27 'Mektup

71 6 37
                                    

Sınavıma 2 haftadan az kaldı onun için bölümleri yazıp yazıp 1 hafta içerisinde yayınlayacağım sonrasında biraz denemelerime devam etmek istiyorum.
İyi okumalarrr <3

___________________________________________________

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun.
Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar.
Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık.
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı.
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü.
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti.
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz.
Sanki hiç olmamıştı.
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu.
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar.
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların.
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek.
Ki, Karaköy köprüsüne yağmur yağarken.
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti.
Çünkü iki kişiydik.

___________________________________________________

Salihin gözünden;

Gece boyunca Ersoy'un başında beklemiş ağzından laf almaya çalışmıştık. Yapmadığım işkence cektirmedigim acı kalmamıştı. Yamaç da gelip Cumali abinin yanına kurulmuş birlikte beni ve ersoyu izliyorlardı.

Cumali abi oturdugu yerden bana baktı
"Ne o Salih çok hevesliydin amına koyim, konuşmuyor adam"

Elimdeki kalın ipi Ersoy'un boynuna doladım ve sinirle sıktım.
"Konuşacak!"

Yamaç Ersoy'un karşısında durdu ve ona doğru döndürdüm. Yamaç yumruk kaldırdı ama geri yumruğunu indirdi. Sırıtıyordu.

"Seni dövmek çok isterdim, ama inan uğraşmak istemiyorum Ersoy"

Şaşkınlıkla ona bakıyorduk. İpi gevşettim ve ipi yana attım.
"Ne diyosun lan yamaç?"

"Bence bu kadar işkence yeter, Ersoy akıllı adam artık söyler diye düşünüyorum"

Cumali abi yanımıza geldi ve yamaça elini uzatıp yanaklarını okşadı
"İyi misin oğlum ha? İyi misin bebe"

Yamaç elini yanaklarından çekti
"İyiyim abi, çok iyiyim hemde"

Ersoy oturuşunu düzeltti ve bağlı ellerini dizine koydu.
"Söyleyeceğim.. zaten artık korkmam gereken kimse yok"

Yamaç mimiksiz bi şekilde bana baktı. Ben ise sinirden dört köşe olmuştum.
"Vay anasını satayım arkadaş, adama geceden beri yapmadığım işkence kalmadı, şimdi de bi raken rolcuya konuşuyor!"

Yamaç gülüp Ersoya döndü. Mekeyi çağırıp söylediği mekanları yazmasını istedi. Ersoy söyledi Meke bi kağıda yazdı.

Ersoy çok fazla mekan söylemiş çok fazla adam ismi vermişti.
"Yamaç bey mekanlarin hepsi bu kadar, yani ben bu kadarını biliyorum, buralarda tonca para ve tonca silah bulunuyor, hepsi son model yanlız ona göre kullanın, ayrıca söylediğim mekanlar da ayrı ayrı çalıştığımız adam duruyor.. bence dikkatli olun"
Ersoy ellerini havaya kaldırdı
"Bi de şu elleri çözersek iyi olur-"

Lafı bitmeden silahı ensesine yaslayıp köküne şarjörü boşalttım.
"Ne çok konuştu ya"

Yamaç anlını ovdu
"Başım ağrımış, saolasın babamın oğlu"

Celasun Meke'nin yazdığı kağıtlara baktı.
"Abi bu yazma özürlüsü arkadaşa neden yazdırdınız"

Meke kağıtlara göz ucuyla baktı
"Ne var oğlum yazdık işte "

İçimizden Biri // ÇUKUR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin