19 'Karakuzular devri

173 21 76
                                    

Medyadaki salih>>>>

İyi okumalarrr<3

___________________________________________________

Sanki uzun bir yolculuğa çıktım
Ve ben yanıma hiçbir şey almadım
Sanki mühim bir işim varmış da
Ben onu yapmayı unutmuşum gibi
Eksikliğini fazlasıyla hissedebiliyorum
Sanki farkında olmadan bir şeylere veda ettim
İçimde beni endişelendiren bir burukluk var
Rahatsız eden kocaman boşluk var
Bilmiyorum belki de gelip geçici bir şeydir
Ya da ben bu aralar fazla duygusalım
Anlayamıyorum.

--------------------------------------------------------------------------

Ankaraya gidene kadar Salih konuşmayı reddetmişti. Bende yol boyunca soru sormamış, sesimi dahi çıkartmamıştım. Ankaraya vardığımızda küçük müstakil bir eve geçmiştik. İçeri girince evi gezdim. Salih ise arabadan bavulları getirmişti.

"Neden geldik hâlâ söylemiyorsun farkında mısın Salih?"

Bavulları duvara yasladıktan sonra bana baktı.
"Mahalleyi kaybettiler Karakuzular kazandı, herkes çukuru terk etmek zorundaydı.."

"Herkes derken.. babam?"

Başını olumlu anlamda salladı.
"Herkes yavrum herkes, Emmi, babam, Yamaç, Selim, yenge hanım ve kızlar.. İstanbuldan çıkmadılar ama çukurdan çıktılar, mecbur kaldılar"

"Salih.. şimdi nolacak"
Dolu gözlerle ona baktım.

Yaklaşıp sıkıca sarıldı.
"Yeni bi hayata başlayacağız Gizem, tertemiz sayfası olan bi hayata.."

"Bi daha dönmiycekmiyiz yani.."

"İhtiyaç duyulmadıkça yanından bile geçmiycez"

.
.
.
.
.

Ankaraya geleli yaklaşık 1 ay olmuştu. Salih vardiyalı bir tekstil fabrikasına girmiş orada çalışmaya başlamıştı. Ben ise gazetecilik yapmaya karar vermiştim. 1 hafta önce önceden onay aldığım ajansla iş görüşmesi yaptım ve işe başladım. 1 hafta boyunca nerdeyse şirkette spiker olacak dereceye gelmiştim. Ama ben istememiştim. Çünkü gazete yazmak daha mantıklı geliyordu.

Akşam olduğunda işten eve döndüm ve Salihin gelmesine az kaldığı için hemen yemek yapmaya başladım. Midem acayip bulandığı için kendimi pek iyi hissetmiyordum. Menemenin altını kapattıktan sonra sofrayı kurdum. Demlenen çayıda söndürüp sofraya koydum. Daha fazla menemenin kokusuna dayanamayıp tualate koştum. Kustuktan sonra elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıktım kapı sesiyle oraya yöneldim ve açtım. Salihi görünce gülümsedim ve içeri girince sıkıca sarıldık birbirimize.

"Nasılsın güzelim"

"İyi gibiyim.."

Yüzümü avcunun arasına aldı ve anlımı öptü.
"Neyin var yüzün bembeyaz olmuş"

"Menemen yaptım kokusuna dayanamadım"

"İyi hissetmiyosan hastaneye gidelim istersen"

Ellerinden tuttum gülümsedim.
"Gerek yok sevgilim, hadi sofraya geçelim çay soğumasın"

İkimizde sofraya oturduk ve menemeni yemeye başladık.

Salih çayını yudumlayıp bana baktı.
"Yarın misafirlerimiz geliyor "

Şaşkınlıkla ona baktım.
"Kimmiş o misafirler?"

"Selimin oğlan Akın, yanında da sevdiği kız gelecekler buraya, kızın ismi Melisdi sanırım.. onlar mahalleye gitmiş ama Akın olanları öğrenince direkt Ankaraya benim yanıma gelmek istedi"

"Aa gelsinler tabii, hem benim içinde iyi olur, çalışmadığım günler sıkılıyordum burda"

"Yarın Pazar olduğu için yarın sabah gelecekler, hem ikimizde evdeyiz sen Melisle ilgilenirsin bende Akınla vakit geçiririm"

Başımı olumlu anlamda salladım.
"Anlaşıldı ağam "

Gülüp çayının son yudumunu alıp yanıma yaklaştı yanağımı öpüp okşadı ve yediği yemeğin artığını toplamaya başladı. Bende çayımı bitirince önümdeki yemek artıkları toplamaya başladım.

.
.
.

Sabah olduğunda kahvaltı hazırlamış Akın ve Melisi beklemeye başladık. Kahvaltıya yetişeceklerini söylemişlerdi. Kahvaltı sofrasında oturmuş onları beklemeye başlamıştık. Ocaktaki çay demlene demlene içinde su bırakmamıştı. Kalkıp altını söndürdüm. Salihe baktım. Kolundaki saate baktı.

"Kesin bişey oldu"
Ayağa kalkıp telefonunu çıkarttı ve Akını aramaya başladı. Açmayınca telefonu sert bi şekilde masaya koydu.

Tam o sırada kapı çaldı. Salihle birbirimize baktık. Salih önden gidip kapı deliğinden baktı. Daha sonra bana dönüp baktı.

Sessizce "sandıktaki emanati getir"

Başımı olumlu anlamda salladım ve yatak odasına gidip sandığı açtım ve çarşafların içinden altın kaplama silahı alıp Salihin yanına gittim. Silahı uzattıktan sonra emniyetini açıp arkasında tutarak kapıyı açtı bense o sırada kapının arkasında Salihe bakıyordum.

Kapıdaki ses çok kaba bir sesti
"Karakuzuların selamı var Vartolu Saadettin!"

"Karakuzular mı Allah Allah hiç tanımam etmem kimmiş bu karakuzular"
Sesi git gide ciddileşiyordu.
"Hayırdır kardeş, sana soruyorum? Kimmiş bu karakuzular!"

Silahını arkadan çıkartıp adamlara doğrulttu. Ama çok geçmeden Salihin elinden silahı almışlardı. Şaşkınlıkla ona baktım. Koşarak mutfaga gittim ve çekmeceden koca bıçağı alıp öyle bekledim. Salihin ellerini arkadan tutarak içeri girdiler. İki kişi Salihi sandalyeye bağlarken son bir kişi de bana bakıyordu.

"Yaklaşma!" bıçağı önümde uzatmış adama bakıyordum.

"Bişey yapmıycaz, yapsak çoktan yapardık, ikinizde bize lazımsınız "

"Hayır! Yardım falan etmiycez lan siktirin gidin evimden!" sandalyede cebelleşerek bağırmıştı Salih iki adam onu omuzlarından tutuyordu.

"Eğer kabul etmezseniz ikinizde ayrı ayrı yerlerde olursunuz, biriniz ayna biriniz Konya anlayacağın"

Elimdeki bıçağı hafif indirmiştim. Salihe baktım başını olumsuz anlamda iki yana sertçe salladı. Gözlerim dolmuştu. Adama baktım git gide bana yaklaşıyordu. Derin bi nefes alıp bıçağı kavradim ve adama doğrultarak yürüdüm.

"Defolun gidin, bizden size yardım çıkmaz, önce gelin evimizi barkımızı alın sonra yardım isteyin! Oldu ya, ne âlâ!"

"İyi siz bilirsiniz bizde teklif var ama ısrar da var!" Aniden öne atılıp elimdeki bıçağı bi hamleyle alıp masaya bıraktı.

Adamlara bi baş hareketi yaptı. Salihi kaldırıp evden çıkarmaya çalışıyorlardı. Salih direndiği için bu çok zordu tabi.

"Çukur bunun hesabını size sorar lan!"

"Çukur devri bitti Salih bey Karakuzular devri başladı!" belindeki silahı çıkartıp ayak bileğine sıktı.

"Hayır! Salih!"

Hızlı adımlarla Salihe doğru giderken adam beni tutmuştu. Bende o adamın elinden kurtulmak için cebelleşmeye başlamıştım.

Salih can çekiştigi için adamlara karşı koyamamıştı. Salihi evden çıkartıp gözden kayboldular. Adamın kollarına vurmaya başlamıştım. Adamla birlikte yere düşmüştüm. Ve birden gözlerim kararmıştı. Yine tineri yiyip bayılmıştım.


















___________________________________________________

Dedim ki daha fazla ara vermeye gerek yok..

Özledim buraları valla

Nasıldı aşkolarrr bölüm
İlerde bizi neler bekliyor sizce??

Seviliyorsunuzzz ama bunu zaten biliyorsunuz<3

İçimizden Biri // ÇUKUR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin