8 'Kadının gücü

201 21 78
                                    


"Çukur" kitabindan en beğendiğim yazıyı buraya da yazmak istedim...

--------------------------------------------------------------------------
Vartolu Sadettin'im ben.
Tahtı almaya geldim.
Taht benim!
Veliaht da benim!
Kral da benim!
Benim çektiğim acının bir bedeli var.
Ödetmeye geldim!
Can sıkmaya,
can yakmaya,
gerektiğinde can almaya!
Bu hikâyenin kötüsü ben miyim?
Varsın olsun be!
Varsın olsun!
Ben kendi hikâyemin kötülerini gördüm,
Hiçbir şey olmadı bazısına,
Torunlarının saçlarını okşadılar!
Demek ki ölünmeden de yaşanıyormuş kötü olan, O zaman bu hikâyenin kötüsü de ben olayım.
Ben hakkım olanı istiyorum çünkü!
Ne daha azı.
Ne daha fazlası.
Öleceksem...
Ona da varım!
Ben bu yola çıktığımda zaten çoktan ölmüştüm!
___________________________________________________

Yüzüme bi kova su döktüklerinde kendime gelmiştim. Gözümü açamıyordum suyu fena çarpmışlardı yüzüme. Ellerimi hareket ettirmek istedim fakat bileklerimi ve ayaklarımı birbirine bağlamışlardı. Gözümü bı süre sonra açtım ve nefes nefese etrafa bakındım. Gözlüklü bi adam karşımda elinde kovayla bana bakıyordu. Yanında ise iri yarı bi adam ve kel bi adam vardı. Sağıma ve soluma baktığımda nerdeyse tüm çukurun kadınları buradaydı. Hepsini ellerinden ayaklarından bağlamışlardı. Kel adama döndüm.

"Kimsiniz lan siz! Ne istiyosunuz bizden"

Pişmiş kelle gibi sırıttı ve herkese baktı daha sonra yanında ki iri yarı adama döndü.
"Uyandıklarına göre gidebiliriz Mahsun, hıhı"

İri adam sadece bana bakıyordu ona tiksinç bi bakış atarım gözlerimi ondan ayırmam.

"Gidelim anam babam da bunların erkek versiyonlarını ne yapıcaz"

"Söylersin bizimkilerle soktukları yerlerden çıkarsınlar onları kadınlar elimizde sonuçta"

Tekrar hepimize bakıp gülümsedi ve arkasını dönüp defolup gitti. Arkasından da adının Mahsun olduğunu öğrendiğim adam ve gözlüklü adam gitmişti. Büyük kapı çıktıklarında kilitlenmişti.

Hemen ellerimi çözmeye çalıştım. Başaramayınca duvara yaslandım ve öylece kadınlara baktım.
Karaca yanıma kadar süründü ve o da duvara yaslandı.

"Abla sen uyanmadan bişey konuştular bunlar arabada "

Karacaya baktım
"Ne konuştular"

"Dedem de olmak üzere tüm erkekleri alıp bi konteyner'a sokmuşlar orda tutuyolarmış"

Gözlerim dolmuştu
"Bi yolunu bulup çıkmalıyız burdan Karaca.."

Ellerimiz arkadan bağlıydı ama bu demek olmuyordu ki birbirimizin ellerini açamayacagız.
Hemen Karaca arkasını döndü bende döndüm ve ellerini tutum ipleri çözmeye çalıştım.

"Kör düğüm mü attınız be mübarek.."
Uzun uğraşlar sonucu açmayı başarmıştım. Karaca bileklerini ovalayıp benim ipimi de açtı. Kendi ayaklarımızdaki ipleri çözüp diğer kadınlara yönelip ellerini ve ayaklarındaki ipleri çözdük. Etrafa bakındım.

"Karaca Akşın nerde?"

"Onları başka bi yere götürdüler abla, sen onu boşver şimdi o bakar başının çaresine yanında babannem var onun yardım ediyorlardır birbirlerine"

Başımı tamam anlamında salladım etrafa bakınmaya başladım. Bomboş bir depoydu burası. Tepede bi cam vardı ama ona da ulaşmak çok zor olurdu. Derin bi nefes verip kapıya yöneldim ve inceledim. Bir kiliti vardı.Yanima Karaca geldi .

"Abla açtık diyelim ne yapabiliriz ki "

"Onlar daha kadının gücünü bilmiyorlar Karaca"
gülümseyip Karacaya baktım.

İçimizden Biri // ÇUKUR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin