Bazen susmalı , bazen avazın çıktığı kadar bağırmalı gerçekleri.
Ama mantıklı ve disiplinli davranılmalı her şeyden önce. Eğer kendine bir yol çiziyorsan önce planlamalısın her ne varsa. Ve bir programla, iş başı yapmalısın. Tabi nitelikli bir kılavuz sana hem zaman hem zafer kazandırır.
Unutma pusulasız gemici her zaman akıntıya malup olur.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Dışarı çıktığımda çılgınlar gibi koşup bağırdım.
- Ah, Özgürlük gibisi yok !
Melodi bana gülerken Ulaş "daha fazla saçmalayamazdın " bakışı atıyordu.
İkinci haftada o ilaç kokulu odadan kurtulmuştum. Ben iyiydim. Ama Ulaş koltuk değnekleriyle birkaç ay gezmek zorundaydı. Bayağı bir zarar görmüş dizi. Ama yine ucuz atlattı , sakatta kalabilirdi.
Bu arada bir hafta içinde bayağı bir hoşsohbet olduk yeni tayfayla. Pekala kabul ediyorum, hepsinin korumalığını üstlendiğim için kendimi bebek bakıcısı gibi hissediyorum ama yine de bu şapşallar keyfimi yerine getiriyor, haklarını yiyemem.
Mesela Ulaş'ın benden iki yaş büyük olduğunu , ikizler burcu olduğunu ve Bedel le liseden beri çıktıklarını öğrenince çok gülmüştüm. Sebep? Hımmm... Bir sebebi yok. Komiğime gitti hepsi bu. Her neyse, inşaatta çalıştığını biliyorsunuz zaten. Ama sıradışı olan bu adamın dört savaş tekniğinde siyah kuşak olması...
Bu konu üzerinde fazla durmasa da mazisinde bir pislik olduğunu düşünüyorum. Neyse yakında çıkar kokusu.Sonra Bedel le aynı yaştayız, kız aslan burcu ve tam anlamıyla sabır küpü...
( Bunu tamamen bana katlanmasından çıkardım.)
Geçen gece gittiğim, onunla ilk karşılaştığımız kulüp dahil üç gece kulübü işletiyor. Liseden sonra okumamış bu kulüpler ölen dayısından kalmış ona. Şaşırtıcı olan şu ki arada bir Yeşilli gibi bazı mafya babalarına çalışıyor. Evet bencede çok şüpheli... Duyan beni hırlı bir şey sanacak ya. Neyse devam edelim.Melodi en küçüğümüz. Kova burcu...
Ukala ama bilgili , acayip ama sevecen bir kız. Sormayın nasıl bir şey olduğunu bende daha çözemedim. Melodi'nin, abisinin ve Bedel'in geçmişinden daha temiz bir sicili var. Tek kaybı, şu bahsettiği yıllar önce ki vahim kazada kaybettiği bacakları...
Belden aşağısı tutmuyor. Bacakları o deprem sırasında koca bir kolonun altında kalmış çünkü.Ben biraz olsun üzüldüm ama o halinden memnun. Üstelik her birimize nazaran gülmeyi unutmayan tek kişi...
- Şimdi plan hazırlamalıyız.Deyince Ulaş hepimiz ona döndük. Bir yandan da şu Bedel'in külüstür arabasına doğru ilerliyorduk.
- Evet bay dahi ama böyle ulu orta olmaz.
Diye bozdum onu. Ve Bedel'e döndüm.
- Anahtarları versene.
- Ne, sen mi süreceksin?
- Yok anahtarı öpmek için istiyorum. Herhalde sürecem.
Bedel şöyle bir baştan aşağı süzdü beni.
- Rüyanda görürsün.
Gözlerimi kısıp baktım.
- Bu külüstürü mü kıskanıyorsun?
- İstersen bununla da dalga geçme, pişman olursun.
Yüzümü ' bravo ' imâsıyla alaysı bir mimik katarak gerdim.
- Ulaş , üstüne gül kokluyor hatunun.
Dedim. Ulaş'a dönüp yanaklarını şişirdi ve dudak hareketleriyle
" Elimde kalır bu kız benim "
Diye heceledi. Bense o bununla meşgul olurken en başarılı olduğum şeylerden birini yapıp arkasından, soldaki cebine el atıp anahtarları kaptım. O anlayana kadar da arabaya binip motoru çalıştırdım bile.
Motorun sesiyle bana dönüp şapşal şapşal bakmaya başladılar.Ukalaca kaşımı kaldırdım ve camı açıp elimle , kapının dışına iki kere vurdum.
- Eee... Geliyor musunuz, akşamlayalım mı ?
Şaşkınlık sebeplerini anlıyordum ama bunu benden beklemeliydiler sonuçta. Z benim ismim daha ne kadar vurgulamalıyım anlamıyorum ki.
Bedel, Melodi'yi kucaklayıp arkaya oturttu. Sonrada tıslaya tıslaya yanına oturdu. Ulaş tekleye tekleye yanıma gelip oturdu.
Sanırım vicdansız biriyim. A , bir dakika... Kesinlikle öyleyim.
Yardım et deseler bile umrumda olmaz. Ben onlara sadece onları koruyacağım için söz verdim , yardımcı olacağım demedim. Kendi başlarının çaresine bakmak zorundalar.
Her neyse , Ulaş ta kapısını çekince sakince park yerinden kurtardım arabayı. Söylemeyi unuttum ; araba kullanabiliyorum fakat ehliyetim yok. Ne bekliyorsunuz ki, ben zaten kanun kaçağıyım.
Ulaş'a dönüp
- Adres?
Dedim. O an Bedel , arkadan çırlamaya başladı.
- Madem adresi soracaksın ne diye geçiyorsun direksiyona!
Keşke şu an alınıyor olsaydım. Ama işin aslı şu ;
KI - ÇI - MA TAK - MI - YO - RUMBedel yine bir şeyler geveliyorken Ulaş'ın omzuna vurdum.
- Konuş ya da ben süreceğim yeri biliyorum.
Hayır bilmiyorum. Ama onları müthiş (!) bir yere götürürüm olur biter.Ulaş bir iki saniye tereddüt etti. Sonra
- Anayola çık...
Aslında bu yarış müthiş olurdu. Ama Bedel'in çenesi düşer, başımın etini yerdi o garanti...
Anayola ulaşmak için üç sokağa gitmeliydim. Ne bekliyorum ki!
İşte başlıyoruz...
Evet beyler bayanlar altımda 1965 Ford Mustang...
Yanımda sakat Ulaş , arkamda cırlak Bedel ve yanında bayan dörtgöz...
Aklımda yarış...
Kanımda adrenalin...
Ve hazır, bir iki....Koltukta gerilip
- Üç !Diye bağırdım. Ulaş'ın ilk tepkisi şu oldu.
- Neyin üçü lan ?!
Tabiki cevabımı, onu ve arkadakileri oturdukları koltuğa yapıştırarak verdim.
Deli gibi araba sürdüğümü biliyor muydunuz ?
Neyse artık biliyorsunuz.
Dar bir sokağa 120 ile dalarken Bedel bana bildiği tüm küfürleri sıralamıştı.
Ulaş hala- Lan manyak frene bas !!!
Diye bağırmakla meşgulken Melodi'nin sesli sesli söylendiğini duydum.
- Abi bir keresinde diş fırçanla lavaboyu temizlemiştim. Bedel seninde geçen ay cebinden 100 lira aldım. Hepinizi çok seviyorum , hakkınızı helal edin. Benden yana helal olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mystery / ThrillerBu benim karanlık , simsiyah hayatıma KIRMIZI 'nın giriş hikayesi... Ateş... Kan... Tüm doğrular içinde TEK YANLIŞ... Hazır olun Kaçış zamanı... Nefesinizi tutup okumaya başlayın...