Bazen ihtimaller değil gerçekler konuşur ama hiç susmadan günlerce konuşur susun istersin ama o susmaz. İhtimaller gerçeklerin önüne geçtiğinde gerçekler susar ihtimaler konuşur canını öyle yakar ki acı nedir o zaman anlarsın ve bazen ikiside susar sadece sen konuşursun ama konuşurken ya ihtimalere güvenirsin yada gerçeklere.
Ay ışığı otel odasından içeri girerken saat 3'tü sadece bir saat uyumuştum. Dünkü adamları atlatıktan sonra çok uykum olduğu için otele geri dönmüştük çok uykum olmasına rağmen sadece 1 saat uyumuştum üstüme örtügüm yorganı ayağım ile itim ve yataktan kalktım, balkonun kapısını açtım rüzgar tenimi dondurmuştu çoktan. balkon demirine yaslanmış dışarıyı seyrediyordum. moskovanın dondurucu soğuk havası bu akşam daha da soğuktu. üstümdeki gecelik ince ve kısa olduğu için kısa sürede geri odaya geçip balkonu kapatmıştım. odamda etrafı dolanırken yatağın üzerinde duran telefonumun çaldığını fark ettim
Yağız arıyor...
"Alo nasılsın"
"İyim Yağız sen"
"İşte bizde Hazalın bokum gibi yaptığı yemekleri yiyoruz"
"Sus sen onu'da yapamıyorsun"
"Yok ya her gün bir kaç kez tuvalet gidip yapıyorum bokumu"
"Midem bulandı pislik"
"Niye hamile misin"
"Of Yağız boş yapma hem beni niye aradın"
"İyimisin diye merak etim"
"Şu anlık iyiyim"
"Neyse görüşürüz bok çiçeği"
"Görüşürüz"
Dedim ve telefonu kapatım, Yağız bana lotus dedikleri için o da lotus bataklıkta açtığı için bok çiçeği diyordu
Tam yatağıma oturacağım an kapı çaldı
Kapıya doğru yürüdüm kapı kolunu tutup kapıyı açtım karşımda duran kişi savaş baytekindi elinde iki fincan vardı "gir" dedim içeriyi göstererek içeri girdi ve koltuklardan birine oturdu"Nasılsın" dedim ve yatağıma oturdum savaş kahvelerden birini bana uzatı uzatıgı kahveyi aldım.
"Bilmem sen" dedi ve kahvesinden bir yudum aldı
"İyiyim galiba" dedim ve sesizce tebessüm etim
"Haberlerde adın hep lotus olarak geçiyor ilk başta adını lotus sanmıştım" dedi ve dizlerini kendine doğru çekti
"Neyse ben gideyim sende uyu" dedi ve ayağı kalktı bende ayağı kalktım "uyumayacağım ama istersen gidebilirsin" dedim savaş kapıyı doğru yürüdü "uyursun uyursun" dedi halen kapıya doğru yürürken. Aynen benim uykum geldi ben uyuyacağım demiyor sen uyursun diyip gidiyor,
götünden bambu çıkan panda
"Görüşürüz" dedi kapıyı açtı
"Görüşürüz" Dedim savaş kendi odasına geçti bende kapıyı kapatım ve odaya dönüp yatağımı içine dekardan girdim uyumalıydım yarınki görev için uyumlalıydım
⚖️
Çoktan kalkmışım hata hiç uyumamıştım saat 2 olmuştu bir saate göreve gidecektik ve sasha denilen kişiyi öğrenecektim sasha denilen kişi en yakın arkadaşım olsa bile öldürürdüm çünkü o kişiye beslediğim nefreti sayılı kişiye beslemiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
41 EYLÜL
General FictionBige bataklıkta çıkmış lotus'du her şeye rağmen asla umudu bitmeyen biriydi ama bu umutun arkasında bile umutsuzluk vardı bige her şeyi tiye alan biriydi herkes bige veznadarı bataklıkta açan lotus sansada bige bataklığın ta kendisiydi lotus saflığ...