Şarkı ile okumanızı tavsiye ederim
2003
Pencereden içeri gelen rüzgar içeriyi buz gibi yapmıştı yatağımda oyuncaklarım ile oynuyordum hızla yatağımdan kalktım ve pencereyi kapatmaya çalıştım ama boyum yetmiyordu hızla içinde logolarım olan kutuyu pencere kenarına itip kutunun üstüne çıkıp pencereyi kapatım odamın kapısı kapalıydı babam evde değildi annem oturma odasında moda dergilerine bakıyordu
Normalde her gün benle oyunlar oynayan annem hamile olduğu için benimle hiç oynamıyordu hep uyuyor ve yemek yiyordu
Evcilik setimi toplayıp çantama koydum hızlı adımlar ile merdivenlerden indim annemi gördüğümde koşarak yanına gitim beni gördüğünde dergileri masaya bıraktı ve bana sarıldı "anne benle oyun oynarmısın" dedim çantamı gösterek annem dudaklarını büzdü "çok yorgunum bige" dedi kendimi geri çektim çantamı aldım ve hızlı adımlarla ile merdivenlere yürüdüm merdivenlerden çıkarken Ayten ablayı gördüm o bu evde çalışıyordu
"Nalan hanım içerde mi" dedi bana bakarak başımı olumluca saldım ve odama geçtim yanlız kalmaktan çok sıkılıyordum
Bir abim vardı onu sadece fotoğraflardan görmüştüm sara hastalığı Yani epilepsi hastalığı vardı odasından hiç çıkmıyordu
Hızla kapıya yürüdüm Sessizce kapıyı açıp çıktım üst kata çıktım abimin odası üst kataydı abimin kapısına yürüdüm kapı kolunu tutum açmak için bir kere çevirdim ama kitliydi alt katan gelen sesler ile hızlıca koridorda duran kitaplıgın arkasına saklandım
Ayten abla geldi elinde bir tepsi vardı kapının kilidini açtı içeri girdi ve eli boş bir şekilde geri çıktı hızlıca aşağı indi ama kapıyı kilitlemeyi unutmuştu
Hızlıca kapının önüne geçtim kapıyı açtım ve sezice kapıyı kapatıp yavaşça içeri yürüdüm "ayten abla bige bu gün niye kapıya gelip konuşmadı" dedi cama dönük sandalyede oturmuştu bu yüzden beni görmüyordu sandalyenin arkasına geçtim kucağında duran elerinin üstüne kendi elimi koydum abim elime baktı ve hızlıca yerinden kalkıp bana döndü "bige sen" dedi gözleri dolmuştu bana baktı "ya babam görürse" dedi omuz silktim ve bir kaç adım ötemde duran abimin yanına gidip sarıldım abimde bana sarıldı göz yaşları kahverengi saçlarımı ıslatıyordu
Bir kaç saniye sonra geri çekildim "model nalan nerde" dedi ve güldü onun gibi bende güldüm annem modelik yapıyordu ama evlenince bu işi bırakmış tı "Moda dergilerine bakıyor" dedim ve güldüm halıya oturdum abim de sandalye ye geri oturdu "fotoğraflarda çıktığından daha güzel ve tatlısın" dedi cümlesi ile güldüm Yanaklarım kıpkırmızı oldu
Abime arkam dönük oturuyordum abimin eline oyuncak bir bardak vermiştim "burda canın sıkılmıyor mu" dedim halen arkam dönüktü
Abim cevap vermediği için tam arkamı döneceğim an abimin elindeki oyuncak bardak tam yanıma düştü ve hemen ardından abim sandalyeden düştü tam yanıma düşmüştü abime baktım yanına eğildim "abi abi" dedim çok sesli olmuyacak şekilde "Ne oluyor" dedim yerde yatan abimi dürterek gözlerini büyütüp yerden yatan abime bakarken abimin ağzından kan akmaya başladı "abi lütfen" göz yaşlarıma engel olmadan seler sular gibi ağlıyordum
"abi ben buraya hiç gelmemeliyidim " abim yerde titriyordu göz yaşlarım abimin yüzünü ıslatıyordu
"Sende benim canım yansın istiyorsun" abimin gözleri kapandı ama hala titriyordu
"Abi lütfen, abi"
"Bırakma beni koru beni"
"Kalk beni bırakamasın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
41 EYLÜL
General FictionBige bataklıkta çıkmış lotus'du her şeye rağmen asla umudu bitmeyen biriydi ama bu umutun arkasında bile umutsuzluk vardı bige her şeyi tiye alan biriydi herkes bige veznadarı bataklıkta açan lotus sansada bige bataklığın ta kendisiydi lotus saflığ...