41 EYLÜL

ÇIKMAZ DAVALAR

Yaptığım hataların bedelini ödemek ağır oluyordu ama yaptığım şey hata değildi ama bedel ödeyecektim

Doğmadan önce bir kadının karnındasın

Ağladığında bir kadının kucağındasın

Aşık olduğunda bir kadının temiz kalbindesin

Peki şimdi sen söyle kadının borcunu ödeyebilirmisin?

Kadına yapılam istismar , şiddet ve geri kalan tüm saygısızlık'lar benim hiçbir şeyi becerememiş olmamın kanıtıydı.

Ben pes etmek için değil kazanmak için vardım son değil, ilk olacaktım ben bitirmeden oyun bitmezdi.

Herkes benim pes edeceğimi düşünüyordu pes etmeyecektim istediğim şey benim olana kadar pes etmeyeceketim

Yağız yanıma geldi elimdeki zarfı elimden aldı okudu ve bana döndü "bige bu ne" dedi beyaz parkelere dalmışken yağıza döndüm "bu kadar aptal olmanı beklemiyordum"

"Böyle basit bir oyuna gelmesin sen" dedi kendine inandırmaya çalışıyordu
"Bir şey düşün bige"
"Sen bigesin"

(1 gün önce)

Artık gözümün bir parçası olmuş maskaralarım aktığı için canımı acıtıyorlardı Gözümü kamaştıran sokak lambaları gözümün içine vururken deniz kenarına bakan bankta bilmem kaçıncı sigaramı yakıyordum önüme düşen gölgeye baktım bir adam gölgesiy'di saçları çok kısa olmayan 1.87 boylarında gölgeyi incelerken arkama döndüm esmer adamın yüzü kemikli ve çok hoş görünüyordu şık gözlüğünü arkasındaki  kahverengi gözleri nefret ile bakıyordu "siz kimsiniz" dedim adam yanıma geldi ve yanıma oturdu
"Büge'nin sevgilisiyim ben, sende cenazesine bile gelmeyen ablası" üstünde yeni ütülenmiş gömleği muazzam duruyordu "Ne istiyorsun" dedim etrafa baktım sokakta çok insan yoktu "sen pislik birisin, büge seni hep kıskandı o yaşarken yapamadım şimdi yapacağım senin o muhteşem hayatını elinden alacağım"
Alaylıca güldüm boğazımı temizledim "üzgünüm, elimden alabilecegin muhteşem bir hayatım yok" adam gülmeme sinirlenmişti dişlerini sıktı "ilk savcılığını sonra sevdiklerini alacağım elinden" lafı ile sesli bir şekilde güldüm "O nasıl olacak yarı kel adam" adamın saçı benimkinden uzun olabilirdi hızlıca ayağı kalktı bana baktı "ayağıma kapanacaksın" tekrar seslice güldüm "çok güçlü olman lazım beni geçmek için değil benim çeyrek finalimi geçmek için" adam arkasına döndü ve bir daha arkasına bakmadan hızlı adımlar ile gitti.

(Günümüz)

"Yani oyun olduğunu anladın ama oyuna gelmiş gibi yaptın peki niye" diyen yağıza baktım Hazal elindeki yastıkla yağızın kafasına vurmaya başladı "engel durumun mu var 6 kere anlatık ya" Yağız Hazal  yastığı kafasına  vurmasın diye koltuktan kalkıp yanıma geldi "hadi son kez" Hazal derin bir of çekti "bige uzun zamandır savcılık işine ara vermek istiyordu bige Savcılığı elinden alınınca devlet bigenin malarına kontrol edecek bige de o adamın haberi olmadan o adamın üzerine bir ev yaptıracak o evin içinde uyuşturucu dolduracağız ve adamı şikayet edeceğiz" Hazal o kadar hızlı konuşmuştu ki planımı unutmuştum "bige oha ne kadar zekice" Yağız gözlerini büyütüp bana bakıyordu "bige zeki kelimesi zaten" diyen Hazala baktım tebessüm etim "biraz daha abartın" dedim ayağı kalktım odadan çıkmak için kapıya yeltendigimde yağız konuştu

"Dava ne zaman"

"1 gün sonra"

"Yarın mı yani"

"Hayır! Yarın değil sonraki gün"

"Ne kızıyorsun ben meslek lisesi okudum"

"Bu kadar beli etme bence"