İyi okumalar💜
____________________________________________Matematik 2.ders
Hâlâ matematik dersindeydik.2sayfadan fazla yazmıştık ama hoca'nın durma gibi niyeti pek yoktu.
“Ne o çabuk mu yoruldunuz?”hoca'nın sorusuyla hocaya dönmüştük.
“Hocam ‘evet’ dersem yazdırmayı bırakacak mısınız?” diye sordu Burak.hoca elindeki tahta kaleminin kapağını kapatıp;
“E hadi yine iyisiniz”işte bu be! Sonunda salmıştı.herkesden alkış tufanı koptu.herkes Burak'a alkışlıyordu.Tabi Burak bunu fırsata çevirip hemen övmeye başladı kendisini.
Elini sol göğsüne koyup,bir elini de havaya kaldırarak halkını selamlayan krallar gibi;“Rica ederim arkadaşlar.Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adım.hepsi sizin için!” son cümlesini bağırarak söylemişti.Bu seferde ıslık da çalarak alkışladılar.
“Tamam yeter bu kadar!”hoca'nın deyişiyle alkışlar yavaş yavaş kısılmıştı.
“Lan küpeli,oğlum sen de olmasan kim coşturacak lan bu sınıfı?”diyerek Burak'a yöneldi hoca
“Eyvallah hocam”diyerek karşılık verdi Burak.
“Helal lan Burki”Mert Burak'ın omzunu dürterek konuşmuştu.bencede helal çünkü yazmaktan parmaklarımı hissetmiyordum.
Herkes kendi halinde takılıyordu.Kapı tıklanınca içeri bir kız girdi.nöbetçiydi.
“Hocam duyuru yapacaktım da” hocada onaylayınca kız elindeki kağıtları tek tek herkese dağıttıkdan sonra hepimize dönerek;
“Okulumuzda yarın 11 ve 12.sınıflar için bir gezi düzenlenecek.elinizdeki kağıdı doldurup sınıf hocanıza vereceksiniz.iyi dersler hocam”kız kapıyı kapatıp gitti.
“Lan.geziye gitmek yerine başka yere gidelim mi? Ha İdil?”diye soru yöneltti Burak.aslında annem bu tür şeylere gezilere filan hep katılmamı ister.ona göre bu tür şeylerde arkadaş edinebilir mişim.
“Bilmem ki”dedim.Burak omuzuma vurarak“Kız neyini bilmem? Geziye gitmeyeceğiz işte bu kadar” dedi.
“Zorlama lan kızı”diye öfkeli bakışlarını Burak'a dikti Barış.
“Offf tamam be”en sonunda pes etmişti Burak.
“Aslında Burak'a katılıyorum.bence de geziye gitmeyelim onun yerine başka yere gideriz”diyerek Burak'ı destekledi Mert.
“Sinan sen ne diyorsun?” diyerek Sinan'ın da fikrini söylemesini istedi.“Hayır”Burak'ın umutlu bekleyişi Sinan'ın kesin kararı ile yerle bir olmuştu.Kollarını göğsünde bağlayarak konuştu. “Aşk olsun aşkitom Sinan.sen böyle biri değildin”yüzüne de küsmüş bir ifade takınarak önüne döndü.
“Aslında tam da böyle biriyim.hem aşkitom Sinan mı?” Sinan'ın son sözü ile zil çalmıştı.
Burak birden arkasını dönerek,hâlâ kırgın yüz ifadesi ile konuştu “Evet,aşkitom.ama merak etme artık benim aşkitom değilsin!Benim aşkitom Mert!” Mert ikisinin tartışmasını sırıtarak izlerken birden son cümle ile şaşkınca ve öfkeyle Burak'a döndü.“Ben mi?”sesi korkulu çıkıyordu. Emin olmak istemiyordu ama çoktan Burak'ın kurbanı olmuştu.
“Evet sen aşkitom”diye cevabını verdi Burak.Sinan ise rahatlamış bir şekilde sırıtarak;“İyi o zaman ”dedi.
Mert ise hâlâ kabullenmek istemiyordu.Sanırım Burak'ın kurbanı olmak böyle birşey.Burak'ın kurbanı olmak istemezdim.
“Yav niye ben?.Barış var,İdil var.onlar ne güne duruyor?”
“Ah hayır onlar olmaz”dedi Burak.Mert “Neden?”diye sorunca kısa cevap verdi.
“Çünkü onlar senin gibi yanıma yakışmıyor!”diye Mert'i sınıfa rezil etmek için bağırarak söylemşti.Benle Barış hâlâ onları izliyorduk.
Birkaç kız onlara güldü.Burak birden“İdil çekil!” diyerek önümden atlayıp kapıya doğru koşmaya başladı.“Gel lan buraya!”Mert de arkasından gidiyordu.
“Hak etti”dedi arkasına yaslanırken Barış.“Hep böyle midir?”diye soru yöneltim.başını ‘evet’ anlamında aşağı yukarı sallayarak onayladı.
Barış,Sinan'a dönerek “Bugün gelecek misin?”dedi.
“Hayır,Annem hastaneye gidecekmiş.kardeşim evde tek kalamaz.eve gitmem gerekiyor.”
“Kardeşin mi var?”diye sordum.“adı ne?”
“Asel”
Sinan tekrar Barış'a dönerek;“İdil ile gidin.tabi isterse.” Barış bana dönerek “gelmek istiyor musun?” diye sordu.
“Nereye”
“Bugün tekvandoya gideceğim.benle gelmek ister misin?”dedi yumuşak ses tonu ile
“Olur”diye cevapladım.
“Aslında Barış da kendine rakip arıyordu.bence o rakip sen olmalısın İdil”diyerek beni gösterdi Sinan.ardından Barışa bakıp “bir müsabakaya girseniz olur mu? Kimin yeneceği önemli değil.”dedi.
Aslında olabilirdi.ben de kendime rakip arıyordum çünkü kurs da kimse benimle müsabakaya girmek istemiyor.
O kursun en güçlüsü,en iyisi ve en eskisi sen olduğun için olabilir mi İdil? ha? bunu da mı ben söyleyim?
İç sesim haklıydı.o kursa başladığım zaman kurs yeni yapılmıştı.e haliyle kayıt yapılan kimse yoktu.Babam'da beni o kursa yazdırmıştı.yani o kursun ilk öğrencisi bendim.
“Yalnız o beni gebertir”diyen Barışa güldüm.yapar mıydım?evet yapardım.
Başımı sallayarak; “Aslında ben de rakip arıyordum.iyi oldu.”dedim.yani bire bir kabul etmiş oldum.“Tamam o zaman.benle müsabakaya girer misiniz İdil hanım?”diyerek elini uzattı.elimi eline atıp kabul ettim. “Bu bir teklif miydi?”başını sallayarak onayladı.o sırada da zil çaldı.ders ingilizceydi.
Kapıdan içeri Mert ile Burak girdi ve ardından adını öğrendiğim ingilizceci Sevda hoca.
“Good morning class,Sit down”
Burak'ın geçmesi için yerimden kalktım.yerine oturduk dan sonra ben de oturdum.
Saçlarım önümde olduğu için rahatsız ediyordu.onları toplamak için önce saçlarımı geri attım sonra bileğimdeki toka ile toplayacağım esnada;arkadan biri omuzuma dokundu.ardından kulağıma;
“Sanırım ben şimdiden yenildim”dedi.
Bu yumuşak ve sıcak ses tonu Barış'a aitti.
____________________________________________
Kısa kesmek istedim
💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Yumruk
Teen FictionYeni okuluma başladım.İlk günüm.Önceki okulum'dan ayrılmam'ın nedeni ise bir kız ile kavga etmem ama ben haklıydım. "Pşt pşt şu kıza bak" "Yeni gelmiş" "Yalnız kız güzel ha" Ben İdil naz Çakır.İnsanların deyişiyle 'soğuk,ruhsuz'olan o kız. Bakalım b...