Tek Yumruk

9.bölüm/Okul gezisi

Pazartesi

Sanırım ben hâlâ o sözün etkisindeydim.yoksa kim böyle uzun ömürlü put gibi kalır? Ne demişti o?

“Sanırım ben şimdiden yenildim”demişti.

Başımı ağır ağır Barış'a çevirdim.dediği cümleyi beynim hâlâ idrak etmiş değil.“Ne?” diyebildim sadece.

Barış ise sanki pot kırmış gibi gevelemeye basladı. “Yani yenildim....yani....işte şimdiden yenildim.....öyle işte” Mert de sırıtarak bizi izliyordu.

‘Anladım’ dercesine başımı aşağı yukarı salladım.O da rahatlamış bir şekilde nefesini verdi.Önüme dönüp saçımı bağlamaya başladım.

Elim hâlâ saçlarımda iken,bir el sıramın üzerine bir not bıraktı.elin sahibine baktığımda,bunun;adını hoca yoklama alırken öğrendiğim Sude olduğunu gördüm. ‘Ne oldu?’ dercesine başımı salladım. O da gözleri ile notu işaret ederek okumamı istedi.

Notu elime aldım.açtım.okuduklarımla kaşlarım çatıldıkça çatıldı.Notta;

“Barış ilk defa bir kızla geveleyerek konuşuyo.onu heyecanlandırmışsın.aranızda ne var??” yazıyordu.Barış ile aramda hiç birşey yoktu.bide iki tane soru işareti koymuş ya,neyini merak ediyorsa?

Sonunda zil çalmıştı.Sinan yanıma gelip “Biz kantine iniyoruz bu salak açmış.sen de geliyor musun?”dedi Burak'ı göstererek.

“Hayır.siz gidin”dedim.Onlar kantine giderken,Sude yanıma geldi,sırama oturdu.“Eee?” Ne eee? desem ne olur acaba?

“Onunla aramda hiç birşey yok Sude”başını aşağı yukarı ‘kesin’ dercesine salladı.sonra da bana doğru eğilerek “Barış ilk defa heyecanlı gibi,sen geldikten sonra böyle oldu biliyor musun?” dedi.

“Sana öyle gelmiştir”diyerek geçiştirdim.Barış ile aramda birşey yoktu.

“Hayır hiç de öyle değil.ilk defa böyle görüyorum.inanmıyorsan git sınıftakilere sor”ardından kendi halinde makyaj yapan kızlara döndü.“Kızlar Barışı'ı hiç bir kızla heyecanlı bir şekilde konuşurken gördünüz mü?” diye sordu.

Herkes başını ‘hayır’ anlamında salladı.o an afalladım.oradan esmer olan bir kız yanımıza geldi.Sanırım adı Zeynep ti.

Kollarını göğsünde bağlayarak “Niye birşey mi oldu?” diye sordu. Bu hâli ,sınıfın kendisini bir b*k sanan tiplere benziyordu.hani şu kendisini ‘çok güçlü’ sanan ama kavga etmeye bile korkan o tipler gibi.

“Yok,birşey yok” dedi Sude.Zeynep de kollarını göğsünden indirerek ellerini ceplerine atıp “İyi olmasın” diyerek yanımızdan ayrıldı.Sude de kendi sırasına gitti.

Ben hâlâ ne olduğunu anlamamıştım.o neydi az önce? Ah,dur tahmin edeyim bu da kendisini bı b*k sananlardan.

İçeri zili çalmıştı.zilin çalmasıyla Burak,Barış,Sinan ve Mert'in girmesi bir oldu.Burak'ın geçmesi için yerimden kalktığımda o da yerine oturdu.ben de oturdum.

“Valla ben doymadım” diye kendisini gösterdi Burak.“Çüş amk benim yemeğimi bile yedin nasıl doymadın?” diye karşılık verdi Barış.

“Seni yemediğime şükret” diyerek Barış'a cevabını verdi Burak.Ben de onlara gülüyordum.

O sırada edebiyatçı sınıfa girdi.neydi bu hocanın ismi ya? Ha Fulya.“Kalk ayağa!” bağırarak konuşmasıyla ayağa kalkmıştık.“Otur”

“kolk oyoğo,otor” diyerek kısık sesle hocayı taklit etti Burak.onun bu hâline gülerek derse başladık.

***