Sizden oy verip yolumuzu aydınlatmanızı ve nacizane çıktığımız bu yolu şekillendirmede çok önemli yer edinen yorumlarınızı eksik etmemenizi rica ediyorum...
Ve çok merak ediyorum boş geçmeyin lütfen şuanlık saflar ne durumda?
Asaftan yanamıyız
Efrandan yanamıyızBu arada profilimden bölüm zamanlarını ve kesitler paylaşmaya başladım takip edip haberdar olabilirsiniz. Duvarıma öneri ve sorular yazabilirsiniz. <3
Keyifli okumalar efenim...
"Sen ne dediğinin farkında mısın buna kimse inanmaz."
Efran oturduğu yerden rahat bir şekilde bana bakıyordu.
"İnanmamaları için hiç bir sebep yok. Senaryo basit korktun kaçtın ve ona sığındın o da melek ya seni korudu kolladı bir arkadaş edasıyla destek oldu bu kadar basit"
Sinirle güldüm.
"Sen bu söylediğine cidden inanıyor musun"
"Neden inanmayayım ki sonuçta karnında benim çocuğum varken onunla bir şey yaşamayacağını bilecek kadar seni tanıyorum Ahu."
"Evet başlarda öyleydi ama."
Efran sözümü kesti.
"Tamam sus! Bu konuyu konuşmak istemiyorum insanlar inansınlar ya da inanmasınlar böyle anlatılacak bu olay en azından çoğunluğu susacaktır bir süre sonra da zaten unutulup gider."
"İnsanların söyleyeceklerinden bu kadar korkuyordun, açıklama yapacak kadar önemsiyordun madem ne diye bütün bunları yaptın"
Efran oturduğu yerden kalkıp bana yaklaştı gözlerimin içine bakarak konuştu.
"İnsanların ne düşündüğü zerre umurumda değil ister inan ister inanma ama kimse! Hiç kimse! Senin hakkında ileri geri konuşamaz! İzin vermem!"
"Efran madem beni bu kadar çok seviyorsun neden bana bu zulmü reva görüyorsun? Neden mutlu olmama izin vermiyorsun? Yanında mutlu değilim bunu biliyorsun hiç bir zamanda olmayacağım."
Efran geri çekilip arkasını döndü ve başını kütletti iki tarafa doğru yüzündeki alaylı gülümsemeyle bana doğru dönüp konuşmaya başladı.
"Ben öyle adamlardan değilim çünkü, mutlu olsunda yanımda olmasada olur değil bende! Ne yaşayacaksan hangi duyguyu yaşayacaksan yanımda yaşayacaksın benimle yaşayacaksın. Mutsuz musun beraber içeriz, üzgün müsün beraber ağlarız, mutlu musun beraber güleriz. Ama beraber(!) yaşarız her duyguyu. Onca yıl ne kadar acı çektiğimi tahmin bile edemezsin Ahu."
Derin bir nefes aldım. Bu adamın sevdası beni çok zorluyordu. Gereçten kısa bir an düşündüm bu kadar aşık olunacak neyim vardı ki? Efran'a üzüldüğüm anlar bu aralar gittikçe artıyordu ve bu benim canımı sıkmaya başlamıştı.
"Sürekli aynı şeyleri konuşmaktan sıkıldım Efran. Ben sana bana aşık ol demedim ya da bana aşık ol diye sana hiç bir şey yapmadım o yüzden beni suçlanamazsın."
Efran gelip kollarımından tuttu nazikçe geri çekilmek istesemde bırakmadı.
"Her neyse bak güzelim bundan sonra göreceğin yüz benim, yaşayacağın hayat benim yanımda. Biran önce alışmaya çalışsan iyi edersin kafandan da artık geçmişi sil at ve geleceğimize odaklan Oğlumuza odaklan."
Hiç bir şey dememiştim Efran da zaten bir şey dememi beklemiyordu. Efran gittikten sonra bu katta koridorun sonunda olan Asrın'ın oyun odasına gittim ve bir süre hiç bir şey düşünmeden oğlumla ilgilendim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret-i Araf (+18)
Romance•Yetişkin içerik barındıran sahneler mevcuttur (+18) . . . "Tamam tamam! Söz veriyorum bir şey yapmayacağım! Çocuğunu düşün! Çocuğumuzu düşün!" "Çocuğumu düşündüğüm için bu haldeyim zaten! Onu benden almana izin veremem." Bir adım daha geriledim, şi...