BÖLÜM 9

6.8K 470 1
                                    

Ertesi gün Carol ve Maggie sınıfa girdiklerinde birkaç kişinin olmadığını, yeni gelenlerin onların yerlerini doldurduklarını gördüler. Maggie'nin arkasında ise tahmin edileceği gibi Lincoln oturmuştu. Maggie, kendisini bıraktığı halde şimdi kendisinden ne istediğini merak ediyordu ve bu sorunu en kısa zamanda çözecekti.

"Günaydın kızlar. "

Lincoln'e cevap veren sadece Carol olmuştu.

" Selam."

Maggie Carol'un Lincoln ile konuşmasına kızamazdı çünkü ikisinin arasını da o yapmıştı. Aralarından su sızmazdı eskiden. Aynı mahallede yaşadıkları için anneleri ve babaları arkadaştı ve haliyle ikisi de samimiydi. Maggie'ye yaptıklarından sonra Carol da Lincoln'e mesafeli davranmak istediğini söylemişti fakat Maggie buna izin vermemişti. Kardeş gibi olan iki insanın arasına girmesi uygun olmazdı.

Bu sırada Maggie, Carol'un Lincoln'e kaş göz işareti yaptığını gördü. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Lincoln Maggie'ye baktı.

"Başka boş sıra yoktu. Ben de buraya oturmak zorunda kaldım. "

Maggie bir şey demeden ona baktı.

"Bana her zaman inanabilirsin. Ben yalan söylemem. "

Lincoln bir konuda haklıydı. Yalan söylemezdi. İçinden ne geliyorsa onu söylerdi.

"Benim için problem yok Carol. O yada başkası farketmez. Söylersin ona."

Maggie sırasına oturdu. Carol Lincoln'e omuz silkti. Lincoln'un yüzü asılmıştı. Carol bunu çok net görebiliyordu. Bu çocuk nasıl bu kızı bu kadar severken bırakabildi hala merak ediyordu fakat Lincoln'e kızgın olduğu için hiç bu konuyu açmadı.

Bu sırada Johan ve Allice içeriye girdi. Beraber gelmişlerdi fakat Allice bayağı üzgün gözüküyordu. Maggie'ye baktığı zaman üzgün hali kızgın haline dönmüştü. Maggie neden böyle davrandığını düşünmek istemedi. Johan kapıdan girdiğinde ise önce Maggie'ye sonra Lincoln'e baktı. Sonra Allice'in peşinden sırasına doğru gitti. Lincoln'e yanından geçerken kötü bakış attığına emindi. Çünkü Lincoln arkasında kendi kendine söylenmeye başlamıştı.
......
Teneffüs zili çaldığında Maggie ayağa kalktı.
"Benimle gel. Konuşmalıyız. "

Lincoln, Maggie'nin yüzüne anlamsız gözlerle baktı. Her zaman o konuşmak isterdi fakat bugün Maggie konuşmak için onu çağırıyordu.

"Bu sefer roller değişti herhalde. Bunlar benim repliklerim."

"Geliyor musun gelmiyor musun?"

"Tamam sen kızma. Geliyorum tabi ki."

Bütün söylediklerini yüksek sesle söylüyordu. Amacı Johan'a duyurmaktı ve amacına ulaşmıştı. Johan kızgın gözlerle Maggie'nin olduğu yöne doğru bakıyordu. Maggie gözlerini ondan önüne döndü ve bu sefer de Carol'ın şaşkın gözlerini gördü. Sessiz bir şekilde "neler oluyor" dedi. Maggie ise yine aynı şekilde "anlatırım." dedi. Christian gelip Carol'u alıp gitti. Maggie ve Lincoln de arkalarından çıktı.

Ama sınıfta onlarla çıkan biri daha vardı. Johan, Allice'e çaktırmadan sınıftan çıkmayı başarmış ve Maggie'yi takip etmeye başlamıştı bile.

BİR KALBİN HİKAYESİ (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin