Maggie, Allice'i görünce ne olduğunu anlayamadı. Etrafta Johan da gözükmüyordu.
"Senin ne işin var burda? " dedi birden.
" Başka birini mi bekliyordun yoksa? Mesela Johan'ı. Benim sevgilimi. "
"Hayır. Ödev için Carol'ı bekliyorum. "
"Öyle mi dersin?"
"Evet. Ayrıca sana hesap vermek zorunda değilim. "
" Tabi ki değilsin. Johan'ı arıyor olsaydın yüzme salonunda olurdun. Bu saatte yüzme antrenmanı yapar çünkü. Doğru söylüyor olabilirsin. Görüşürüz."
Allice yüzünde gülümsemesiyle okula doğru yürüdü. Onun gittiğini gören Maggie yüzme salonuna doğru ilerlemeye başladı. Bu konuşmayı bugün yapacaktı.
Yavaş adımlarla salona girdi. Etrafa bakınmaya başladı. Kimse yoktu. Havuza doğru ilerledi. İyice bakındı. Ama boştu. Bir anda arkasından biri kendisini havuza doğru itti. Kayıp düştüğünde afalladı. Yüzmeye çalıştı fakat yüzemedi. Zamanında annesinin ısrarlarını dinleyip yüzme öğrenseydi şu an işi daha kolay olabilirdi.
Maggie'nin boğulurken düşündüğü emanet aldığı kalbin kendisiyle birlikte burda ölüp gideceğiydi. Bilincinin kapandığını düşünürken en son aklından geçen buydu.Çırpınmayı bırakıp kendini ölüme teslim ederken biri tarafından yukarı çekildiğini hissetti ama kendinde değildi.
"Hadi dayan. Uyan bizi bırakma sakın. Şimdi değil. "
Öksürüp uyandığında Lincoln'un seslerini duyuyordu. Hala yaşıyordu. Ölüm bu sefer de kendisini teğet geçmişti demek ki. Elini hızla kalbine götürdü.
"Çok şükür yaşıyorsun. Bunu yapanı bulup öldüreceğim. Beni çok korkuttun. "
Lincoln antreman için okula erken gelmemiş olsa kendisi için şu an çok geç olabilirdi.
Maggie kalkıp oturdu. Hala Lincoln'un kollarindaydi."Sen yüzme bilmediğin için yıllardır bu salona gelmezsin. Bu nasıl oldu?"
"Ben... Bilmiyorum. "
Lincoln hızla onu okulun revirine taşıdı. Revirde yattığı sırada Carol ve Christian yanlarına koştular.
"Neler oluyor? Lincoln dedikleri doğru mu? Kim yaptı bunu?"
"Kimse bir şey yapmadı. Kendim kayıp düştüm. "
"Saçmalama sen yüzme salonuna bile girmezsin. "
Bu sırada içeriye Lincoln girdi. Carol ve Christian onları baş başa bırakmak için çıktılar.
"Teşekkür ederim. Sen olmasan şimdi yaşamıyordum. "
"Iyi misin şimdi?"
"İyiyim. "
"Nasıl oldu bu? Carol'a kayıp düştüğünü söylediğini duydum ama ben buna inanmadım. "
"Kayıp düştüm işte. Ben de iyiyim. Carol devamsızlığının çok olduğunu söylemişti. Dersten kalacaksın."
"Bir şey olmaz."
"Git lütfen yoksa kendimi sorumlu hissederim."
Lincoln ona baktı.
"Tamam gidiyorum sen dinlen. "
"Tekrar teşekkür ederim. "
Lincoln dışarı çıktığında Maggie olayı hatırlamaya çalıştı. Nasıl düştüğünü düşündü. Allice yapmış olmalıydı ama bundan emin olamıyordu. Derin bir iç çekti.
"Benim yüzümden.."
Yan yataktan gelen sesi duyunca irkildi Maggie. Aradaki perdeyi açtı ve Johan'ın orda yattığını gördü.
"Senin ne işin var burada? İyi misin?"
"Bugün buluşmamız vardı o yüzden geldim."
Maggie'ye doğru dönüp yattı Johan. Maggie gözlerini kaçırdı. Yutkundu. Sonra ona baktı. O sırada boynundaki yara izini gördü Johan.
"Neden bir ameliyat izin var? ""Bunu aslında biliyorsun."
"Hayır bilmiyorum. "
Maggie de şimdi ona dönmüştü.
"Hastanede benimle tanıştığını hatırlamıyor musun? "
"Hastanede mi? "
Johan'ın yüzü gerilince Maggie, Johan'ın yüzünden ters giden bir şeyler olduğunu anladı. Johan gerçekten de kendisini tanımıyor gibi görünüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/42613634-288-k755121.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KALBİN HİKAYESİ (tamamlandı)
RomanceHasta bir kız. Tesadüfen karşılaştığı bir çocuk. Ve birbirine geçen hayatlar. Bu hikayede mucizeye herkes inanacak Ve Bu hikayede herkesin kalbi çok acıyacak..