Maggie sınıfa vardığında zil çaldı. İçeri girdiğinde herkes şok olmuş bir şekilde kendisine bakıyordu. Johan ve Allice sınıfta yoktu. Belli ki Johan gelip Allice'i almıştı.
"Johan ve Allice nereye gitti bilen var mı? "
Carol ayağa kalktı.
"Ne oluyor Maggie? "
" Biliyor musun neredeler? Ne tarafa gittiler?"
"Bilmiyorum. Dersin ortasında Johan Allice'i dersten çıkardı. Öğretmen çok sinirlendi ve müdürün yanına gitti. Sanırım disiplin cezası alacak. "
"Olamaz."
Maggie sınıftan çıkıp müdür odasına gitti. Öğretmen bütün olayı müdüre anlatmıştı. Belli ki şimdi disiplin dilekçesi dolduruyordu. İçeri girince herkes Maggie'ye döndü.
"Size bu konuyla ilgili anlatmam gereken bir şey var müdür bey. Lütfen beni dinleyin." dedi Maggie.
Müdür ona baktı.
"Siz ikiniz dışarıda bekleyin." dedi.
Maggie müdür odasında olayları anlatırken Johan Allice'i çatıya çıkardı. Allice ilk defa Johan'ı bu kadar sinirli görüyordu. Kendisini öldürecek gibi üzerinde yürüdü. Ayakları geri geri gidiyordu.
"Neden bana öyle bakıyorsun?""Neden mi? Nedenini sen daha iyi biliyorsun."
"Bilmiyorum. Gerçekten ben bilmiyorum. "
"Maggie'yi yüzme havuzuna ittiğini, onu öldürmeye çalıştığını nasıl açıklayacaksın? "
"Ben yapmadım. Kim yaptı bilmiyorum."
"Yalan söyleme. Lincoln seni Maggie'yi bulmadan hemen önce salondan çıkarken görmüş. "
Allice yutkundu.
"Yaptım. Ben yaptım evet senin için. Kıskandığım için yaptım."
"Kıskandığın için birini öldürmeye çalışamazsın."
"Öldürmeye çalışmadım. Sadece küçük bir uyarıydı."
"Yüzme bilmediği için ölüyormuş o."
Allice gerildi. Bunu düşünmemişti.
"Sen böyle biri değildin. Sana ne oldu böyle?"
"Seni seviyorum ben. Johan'ın ölümünden sonra onun hayatını, onun adını, onun yaşantısını almış olabilirsin fakat sen benim sevdiğim Bran'sin. Seni de kaybedemem."
"Bran mi? "
Johan ve Allice sesin geldiği yöne baktılar. Kapıda Maggie şaşkınlıkla onlara bakıyordu.
Johan Allice'e dönüp sinirle baktı. Sonra da hızla Maggie'ye döndü.
"Maggie sana söyleyecektim."
"Ama söylemedin."
"Zorunda olduğu için yaptı. " dedi Allice.
Johan ona döndü.
"Aşağıya git Allice. Seninle sonra konuşacağız. "
Allice başını salladı. Kapıya doğru yönelirken Maggie nin yanında durdu. "Onu dinlemelisin. " diye fısıldadı suçluluk duygusuyla.
Allice gidince Maggie ona baktı. Johan yaklaştı.
"Lütfen açıklamama izin ver."
O sırada zil çaldığını duydular.
"Çıkışta konuşalım. Mantıklı bir açıklaman olsa iyi olur." dedi Maggie ve kapıya yöneldi. O sırada Johan koşup ona yaklaştı.
"Kim olduğum önemli değil. Senden hoşlanıyorum Maggie. En başından beri.. "
Maggie yutkundu. Ona bakmadı bile. Hızla dönüp sınıfa indi. Onu dinlemeden söylediklerine inanmayacaktı. Johan da arkasından sınıfa indi. İkisi de hiçbir şey olmamış gibi derse girdiler. Carol kendisine döndü fakat istediği cevabı alamadı. Dönüp Johan'a baktı Maggie. Johan da ona baktı. O sırada Allice olmadığını gördü. Lincoln de yoktu. Bir anda içi burkuldu. Lincoln olayını unutmuştu. Derse de gelmemişti. Derin bir nefes alıp verdi. Hayatı çıkmaza girmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KALBİN HİKAYESİ (tamamlandı)
RomantizmHasta bir kız. Tesadüfen karşılaştığı bir çocuk. Ve birbirine geçen hayatlar. Bu hikayede mucizeye herkes inanacak Ve Bu hikayede herkesin kalbi çok acıyacak..