Tumblr 48 - WhatsApp 3

121 7 0
                                    

Neredeyse uykuya dalacak olmanın verdiği mutlulukla yatağın içinde kendimi rahat bir pozisyona yerleştirdiğimde gayet iyi hissediyordum ta ki camım tıklanana kadar. Ah, hadi ama. Cidden mi?

Cama ilerledim ve kim olduğuna baktım. Masum bir şekilde duran Calum. Ah!

"Burada ne arıyorsun?" Dedim sadece onun duyacağı şekilde.

"Pencereyi aç."

"Hayır. Git buradan."

"Autumn yağmur başladı. Lütfen." Uzun sure baktım. Yani yağmur hızlanana kadar. Yağmur iyice hızlandığında biraz ıslanmasını bekledim ve daha sonra açtım.

"Gerçekten mi, Autumn? Ölmemi falan mı istiyorsun?" Geri zekalı.

"Burada ne işin var?"

"Bana cevap vermedin. Görüldü yapıp gittin. Bu adil değildi."

"Bunun için buraya gelmene gerek yoktu."

"Ben gelmek istedim."

"Tamam geldin, sohbet ettik. Şimdi git."

"Hayır."

"Ne demek hayır?"

"Hayır. Burada kalacağım."

"Peki bunun için izin aldın mı?"

"İzin almama gerek yok. Burada kalmam da bir sakınca yok. Odanın sahibi bana bayılır. Hem kim bayılmaz ki?" Pislik. Laf sokuyor resmen.

"Odanın sahibi eğer gitmezsen çığlık atacakmış."

"Hiç sanmıyorum." Dedi ve yatağıma yerleşti.

"Git buradan."

"Hayır. Abartma. Yanıma gel."

"Hayır." Kanepeye oturup yağmuru izlemeye başladım.

"Saçmala Autum gel buraya."

"Hayır. Böyle iyiyim."

"Peki sen bilirsin." Dedi ve kıçını dönüp uyumaya başladı. Kıçını döndü. "Beni izlemeyi kes."

"Seni izlemiyorum."

Tumblr | Calum HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin