calumsexyhood: Hey!
imangelyouass: Hey!
calumsexyhood: Nasılsın? Ne yapıyorsun?
imangelyouass: İyiyim. Supernatural izliyorum. Sen nasılsın? Ne yapıyorsun?
calumsexyhood: Okula gidiyorum. Supernatural mı izliyorsun? 10 sezon çok değil mi?
imangelyouass: Keşke daha fazla olsa.
calumsexyhood: Çıldırmışsın.
Calum'un okuldan içeri girdiğini gördüğümde telefonumu cebime koydum. Calum etrafa bakındı ve birkaç saniye göz göze geldik. Bu bir ilkti.
Hemen kafasını çevirip çocukları buldu ve yanlarına gitti. Onlarla selamlaşıp sohbete daldığında onu izlemeyi kesip içeri girdim.
Telefonum titreyince tekrar elime aldım.
calumsexyhood: Seninle gerçekten tanışmayı çok isterdim, Autumn. Yüz yüze konuşmayı.
Ah, Calum.
"Güzelim?" Arkadan gelen kalın sesle kafamı kaldırdım. "Buralarda yeni misin? Okulu gezdirebilirim." İnsanların beni önceden hiç fark etmedikleri o kadar belliydi ki.
"Hayır."
"Hadi ama." Bileğimi tuttuğunda sertçe çekip anında yumruk yaptığım elimi gözüne vurdum. Çocuk sendelediğinde etrafımda birçok kişinin bana baktığını gördüm. Calum da bu kişilerin arasındaydı.
Hemen oradan uzaklaşıp kendimi lavaboya kilitledim. Telefonumu elime alır almaz Ash'i aradım.
"Bebeğim?" Ash her zaman ki gibi sevgi sözcükleriyle açmıştı.
"Abi." Ağlamaklı sesimle konuştum.
"Autumn ne oldu? İyi misin?"
"Sadece bir çocuk bana asıldı ve ben tüm okulun ortasında onu yumrukladım."
"Hemen oraya geliyorum."
" Hayır. Hayır, bunu istemiyorum. Sadece iyi hissetmemi sağlayabilirsin."
"Autumn." Bir süre sustu. "Bak, normal olmak istediğini biliyorum ama bu bir farklılık tatlım. Elbette dikkat çekeceksin. İyi ya da kötü. O ya da değil. Ama her zaman kendi istediğini yap. Mutlu olduğun şeyi. Ben her zaman yanındayım."
"Biliyorum."