🦋10.000+ okuma olduk.🦋
Çok seviyorum sizi.Koşuşturmalar, bitmeyen sözler, topuklu ayak sesleri ve yüzüme vurulan makyaj malzemeleri. Bunaldım!
Düğün öncesi düğün salonunun üst katındaki odaya gelmiştik. Kuaför geldi ama her bir insan kadınlara laf yetiştiriyordu. Etrafımızda dolanan tanımadığım insanlar odanın içini doldurmuştu. Evlenmeden önce makyaj çok hafif istemiştim, gayet hafif yapmıştı ama kadının başı şişmişti. Her kadınla aynada göz göze geldiğimizde dudaklarımı oynatarak özür dilemiştim.
"Doğa," dedim yanımdaki sandalyede oturan arkadaşıma seslenerek. Bana bakış atmıştı ne oldu diyerek. Elimle kulağıma doğru yaklaşması için hareket yaptım. Ayağı kalkıp kafamın önüne eğildi.
"Bacım burda olan tanıyıp tanımadığımız her bir insanı çıkartır mısın?" histerik bir gülüş attı ve kulağıma dudaklarını yaklaştırdı.
"Baş üstüne bacım." dedi ve asker selamı vererek her bir kadının yanına giderek, "Lütfen odadan çıkar mısınız." dedi. Eğer itiraz edenler olursa "Gelinin kardeşiyim." diyerek kendinin üst olmasını gösterdi. Sırıtarak izledim bu halini.
Kurban olduğum ne güzel odadan herkesi kovuyor. Söz bacım senin düğününde daha fazla performans göstereceğim.
Üstümdeki çok kabarık olmayan bindallıyı düzeltim. Bir günde hem bindallıyı hemde gelinliği giymek biraz sıkıntılı olacaktı ama olsundu. Şimdiden bu kadar insan buraya geldiyse eğer düğün salonunu düşünmek bile istemiyordum.
Kuaför kadın ile aynada gözlerimiz kesişti. Teşekkür edercesine yavaşça kapatıp açtı. Bende aynı şekilde yaptım.
Makyaj bitince hemen aşağı inerek kına yakılacaktı. Kına bitince gelip gelinliği giyip düğün olacaktı. Bunları bilerek ben istemiştim. Düğün bitince evimize giderek Allah katında da karı koca olacaktık.
Fazla karman karışık iki gündü ama su gibi geçip gideceğini biliyordum. Günler, yıllar, aylar su gibi geçiyordu. Bakın, evleniyorum.
Küçükken annemin benim turşumu kurmasını çok isterdim. Aceba şimdi kuracak mı? Cidden merak ediyordum.
"Saçımız ve makyajımız bitti." dedi neşeli bir şekilde kuaför kadın. Gülümseyerek bir oh çektim derince. Doğa da kendine allık uygularken kadının sesiyle bana bakmıştı.
"MaşAllah, ne bu güzellik ya!" dedi abarta abarta. Elimden prenses tuttarmış gibi tutarak koltuktan beni kaldırdı. Gülerken bir yandan bana dua okuyup üstüme doğru nefesini üflüyordu.
"Senin güzellik şaka mı?" dedim aynı onun gibi abartarak. Bu kadın fazla güzeldi. Şaka gibiydi kendisi.
"Genciz, güzeliz, milleti üzeriz bebeğim." dedi o meşhur sloganı söylereyerek. Etrafında onu döndürdüm, çokta güzeldi benim kızım.
Annem odaya girerek bu anımızdan ayrıldık. Aşağı inip kına yakılacaktı. Erkekler şuanda dışarıda bekliyordular. Annem geldi, dolu gibi olan gözleriyle bana baktı.
Ağlamazdı dimi? Ağlarsa ağlardım. Hem kendi vermedi mi beni? Ağlamamalıydı. Dayanamazdım. Ağlamamak için kendimi sıktığımdan boğazım düğüm olmuştu. Anneme daha çok bakmadım ve ayaklandım.
Doğa önüme geçerek kırmızı duvağı mı kafamın üstüne dikkatlice örtdü. Örtmeden önce gülümsedi ve dudaklarıyla öpücük atmıştı. Gülümsedim ve bende öpücük attım kendisine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askerin Karısı +18
Teen Fiction"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet karıcım. Gayet farkındayım." dedi.