18 / Kavuşmak

67.3K 2.6K 360
                                    

⭐410

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⭐410.000+ Okuma⭐

"Senin Allah belanı versin!"

Dolunay evde canı sıkılırken yapacağı en sevdiği aktivite kitap okumaktı. Kitap okurken o kelimeleri yaşamak en sevdiği şey olabilirdi. Her dakika sinir olduğu karaktere laf ediyordu. Ruh hastası gibi cansız bir kağıtta trip atıyordu.

"Hayır yani kanka aldatıyorsun bok var gelip özür diliyorsun!" diğer eline masanın üstünde olan sıcak çikolatasını alıp yudumladı ve geri yerine koyup arkasına yaslandı.

"Birde bizim gerizekalı kız affediyor. Ayrıl kanka." bir anda kendisine gülmeye başladı Dolunay. Kitap okurken yaptığı değişik şeyleri sonradan düşününce kendisini ruh hastası olarak kabul ediyordu ama artık normalleştirmişti kendisi.

"Off," kitap ayracını yerleştirip kapatarak koltuğun üstüne koydu. Kocası yokken baya sıkılmıştı şu günlerde. Arkadaşını çağırmak istemişti ama işleri olduğu için onuda yormak istemiyordu.

Saat 20:00 geliyordu. Aklında olan kocası ne zaman gelir diye her gin düşünüyordu. Askeriye aramak istiyordu ama orayı karıştırmak istemiyordu.

Tekrardan ofladı. Elini karnının üstünde birleştirip oturduğu koltukta yavaşça bedeni aşağı doğru kaydı. Şu an cidden sıkılmış kediler gibi duruyordu.

Kocası ile ilk tanıştığı zaman aklının içinde sözleşme ve hemen ayrılmak vardı. Şimdi ise dört gözle Batuhan'nın gelmesini bekliyordu. Hayat cidden çok tuhaftı. İlk zamanlar Batuhan'ı sözde hemen sarılması bile normalde herkese tuhaf gelirdi. Sonuçta zorla evlilikte, ilk görüşmede hemen sarılmak?

Böyle düşününce bana bile tuhaf gelmişti. Ama kaderimiz böyleymiş.

"Ulan kader ne kadar kırocasın." diyip tekrardan güldü. Olduğu yerden kalkıp bugün hastaneden eve geçecek olan Hatice ablayı aramak için telefonu eline aldı.

"Hatice abla," karşıdan gelen sesi bekledi.

"Kızım, nasılsın?" diye daha neşeli bir ses geldi. Mutlu olması ile ister istemez Dolunay gülümsemişti. Sanırım eve geçmişlerdi.

"İyiyim sizler nasılsınız?"

"Bizde iyiyiz kızım. Eve geçtik yarım saat önce."

"Çok şükür, geçmiş olsun." dedi ve ayağa kalktı. Pijama takımını giymek için yatak odasına doğru ilerledi.

"Saol kızım." görüşürüz diyip telefonu kapattılar. Giyinme odasına gidip yeşil renginde pijama takımı çıkartı. Banyoya girmek için iç çamaşırları da alıp banyoya giriş yaptı.

Ilık suyun altında bedeni ilk önce suyu alışma evresinde titresede sonradan alışmıştı.

Banyosunu bitirip vücudunu kurutuktan sonra pijamasını üstüne geçirmişti. Banyo yaptığı için uykusu erken gelmişti ama uyumakta istememişti.

Askerin Karısı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin