🔥1.100.000+ Okuma❤️
Bu okuma sayısına özel beklediğiniz bölüm geliyor.
Haberiniz olsun!!🤭Kuş sesleri, rüzgar uğultusu, temiz hava, sıcak çay ve elimizde kitap. Filmlerde olan hayali karakterler gibiydik. Batuhan ve ben oturmuş bir tane kitap okuyorduk. Elimizde aynı kitap vardı, aynı kitabın her sayfasını istemsizce aynı anda okuyup tepkilerimizi beraber yaşıyorduk.
İnsanın kendisini seven, önemseyen, kendisiyle birlikte çocuk ruhunu yaşayabilen bir insanla evlenmesi cidden mucize gibiydi.
Batuhan benim mucizemdi, sevgiyi bana öğretendi. Sevgi kelimesinin açılımını kelime olarak bilen ama yaşamayan birisiydim ben. Batuhan Allah'ın her günü bana iltifat kelimeleri ile sesleniyordu. İsmimi söylediği zamanlar 'Dolunay kim?' diyerek düşünmeye bile başladığım oluyordu.
Şu sıralar bana olan çiçek serası için fikir sunuyordu. Burası nasıl olsun, şurası nasıl olsun diyerek her gün fikrimi önemsiyordu.
Bazen kendimi hitaben bulamadığım duygulara sokuyordum. Batuhan bana sevgisini her zaman hissettiriyordu ama ben ona hissettirdiğimi sanmıyordum.
İltifat edince bende iltifat etmek istiyordum ama yani baya bi şey de oluyordum.. Utanmak olabilir.. Korkuyorda olabilirim, neyden korkuyorsam bilmiyorum.
İçimde olan savaşın yok olması için derince nefes alıp verdim. Kendime doğru çektiğim bacaklarımı tekrardan uzattım. Nefes alıp vermem ile kolunun altında göğsüne yaslandığım Batuhan kafasını bana doğru hafif eğdi.
"Ne olmuş benim karıma?" gülümseyerek bakarken arkamdan uzattığı eliyle küçük çocukların yanağından makas alır gibi aldı. Gülümserken bu seferde eli benimle uğraşmak amacıyla saçımdan tutamlar alarak parmağının ucunda döndürüp yüzüme doğru fırlattı.
"Batuhan.." annenin çocuğunu uyarır gibi çıkan sesimle Batuhan yaptığı yanlışı düzeltmek için önüme gelen saçları kitab tutan elini kitabı bırakıp saçımı düzelti.
"Teşekkürler." dedim omzumu silkerek. Yaptığım ima ve mimikler ile kaşını kaldırıp dudağının kenarı kıvrıldı.
"Diyorsun?" demesi ile yüzü yakınlaştı. Kafamı geriye doğru çekerken onaylar hâlde salladım.
"Bende teşekkür etmek isterim sana karıcım." kaşlarımı onun gibi kaldırdım.
"Ne için?" sorumla benden uzaklaşması bir oldu. Uzaklaştığı için normal halde durup bakındım. Soruma cevap vermeyip yüzü düşmüş gibi duruyordu ya da oyunculuk yapıyordu..
Bacaklarımı kalçamın altına alıp yükseldim. Yüzüm yüzüyle bir iki santim yukarısındaydı. Kendimi tuhaf bir role sokmam lazımdı. Hem kendisinin hemde benim güleceğim bir rol olacaktı. Boğazımı temizleyip gözlerine bakmaya başladım.
"Şşt aslanım hayırdır bir sorun mu var?" dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemek için nefesimi bile tuttum. O kadar gülmek istiyordum ki, Batuhan'nın şaşırmış hali bile gülmem için bir sebebti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askerin Karısı +18
Teen Fiction"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet karıcım. Gayet farkındayım." dedi.