Bölüm 10
_________________________________________________
3 Ekim
Felix o günden beri ne eve gitmiş ne de diğerlerinin yanına gitmişti. Şu birkaç gündür Chan'da kalıyordu. Ona ne olduğunu anlatmış ve ağlayıp içini dökmüştü.
Şuan ise Chan ders vermeye gitmiş, Felix ise oturmuş film izliyordu. Başka yapıcak aktivitesi yoktu şu sıralar. Pisti de ekiyordu bu sıralar. Yaklaşık on gündür bahane bulup o gün piste gelemiyeceğini söylüyor ve kafasına göre takılıyordu. Bir kardeşi olduğundan henüz bahsetmek istemiyordu diğerlerine çünkü zaten Minhoyla ilgileniyorlardı şuan. Bir de onunla ilgilenilmesini istemiyordu. Bu yüzden sadece Chan'a söylemişti. O da başka kimseye söylemiyeceğine söz vermişti zaten.
Felix telefonunun çalması ile koltuğun diğer ucundaki telefonuna uzandı ve televizyonun sesini kısarken telefonunu açtı. Sevgilisi arıyordu.
"Lixie, nasılsın?"
"Ah iyiyim Hyun sen nasılsın?"
Bok gibiydi ama bunu şuan söylemesine gerek yoktu.
"İyiyim bende. Kaç gündür gelmiyorsun yanımıza Chan onda kaldığını söyledi... Ailenle mi tartıştın bebeğim?"
Sikiyim seni Chan. Ama sen de haklısın sonuçta sadece bir kardeş ya da abi her neyse onun olduğunu söylemiyecektin... Felix içinden bunları geçirmiş ardından da ne söyleyebilirim diye düşünmüştü. Yalan yoktu gerçekten de ailesiyle tartışmıştı. Bu yüzden detaya inmeden anlatmaya karar verdi.
"Sadece küçük bir tartışma sinirlendim ve evden çıktım sizi de rahatsız etmek istemediğim için Chan'a geldim. Biraz kafa dinlemeye ihtiyacım vardı bu yüzden gelmedim kaç gündür yanınıza, üzgünüm"
"Oh... Yanına gelmemi ister misin? Ya da istemesen bile biliyorsun ben senin hep yanındayım sevgilim. Bu yüzden bana her zaman her şeyi anlatabilirsin tamam mı?"
Felix dolan gözlerini boşta kalan eliyle silmiş ve burnunu çekmişti.
"Hey ağlıyor musun? Ağla diye söylemiyorum ki bunları küçük sevgilim!"
"Ağlamıyorum ki sadece gözlerim minnacık doldu..."
Birkaç saniye sessizlik oldu ve ardından Felix tekrar konuştu.
"Hyunjin... Anlatmasam ama yanıma gelsen ve bana sımsıkı sarılsan olur mu?"
Buna Hyunjin'in de gözleri dolmuştu. Kim bilir o evde ne olmuştu ki Felix anlatmak dahi istemeden sadece sarılmak istiyordu ve tekrardan kim bilir ki küçüğü şuan neler düşünüyor, neler yaşıyordu.
"Tanrım... Tabiki de gelirim ve sana sımsıkı sarılırım Felix yeter ki sen bir şey işte. Chan'ın evindesin öyle değil mi?"
"Evet..."
"Tamamdır birkaç dakikaya oradayım sen evin konumunu atabilir misin?"
"Atıyım, dikkatli gel hız yapma. Yollar piste benzemez bilirsin"
"Bilirim güzelim dikkatli geliceğim merak etme"
"Pekâlâ görüşürüz ve teşekkür ederim"
"Teşekkürlük bir şey yapmadım Lix ve gelince görüşürüzz!"
İkisi de telefonu eş zamanlı olarak kapatmışlardı. Felix Hyunjin'e konum attıktan sonra koltukta sevgilisini beklemeye başlamıştı. Hyunjin ise diğerlerine sadece Felixle buluşucağını söylemiş ve evden çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire Of Love - Minsung
Fanfictionİki yıllık hırsla yapılan şeyler birinin hayatını mahvedebilir ve daha da kötüsü onu ölüme sürükleyebilir özellikle de ona bunu yapan sevdiği kişiyse... TW: intihar girişimi, kendine zarar verme, küfür, aile baskısı vb gibi etkileyebilecek unsurlar...