Bölüm 14
_________________________________________________
Seungmin elindeki kahve bardağını sehbaya bırakmış ve ellerini birleştirip parmaklarıyla oynarken bir halıya bir de Minhoya bakıyordu. Hyunjin ise koltukta bağdaş kurmuş 'olay olsun da izleyeyim' modunda etrafa bakınıyordu. Minho ise duvarla bakışmayı tercih etmişti.
"Minho...?"
Seungmin'in konuşması ile Minho kafasını sağa sola sallayıp duvara bakmaya devam etmişti.
"Minho ya..."
Minho bu sefer Seungmine bakmış ve 'umutsuz vaka' bakışlarını atıp geri duvara bakmıştı.
"Ya ama neden böyle yapıyorsun ki Minho...? Ağlıyım mı ben şimdi?"
Bunları söylerken parmaklarıyla oynuyordu. Her ne kadar kahve içse de alkolün etkisi tabiki vardı. Hyunjin gülmemek için kendini zor tutarken Minho Seungmine bakmıştı tekrardan.
"Alla alla ne yapıyormuşum ki Seungmin? Hem neden ağlıyorsun ki Jisung'un dudağını patlattıp çocuğu hırpaladığın için mi? Yoksa şey gece gece karakola gittiğimiz için mi?"
O anlar Hyunjin'in aklına gelince gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Bu gece rezillik eşittir Seungmin denklemi oluşmuştu. Tam tamına uyuyordu bu denklem bugün yaşananlara.
Flashback
Jisung omzundan onu çeken elle afallayıp Minho'dan ayrılmıştı. Daha gözyaşlarını silmeye bile vakti olamadan
"sen kimsin lan hırsız!? Arkadaşımı lolipopla kandırıp organlarını satmaya götürecektin haa! Ben şimdi seni lolipop yapmaz mıyım!?"
Seungmin sarhoş ve uykudan yeni uyanmış bir şekilde Jisung'a saç baş girerken ortalık çoktan kaos alanına dönmüştü. Tabii bu kaos anında Seungmin Hyunjin, jisung, Minho ve Chan'ın sarhoşlukları neredeyse gitmişti. Diğerleri ise olayı izliyorlardı.
Seungmin en son dışarıda Chan'ın kollarında yatıyordu fakat sanki Minho ve Jisung'un satılmasını hissetmiş gibi uyanmış Chan'ın kollarından inmiş ve "Minhoyu çalıyorlar, Minhoyu unuttuk!" Diye ortalığı ayaklandırarak bara geri girmiş ve Jisung'u Minho'dan ayırmıştı. Tabiki o sarhoş haliyle bunun Jisung olduğunu anlayamamıştı bile. Şuan ise Jisung'u saç baş yoluyordu.
"Seungmin dursana!"
Minho Seungmini çekmeye çalışırken konuşmuştu fakat nafile Seungmin, Jisung'u hırpaladığı yetmiyormuş gibi birde çocuğa yumruk atıp dudağının patlamasına sebep olmuştu ardından ise Jisung'un yanağına birkaç yumruk atmıştı. Yanağına yediği yumruk yarın sabah o yumruğun yerinin moraracağının haberini şimdiden vermişti Jisung'a. Çok geçmemişti saniyeler içinde bara polis memurları gelmiş ve Jisung'la Seungmini ayırmışlardı. Minho ve Hyunjin Seungmin adına Jisung'tan özür dilerlerken Seungmin "lolipop noldu zoruna mı gitti? Gel biraz daha yolayım o saçlarını oğluumm!" Diyordu. Jisung ise onun bu hâlini komik bulmuş olucak ki yaptıklarını önemsemeyip gülmüştü.
Ardından ise Seungmini gözaltına aldılar. Normaldi. Birine, Jisung'a, saldırmıştı resmen. Jisung her ne kadar gelmeyi teklif etsede Minho gelmesine gerek olmadığını isterse şikayetçi bile olabileceğini söylemişti. Arkadaşı orada bir gece yatsa bir şey olmazdı. Jisung ise şikayetçi olmadığını söyleyeceğini söylemişti. Polisler Seungmini karakola götürürken gelen taxiye de Chan, Jisung, Minho ve Hyunjin binmişti. Onlarda karakola gidiyorlardı. Diğerleri ise başka bir taxiyle eve gidiceklerdi. Tabii olanlardan sonra Minho ve Jisung konuşamamışlardı fakat Seungmin onları ayırmadan önce birbirlerine sarılmışlardı. Bunun için çıldırmayı sonraya bırakmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire Of Love - Minsung
Fanfictionİki yıllık hırsla yapılan şeyler birinin hayatını mahvedebilir ve daha da kötüsü onu ölüme sürükleyebilir özellikle de ona bunu yapan sevdiği kişiyse... TW: intihar girişimi, kendine zarar verme, küfür, aile baskısı vb gibi etkileyebilecek unsurlar...