Bölüm 20
_________________________________________________
"şükürler olsun tanrım, şükürler olsun onu bize geri verdiğin için. Sana teşekkür ederim tanrım! Onu bizden ayırmadığın için teşekkür ederim tanrım!"
Minho'nun hastane önünde, yağmurun altında, ellerini iki yana açarak dediği sözler diğerlerini güldürmüştü. Altısı birden Seungminden iyi haberleri alır almaz hastanenin bahçesinde inmişlerdi ses yapmamak adına. Changbin ise tatsızlık çıkmaması için yoğun bakımın önünde bekliyordu hâlâ.
Minho'nun varlığından şüphe ettiği tanrıya olan şükranları diğerlerinin gülümsemesini sağlıyordu.
Evet.
Kim Seungmin yaşayan ölüler diyarını geçmiş ve nefes alıp vermeye devam etmeye karar kılınmıştı. Kim Seungmin yaşamaya devam edecekti.
11 gün sonra
"Sadece tavuk yeme, çorbayı da iç"
Konuşan Minho ile Seungmin ofladı. Çorba içmekten sıkılmıştı. Seungmin hastaneden çıktığı günden beri arkadaşlarının yanında kalıyordu burada olmaktan pişman değildi fakat Minho ve Hyunjinin 'bir sonraki kontrolüne kadar bizde kalıcaksın' adlı konuşmalarını dinlerken yemek konusunda bu kadar katı olucakkarını unutmuştu.
Şuan ise Minho ve Hyunjin pistten gelmiş ve hemen yemek hazırlayıp, uyuyan Seungmini de uyandırdıktan sonra yemek yemeye başlamışlardı.
"Seungmin sevmedin mi çorbayı, kötü mü yapmışım? Bu tarifi ilk kez denedim. Sevmediysen başka bir çorba yapabilirim. İster misin?"
Hyunjinin ardı arkasına dediği cümlelerle Seungmin hızla başını sallamıştı. Yalan yoktu Hyunjin çorbayı ilk kez yapmasına rağmen güzel yapmıştı fakat Seungmin çorba içmek istemiyordu artık.
"Hayır hayır, gerçekten çok güzel olmuş fakat ben çorba içmekten sıkıldım..."
Seungminin konuşması ile Minho elindeki tavuk budunu bırakıp Seungmine bakmıştı. Onu anlıyordu fakat doktor her gün, mutlaka, en az bir kere sıvı şeyler yiyip içmesini söylemişti.
"Seni anlıyorum ama iyi olman için doktorun dediklerine uymamız lazım Seung, o yüzden kendini çok sıkmadan çorbanı da iç. Lütfen..."
Seungmin başını tamam anlamında sallamıştı. Minho haklıydı. İyi olmak istiyordu bu yüzden de doktorun dediklerine uyması lazımdı. Doktor Seungmini bir ay sonra kontrole çağırmıştı. O zamana kadar beslenmesine ve uyku düzenine dikkat etmesi lazımdı. Ah birde fazla stres yapmaması lazımdı.
Kim Seungmin o gece soğuk havale geçirmişti. Gün boyu aç durmasından ve sabah babasının onu yıllar sonra ilk kez araması yüzünden gün boyu fazlasıyla stres yapmıştı ve yanında Chan olunca bu stres daha da artmıştı. Her an önlerine babası çıkıcakmış gibi düşünerek kendini strese sokmuş ve üstüne açlıkta gelince sonucu da ne yazık ki böyle olmuştu.
Üçlü, tekrardan sessizliğe gömülüp yemeklerini yerken birkaç dakika sonra sessizliği bozan bir şey oldu. Telefon. Telefon çalıyordu. Minho cebinden telefonunu çıkardı ve diğerlerine birazdan geleceğini söyleyip mutfaktan ayrıldı. Telefonu açarken odasına ilerliyordu.
"Bir dakika bekler misin, odama geçeceğim."
Cümlesini bitirir bitirmez odasına geçmiş ve kapısını kapatıp odasındaki kapıya en uzak duvara doğru ilerlemişti. Diğerlerinin duymaması gerekiyordu.
"Geçtim odama, kaçta burada olursun... Ah demek 7-8 gibi burada olucaksın... Tamamdır Jisungla seni almaya geliriz o saatte... Ya sen sakin ol halledicez... Tabiki mutlu olurlar, seni seviyorlar... Kötü düşünme rahatça bin o uçağa... İyi uçuşlarr... Burada görüşürüz dostum... Baybayy"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire Of Love - Minsung
Fanfictionİki yıllık hırsla yapılan şeyler birinin hayatını mahvedebilir ve daha da kötüsü onu ölüme sürükleyebilir özellikle de ona bunu yapan sevdiği kişiyse... TW: intihar girişimi, kendine zarar verme, küfür, aile baskısı vb gibi etkileyebilecek unsurlar...