XXIII.Bölüm ☯

78 44 38
                                    

☽ ☯ ☾

Violet, suratındaki bütün kanın çekildiğini hissetti. Açık olan pencereden suratına vuran güneş ışığına baktı. Ardından bu ışığın altında ölümcül güzellikte parlayan sıvıya, kana. Siyah renkli masanın üzerinde uzanan beden, bir zamanların tanıdık simasını taşıyordu. Gözleri ardına kadar açılmıştı.

Kızının katilini hiç bulamadığı için aklı hep burada kalacaktı. Fakat öteki tarafta, kızına kavuşmuş olacaktı. Bu tezatlık, derin bir çığlığı beraberinde getirdi ve Violet, düşmemek için ahşap masanın kenarına tutunacağı sırada iz bırakmamak için geri çekildi. Ardından dengesini toparladı.

Bunun gerçek olamayacağını ve korkutucu bir kâbus olabileceğini düşündü fakat tam da o sırada, anın gerçekliğini kanıtlamak istercesine, sert bir rüzgâr esti ve perdeler uçuşuverdi. Sanki karanlık bir senaryo üzerine yazılmış bir korku filminin başrolündeydi ve bu sahneyi tekrar etmek zorundalardı.

Violet, kirpiklerinin ıslandığını hissetti. Gözleri ardına kadar açık, aralık kalan ağzından kan birikintisine baktığında, bir elini karnına yasladı. Harvey öldürülmüştü. Aynı diğer genç, kurbanlar gibi.

Aklına kız kardeşi Grace geldi. Ölüm haberini verdiğinde titreyen sesi sahibi, öldürülmüştü. Violet, onun gerçekten güney kıyılarında bir kasabada olduğunu ve çok mutlu olduğunu sanıyordu. Titreyen parmaklarını ileriye doğru uzattı fakat tam o esnada ikaz dolu bir ses, tüm odada yankılandı.

"Sakın hiçbir şeye dokunma."

Violet, ıslanmış kirpikleri ve bulanıklaşmış görüşünün arasından, nihayet Devon'ı seçebilmişti.

"Ona ne oldu?"

"Öldürüldü."

"Bu... Ama neden?" dedi titreyen sesiyle. "Neden öldürüldü Devon, o..."

"Harvey Blackburn." Dedi Devon, bir morg görevlisinin taşıdığı soğukkanlı bir tavırla. "Cinayet büro amirliğinin baş müdürü."

"Bu, korkunç. İhbar etmemiz lazım. Eğer kimseye haber vermediysen-"

Devon, onu ince belinden yakaladı ve geri yerine zimmetledi. "Sakin ol."

"Böyle bir manzara karşısında mı? Sakin olmak mı? 911'i arayacağım. En azından ambulans gelirse-"

"Ne olacağını sanıyorsun Violet?"

"Onu kurtarabiliriz! Kanı hâlâ kurumadığına göre, cinayetin yeni işlendiği anlamına geliyor."

"Peki katil? Onu bulmayacak mıyız?"

"Tanrı aşkına, ne saçmalıyorsun sen!" diye bağırdı Violet. Ardından kapının eşiğinden geçebilmek için ileriye atıldı fakat Devon, ona izin vermedi. "Lanet olsun, bir şey yapmalıyız!"

"Onu geri döndüremezsin, Violet!"

"Kanı hâlâ kurumadı!"

"Çünkü vücudunda kalan son damla kanı az önce boşaldı!"

"Çekil önümden!"

"Bu kadar dramatize edeceğini bilseydim, kendim çözerdim. Seni, nasıl bir durumla karşı karşıya olduğunu anla diye buraya getirdim!"

Violet'ın gözyaşları, yanaklarını ıslattı ve Devon'ın bedenini defalarca kez yumrukladı.

"Ölmesine izin veremeyiz, Devon. Lütfen..."

"Yapacak bir şeyimiz yok! Onu bulduğumda, çok geçti!"

"Hayır Devon, o benim son anahtarımdı!"

Gece Görüşlü Baykuş.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin