XVIII.Bölüm ☯

100 44 56
                                    

☽ ☯ ☾

"Mutlu Noeller!"

Diye çığırdı Violet. Ardından Hillary'nin sarı renkli saçlarının arasına zorla sıkıştırdığı, plastik kırmızı renkli ve uçlarında geyik bulunan tacını başına geri oturttu. Hillary her seferinde tacını çıkartmak için hamlede bulunuyor ve Violet, buna engel oluyordu.

"Bir Noel geleneği olarak, geyikli tacı kafana takmak sana uğur getirecektir."

"Noel'in de geleneklerinde canı cehenneme. Bunları bana çocukken anlatsaydın, inanabilirdim belki, anne!" Hillary, suratını astı ve geyikli tacını kafasından çıkartıp, yere fırlattı. "Üstelik bundan asla hoşlanmadığımı söylemiştim. Neyim ben, altı yaşında bir çocuk mu?"

"Kastım bu değildi, yalnızca biraz eğlenmeni istemiştim." Violet, yere düşen tacına ardından Hillary'e baktı ve elinde tuttuğu maytabı söndürüp, masanın üzerine bıraktı.

Yeni yıl için evin her bir köşesini özenlice süslemişti, Violet. Güzel bir çam ağacının etrafını, geçen Noel aldığı süslerle süslemiş ve koltukların üzerlerine, kar birikintilerini andıran küçük köpüklerden dökmüştü. Şeker kamışlarını vitrinin önüne dizmiş ve etrafa balonlar bırakmıştı. İçi boş küçük kırmızı yaldızlı hediye paketleri ve Noel babanın getirdiğinde inanılan koca bir kutu vardı.

O koca kutunun içini, her sene Hillary'nin sevdiği küçük hediyelerle doldurur ve ona, Noel Baba'nın hediye getirdiğini söylerdi. Böylelikle Hillary, babasının yokluğunu hiç hissetmez, hediyelerin getirdiği mutluluk ile keyiflenip, uyuyakalırdı.

Violet, bu sene için de aynısını düşünmüştü fakat hesaba katamadığı iki şey vardı.

İlki, artık tüm bunlar için fazla geçti.

İkincisi, Hillary artık büyümüştü.

Devon, ortamdaki gerginliği gülümseyerek yumuşatmaya çalışmış ve her yeni yılda, Hillary için Noel baba kostümünü giyindiği günlerini hatırlamıştı. Omzunu bilinçli olarak Hillary'e çarptı ve göz kırptı.

"Annen seni mutlu etmeye çalışırken, biraz ona ayak uydurmaya ne dersin?"

"Kesinlikle hayır derim!" dedi Hillary ve ardından yeni süslenmiş Noel ağacına baktı ve ışıklandırmasının berbat olduğunu içinden geçirdi. "Neden buradayım ve neden bu sefil hayattayım? Ben artık büyüdüm ve bir genç kız oldum! Basit Noel eğlencelerinizi kendinize saklayın ve gidin bir çocuk eğlendirin!" Hillary, öfkeyle omzunun gerisinden annesine baktı. "Ben eğlendirebileceğiniz bir çocuk değilim!"

Hillary, koridoru hızlıca geçti ve odasına girdi. Ardından kapıyı gürültüyle kapattı.

Violet, derin bir nefes aldı. Gözleri daha şimdiden kızarmıştı fakat bunu belli etmemek için bakışlarını farklı tarafa çevirdi. Ardından başında yer edinen geyikli tacını çıkarttı ve avcunun arasına alıp, uzunca bir süre baktı.

"Haklı olma ihtimali çok yüksek, Devon." dedi Violet. Onu teselli etmek için parmaklarını avuç içlerine hapseden Devon'a bakarken. "Ona, babasının sunduğu kadar güzel bir gelecek sunamadım. Gördüğün gibi başarısız olduk. Ne yaparsam yapayım, onu mutlu edemiyorum."

"Hillary mutsuz bir çocuktu zaten. Sen fazla anlayışlı bir annesin. Üstelik o babası olacak herif çok meraklı olsaydı, kızını bu özel günlerinde yalnız bırakmazdı. Hiç arayıp sormayan bir baba, nasıl senin karşında hâlâ mükemmel bir ebeveyn rolü kesebilir?" dedi Devon. Ardından omuz silkti. "Hem, onu anlaman gerekiyor. Hillary bir genç kız ve hayatında ilk defa terk edildi. Bu onun için yeni bir deneyim ve tahmin edilmesi zor bir acı. Baş etmesi gereken psikolojik rahatsızlıkları ve bir de terk edilme sancısı var."

Gece Görüşlü Baykuş.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin