XIV.Bölüm ☯

135 43 36
                                    

☽ ☯ ☾

Violet, derin bir nefes aldı ve karanlık ormanın içine bakındı. Buraya ne ara geldiğini bilmiyordu. Tek bildiği, Hillary'e bir şey olacak korkusuyla, yer yön duygusunu kaybetmişçesine hızlıca koşmaya başladığıydı. Kalın gövdeli ağacın kenarına tutundu ve derin bir nefes aldı.

Baş dönmesine, soğukluk eşlik ediyordu. Sokaktaki ışıkların bulunduğu alana göz ucuyla baktı ve bacaklarında kalan son gücüyle ileriye doğru atıldı. Eğer Douglas yalan söylemiyorsa, Hillary şu an tehlikede olabilirdi ve Violet, bunun önüne geçmeliydi.

Asfalt zemine çıktığında, gözlerinin kapanacağını hissetti. Kendisine doğru gelen otomobili son anda fark etmişti. Siyah giyimli bir adam otomobilinin kapısını açtığında Violet'ın gözleri kapandı ve kendini, bilinçdışı bir uykunun kucağına bıraktı.

☽ ☯ ☾

"İyi olduğumu söyledim, Devon." dedi Violet. Israrla elini tutan ve ayağa kalkmasına yardımcı olmak için çırpınan Devon'a bakarken. "Bir bebekmişim gibi davranmayı bırakırsan, daha iyi olacağım."

"Sanırım bunu bırakmayacağım." dedi Devon. Krem rengi koridorlardan destek alarak yürüyen Violet'a yardımcı olmak için solunda duruyordu. Hastaneden yeni ayrılmışlardı ve Devon, Violet'a evine kadar eşlik etme kararı almıştı.

Violet'ı belinden ve kolundan destekledi. Ardından evinin kapısını yavaşça araladı ve Violet, tanıdık hissin getirdiği huzuru tattı. Evindeydi, yeniden ve her şeye rağmen...

Devon, Violet'ı özenlice koltuğa yerleştirdiğinde, Violet sargılı olan sol bileğine baktı. Düştüğü yerde bileği burkulduğu için doktor sargıya alınması gerektiğini ve birkaç gün böyle kalması gerektiğini söylemişti.

"Bir sakatlığım eksikti." dedi Violet. Ardından koltuğunda huzursuzca kıpırdandı ve omzunun gerisinden, Devon'a baktı. Çoktan mutfağın başına geçmiş, ocakta süt kaynatıyor ve Violet için sıcak tarçınlı süt hazırlamaya koyuluyordu.

"Devon?"

"Mızmızlanacaksan, seni duymuyorum Violet."

"Ah, hayır. Sadece gerçekten var olup olmadığını test etmek istemiştim."

"Gördüğün gibi buradayım ve gerçeğim."

Devon, sütün ısındığına emin olduğunda, bebek mavisi porselen fincanın içine sütü boşalttı ve bir kaşık tarçın koydu. Ardından sütü karıştırdı ve fincanı, Violet'a uzattı.

"Sanırım bebek bakıcılığı rolüne çabuk alıştın?"

Devon, gülümsedi ve bacak bacak üzerine attı. "Sen de kendini tehlikeden tehlikeye atıp, kurtarılmaya bekleyen prenses rolüne?"

"Kastım bu değildi."

"Harabe ve kimsenin uğramayacağı üzerine bahse girebileceğim bir evin yakınlarında bulunmuşsun. Konumunu tam olarak paylaşmadılar tabii ama orada ne işin vardı? Gerçekten merak ediyorum."

Violet, suratını ekşitti. Aklına, o gece yaşadıkları gelmişti.

"Jewell'ın ağabeyine ait bir evdi ve beni davet etti."

"Ve sen de kabul ettin? Kızın, hali hazırda bir randevudayken başka bir randevuya çıkmak mı istedin? Tanrı'm, seni sürtük anne."

"Gerçeğin bu olmadığını biliyorsun, Devon."

"Pek değil." dedi Devon. Ardından önündeki kahve fincanından bir yudum aldı. "Seninle bir anlaşma yapalım. Ben sana, yok olduğum süre içerisinde edindiğim bilgileri anlatayım sen de bana o malikânenin gerçek hikâyesini?"

Gece Görüşlü Baykuş.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin