Gece Görüşlü Baykuş.

XXXIV.Bölüm ☯

☽ ☯ ☾

Violet, telefonu kapattı ve arabanın anahtarlarını avucunun içine sıkıştırıp, artık yolunu ezbere bildiği yere doğru yol aldı. "Don nehrine."

Davin Chester, onun olay yerine girmesinin yasak olduğunu bu yüzden yakınına fazla yaklaşmaması gerektiğini söylese de Violet, onları dinlememiş; Bernadette'nin cansız bedenini görene kadar durmamıştı. Ta ki yuvalarından fırlamışçasına duran açık gözlerinin altındaki kesiklere ve beden bütünlüğünün bozulmasına sebebiyet veren uzuvlarının kopmasını fark edene kadar.

"Hey hey..." dedi Freud. Onu bileğinden çekiştirdi. "Girilmez yazıyor, görmüyor musun?"

"Bir aralar bu girilmez yazısı yalnızca siviller içindi. Benim gibiler için değil."

"Adı üstünde, bir aralar." Dedi Freud. "Şimdi ayak altından çekilirsen, sevinirim." Freud, onu arkasında bıraktı ve sarı renkli "girilmez" şeridinin altından ilerleyip, cesedin olduğu yere doğru yol aldı. Korkunç bir kalabalık etrafta cirit atıyor ve polis memurları, herkesi sakinleştirmeye çalışıyordu.

Sigarasından bir duman daha çeken Davin Chester, kalın gövdeli ağaçların dibinde durduğunda, arkasına aldığı doğa harikası manzarası ve heybetli vücuduyla; bir zamanlar ki baş komiser Harvey Blackburn'u andırıyordu.

"Merhaba, Bay Chester."

"Bayan Alvarez... Burada ne işin var?"

"Yalnızca onu görmek istemiştim."

"Onu mu görmek istedin yoksa nasıl öldürüldüğünü mü öğrenmek istedin?"

"Aslında, ikisi de." dedi Violet. Ardından ellerini, çimen yeşili triko hırkasının içerisine soktu. "Biraz konuşabilir miyiz?"

"Aslında, seninle bir olay mahallinde cinayet çözümlemek çok isterdim fakat ben mi geç kaldım sen mi erken davrandın, Tanrı bilir. Ancak şimdi konuşmanın tam zamanı gibi gözüküyor."

Violet onunla kıyı boyu yürürken, aklına bir an Harvey ile yürüdüğü yollar geldi. O da bu dosyanın kurbanlarından biriydi ve Violet'a göre ölmeyi hiç hak etmemişti.

"Nasıl gerçekleştiğini tam olarak bilmiyorum fakat katilin, bazı kurbanlarına gönderdiği e-maillerinden biri ona ulaşmış ve o da maili tatbik etmek için verilen adrese gitmiş, sonuç ortada."

"Mailde ne yazdığını biliyor muyuz Bay Chester? Yani şunu sormak istiyorum... Oldukça önemli bir bilgi miydi?"

"Aslında, katil şüpheleri başka yöne çekmek için bir ihbar adresi iletmiş. Bu adreste öldürülen biri var size ulaşamadım, acil intikal eder misiniz gibisinden. Bernadette bu kadar pervasızca davrandığına göre ya kafası güzeldi ya da bildiği bir şeyler vardı."

Violet, omuz silkti. Mailin içeriğinin tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyordu fakat Violet, bunu tahmin edebiliyordu. Muhtemelen Bernadette başka bir işi örtbas etmeye çalışırken, asıl kurban kendisi olmuştu. Ya da ona yazan kullanıcı, haklıydı. O gerçek Hades'ti.

"Onun adına üzgünüm." diye devam etti Davin Chester. "Ekibe katkısı oldukça yüksek, azimli ve çalışkan bir kadındı. Onunla çalışmayı seviyordum. Büro amirliği içerisindeki varlığı, özellikle Harvey'den sonra büyük yankı uyandırmış, onun boşluğunu bir nevi kapatmıştı. Şimdi onun yerine birini bulmak, oldukça güç."

Violet, omuz silkti ve gözünü yakan güneşe, gözlerini kısarak baktı.

"Çocukları için üzgünüm, annesiz kaldılar."

"Büyükanneleri ona bakacaktır, onları ziyaret etmedin değil mi?"

Violet, bir şey söyleyecek gibi oldu fakat duraksadı.