Haii ben geldiim!
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
2 hafta sonra|
Taehyung, sınırlarımı bilecek şekilde güçlerimi kullanırken kontrolü ele almamı bana öğretmişti. Artık güçlerimi daha da kolaylıkla kullanabiliyor ve bedenimi etkilemeyecek şekilde sadece zihnimle güçlerimi yönlendirebiliyordum. Böylece bedenim güçlerimi kullandığım evrede sarsılacak şekilde zorlanma yaşamıyordu.
Taehyung'un tek bir parmağıyla darmadağın ettiği evimi kendi güçlerimi kullanarak düzeltip tüm dağınıklığı eski haline getirecek şekilde yerleştirmiştim. Bunu yaparken burnum bile kanamamıştı dün.
Bugünse tek ayağı sakat olan bir sokak köpeğine rastlamıştım. Bir kaza geçirmiş ve arka ayağı kırılmıştı. Onun ayağındaki kırığı iyileştirmiş ve özgürce koşmaya devam etmesini sağlamıştım.
Sırf ona yardım ettim diye benim bahçemden ayrılmıyordu. Ona güzelce yemek verip beslemiştim. Güçlerimi kullanarak bahçeye onun kalabileceği bir kulübe bile getirtmiştim.
"Asla akıllanmıyorsun." Yemeğini yiyip suyunu içtikten sonra kulübesine girip başını seve seve uyumasını sağladığım köpeğe bir isim düşünürken, Taehyung aniden önümde belirdi.
"En son yaşadıklarından sonra yeniden bir köpek mi sahiplendin?" diye sorduğunda oflayarak çöktüğüm yerden kalkıp karşısına dikildim. "Ayağı kırıktı ve onu iyileştirdim. O da bana minnet borçlu olduğu için kapımdan ayrılmadı saatlerdir. Kovamazdım tamam mı?"
"Ama burada kalması güvenli değil. Hem onun açısından hem de senin açından. Onunda içine bir iblis girebilir." Gerçekleri yüzüme vurunca moralim bozuldu ve suratım asıldı.
"Benimle kalması onun zarar görmesi demek olur... Haklısın." diye fısıldadığımda gülümsedi ve parmağını şıklattı. "Onu güzel bir aileye sahiplendirdim. Dışarıda değil de artık sahiplerinin evinde kalacak."
Başımı çevirip baktığımda kulübesinin, yemek ve su taslarının kaybolduğunu gördüm. İç geçirerek ona döndüm. "Mutlu olsun, çok sevsinler onu. Sevilmeye ve şefkâte çok ihtiyacı var." dedim gözlerim dolu dolu olurken.
"Gel buraya." dedi ve beni kendine çekip sıkıca sarıldı.
-
2 gün sonra|
Dizi izlerken, uzandığım yatağımda esnedim. Gözkapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı. Parmağımı şıklatarak ışığın kapanmasını sağlayıp yatağımın içine gömüldüm. Yorganımı üstüme çekerken baygın bakışlarımla diziyi izlemeye devam ettim.
"Uyu..." Derinlerden zihnime sızan cılız bir ses işittiğimde gözlerimi kırpıştırdım. "Bu da ne..." diye fısıldadım.
"Uyu Jungkook..." Gözkapaklarıma iyice ağırlık çökerken gözlerimi daha fazla açık tutmakta zorlanıp usulca yumdum.
Açık televizyondaki diziden gelen konuşma sesleri benden uzaklaştı. Sessizliğe ve karanlığa hapsoldum.
Gözlerimi açtığımda odamın içini sisler kaplamaya başladığını gördüm. "Taehyung sen misin?" diye mırıldandığımda sis bulutları komple odayı göremeyeceğim kadar etrafı kaplayıp yuttu.
Kendi yattığım yatağımı ve uzattığım bacaklarımı dahi göremeyecek kadar sisler çevreleyerek yoğunlaştı.
Tam o sırada sislerin içinden sıyrılan amcamı gördüm. "Amca..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LORD OF DARKNESS • TAEKOOK ✓
FanfictionGece hiç bu kadar karanlık olmamıştı. Tehlikenin görünmez kolları dört bir yandan Jungkook'un üzerine hücum ettiği zaman, çaresizliği dibine kadar yaşamak zorunda kalacaktı. ❝Ve gün gelecek gecenin karanlığı yeryüzüne çöktüğünde yardım eli uzatacak...