21 ₪

4.4K 715 214
                                    

"230 yıllık hayatım boyunca ilk kez böyle hissediyorum!" dediğinde yakalarından tutarak burunlarımızı birbirine sürtecek şekilde çarpıştırdım. "Bana tutulmuşsun, cehennemin yanıyor Taehyung..."

Dudağının tek kenarı yukarıya doğru büküldü. "Yansın, birlikte yanar kavruluruz. Ne de olsa seni kendime sakladım Jeon."

"Bu benimsin ve seni seviyorum deme şekli mi? 230 yaşında bir şeytan olarak bu şekilde mi ifade ediyorsun hislerini?"

Ofladı. "Sikeyim, babana söz verdiğim için kendimi senden uzak tutmaya çabaladım ama aklımı çelip beni kendine mıknatıs gibi çekip duruyorsun." dediğinde kıkırdadım.

"En azından hissiz olmadığını kabul etmiş, göstermiş oldun. Duyguların varmış şeytan Kim Taehyung..." 

Dudaklarımı yeniden öpecek gibi yaklaşsa bile dişlerini sıkarak geri çekildi ve başını yatağı sarsacak şekilde yatağa çarptırdı. "Babana yanlış yaparım diye düşünüyorum. Baban seni korumam için bana emanet etti. Sana kapılayım diye değil."

"Babam seni sağ kolu olarak gördüğüne göre sana değer vermiş olmalı, belki de seni manevi oğlu olarak görüyordu. Bir dakika, babam kaç yaşında bir şeytandı?"

"300 küsürdü. Benden büyüktü, ona saygıda kusur etmezdim." dediğinde gülümsedim. "Babam mevkini sana devretmek isteyecek kadar seni benimsemiş, değer vermiş ve güvenmiş olmalı."

"Ben seni koruyarak o güvenini boşa çıkarmamaya çalışıyorum, ama bu evrede sana kapılmam konusunda kafam karışık."

"Babamı hiç tanımadım, ama bence senin de benim de mutlu olmamızı isterdi. Beni korumaya çalışırken, beni koruma görevini sana bırakıp mevkini sana devrederken tam anlamıyla mutlu olmamızı ve güvende kalmamızı istediğini düşünüyorum. Yanılıyor muyum?"

"Haklısın. Babandan hâlâ yaşadığına dair ufacık bir işaret alabilmek o kadar çok isterdim ki." diye homurdandı. "Nasıl biriydi? Bana babamı anlatır mısın?"

Beni kolunun altına alıp başımı göğsüne yaslamamı sağladı. Ve saçlarımı okşayarak anlatmaya başladı. "Baban çok sert görünürdü. Otoriter ve cehennemi yönetmeyi, şeytan ve iblislere hükmetmeyi başaran, işinin ehli biriydi. Onu hep örnek aldım kendime. Dışarıdan bakıldığında bir kayayı andırırdı, ama içi öyle değildi. Neşeli ve şakacı bir adamdı. Hep seni anlatırdı bana. Gelip gelip gizli gizli seni kontrol ettiği, güvende olup olmadığını kontrol ettiği dönemleri..."

"İlk çıkardığın dişlerini, emeklemeye başladığını, adım atmaya başladığını, hatta ateşlendiğinde hastalandığında gelip seni iyileştirerek acını aldığını. Baban çok iyi bir adamdı Jeon. Ve seni kendi canından çok seviyordu. Kendini feda etmek pahasına seni korumak istedi." dediğinde titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım. Görüş alanım puslanmış, gözbebeklerim yanmaya başlamıştı.

"Ben, bencilce senden vazgeçmesini söyledim. Çünkü onun cezalandırılmasını istemiyordum. Ama senden asla vazgeçmedi. Sonunun annen gibi olmasından deli gibi korktu. Hatta bir ara karşına çıkıp gerçekleri anlatmak, seninle tanışmak yüzleşmek istedi. Seni yanına alıp korumayı bile düşündü, ama cehennemin tam ortasında seni daha çok çakalların arasında bırakmış, seni kendi elleriyle onların yuvasına atmış gibi olacağı için yapamadı."

"Ama annenin seni sevdiği kadar, baban da çok sevdi. Uzaktan uzağa gözetleyip kolladı seni. Sonra işler karışınca dikkat çekmemek için amcana emanet etti seni. Neredeyse her gün seni özlediğini, görmek istediğini, görmeye gitmek istediğini söyleyip dururdu bana. Baban çok acılar çekti Jeon, ama şunu bilmeni isterim ki, baban seni tüm benliğiyle sevdi. Bunu sana hissettiremedi, gösteremedi, yaşatamadı, sana kendini tanıştıramadı bile belki ama, seni canından çok sevdi..."

LORD OF DARKNESS • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin