0.5 ₪

9K 1.5K 688
                                    

Haiii, ben geldiiiim. Ağğğ bu fic kalp benn eheheh. Gece kuşlarıma selam olsuuun, nasılsınız bakalımm? :')

Bölümü yazdığım gibi çok geç olmadan paylaşmak istedim, o yüzden düzenleyemediğim için yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Kuruyan dudaklarımı dilim yardımıyla ıslatıp sertçe yutkundum, genzim bir avuç kum yutmuşum gibi gerilmişti.

Sonra beynimde şimşekler çaktıracak, beni beynimden vurulmuşa döndürecek bir şey oldu. Dudaklarımdan kontrolüm dışında bir isim dökülüverdi inleyişlerimin arasından. "Ahhh Kim Taehyung-uhhh."

Gözlerim şokla irileşirken aldığım zevke rağmen yaşadığım şaşkınlık ağır bastığı için önce aletimi çeken elimi, ardından içime ittiğim parmaklarımı sırasıyla içimden çıkarttım. Bu da neyin nesiydi?!

"Siktir, neden onun adını inledim ki..." diye soluk soluğa yataktan fırladım ve başımı iki yana sallayarak doğruca kendimi banyoya attım. Bunun nasıl gerçekleştiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve gerçek anlamda şaşkına dönmüştüm.

Duşakabinin aralık kapıları arasından uzanarak suyu açıp geri çekildiğim gibi lavabonun önüne geçtim.

Çıplak tenimi lavabonun taşına değdirdiğim anda içimden koca bir ürperti geçip gitti.

Aynadaki yansımamdan yorgun gözlerim karşıladı beni. Beyaz tenim kıpkırmızı kesilmişti. Özellikle yanaklarım fazlasıyla kızarmıştı.

Dudaklarımı şişirerek oflayıp bakışlarımı aynadan ayırıp aşağıya doğru indirdim ve musluğu açtığım gibi ellerimi suyun altında birleştirecek şekilde birbirine yasladım.

Avcuma doldurduğum suyu eğilerek yüzüme çarptım. Soğuk suyun tenimle buluşması beni biraz ferahlatmıştı. Vücudumdaki o sıcaklık, dalga halinde azalıyordu.

Anlamlandıramadığım, çözümleyemediğim bu garip olay karşısında düşünerek zihnime işkence çektirmeye son verip musluğu kapattığım gibi duşakabine yöneldim.

Aralık kapıları sırasıyla çekerek kapattım ve çoktan ısınan suyun altına girdim. Her ne kadar zihnime 'düşünmek yok' emrini versem de, az önce onun gerçek anlamda zevk içinde ismini inlediğim gerçeğinden kendimi soyutlayamıyordum. Hayatımı kurtardığı için ondan etkilenmiş olabilir miydim? Başımı iki yana sallayıp "Hayır hayır." dedim kendi kendime söylenerek.

Onu bir daha ne zaman görebileceğimi dahi bilmiyordum. Bu kolyeyi beni korumak adına vermişti, lakin bir daha karşıma ne zaman çıkardı, ya da çıkar mıydı bilemiyordum.

Suyun altında ıslanan saçlarım alnıma yapışıp kalırken o sırada duşakabinin kapısına vuran ışık dikkatimi çekti. Kaşlarım çatılırken, bu yansımanın boynumdan geldiği gerçeğini fark ettim.

Kolyeyi kavrayarak gözlerimin görebileceği evrede çekiştirerek bakışlarımı parmaklarımın arasında lazer gibi parıldayan kolyeye düşürdüm. "Neler oluyor, neden böyle parlayıp duruyorsun?" diye fısıldadım kendi kendime.

Chanyeol'un yanında da bu şekilde parlamıştı. Hatta o zaman bir kızgın ateşe tutulmuş demir gibi derime yapışıp kalmıştı da...

Eve girdiğimde de o sıcaklık dinmek bilmemişti. Kolye beni koruyorsa neden bu şekilde etkileri oluyordu? Ya da bu kolye... Beni korumuyor muydu?

Hızla suyu kapatıp duşakabinin araladığım kapılarından çıkarak kapının arkasındaki bornozumu üstüme geçirdiğim gibi aynanın karşısına geçtim.

LORD OF DARKNESS • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin