"park jimin busan emredin komutanım" yüksek ve kararlılıkla çıkan sesimle kendimi tanıttım üstümdeki yeşil asker üniformam ile cesur ve kararlı bir duruş sergilemek lazım ve aynen öyle yapacam üstümdeki üniformaya layık olacam
"Kısa bölümler"
Uykumdan kapının set ve gürültülü bir şekilde açılmasıyla kalktım. Ve sanırım herkes öyle uyanmıştı çünkü yoongi küfretmeye başlamıştı bile.
"Hangi beyin amiplerini siktiğimin çocuğu ses çıkarıyor" buraya kadar herşey tamamdı tabi küfür ettiği binbaşı olmasaydı. Bir dakika binbaşı mı? Hızlı bir şekilde yatağımızdan kalkıp hazır ola geçmiştik bile. Tabi yoongi resmen yerinde titreyip ecel terleri döküyordu, yani ben herhalde onun yerinde olsam şu ana kadar bayılmıştım bile. Binbaşı'ya baktığımda adamdan resmen duman çıkıyordu. Binbaşı hızlı bir şekilde yoongi'nin önüne geçip bağırmıştı.
"TEKRAR SÖYLE ASKER"
Binbaşı yoongi'nin önüne gelip bağırdığında yoongi başını eğip sessiz kalmıştı.
"BAŞINI KALDIR ASKER, SEN BURAYA BAŞINI EĞMEYE GELMEDİN O ORUSPU ÇOCUKLARINA DÜŞMAN OLMAYA GELDİN VE BÖYLE DEVAM EDERSEN HİÇ ACIMADAN O BOYNUNU KOPARIP AYAKLARIMIZIN ÖNÜNE ATARLAR"
yoongi hızlı bir şekilde başını kaldırıp direk binbaşıyla göz teması kurmuştu.
"ŞİMDİ AZ ÖNCE DEDİKLERİNİ TEKRAR ET ASKER"
"özür dilerim binbaşı sizin olduğunuzu bilmiyordum"
"SENDEN AÇIKLAMA BEKLEMEDİM ASKER, SANA TEKRAR ET DEDİM"
"Binbaş-"
"EĞER BİRAZ DAHA SABRIMI ZORLARSAN O KÖPEK LEŞLERİNE BIRAKMAM ÖLMENİ"
"h-hangi b-beyin am-amiplerini"
Yoongi derin bir nefes alıp binbaşının gözlerine baktı tek bir duygu kırıntısı görmek için ama gördüğü tek şey duygusuz bakan 2 çift göz. Sanki karşısında öldürdüğü teröristlerden birisi varmış gibi bakıyordu.yoongi nefesini dışarıya verdiğinde devam etti.
"S-siktiğimin çocuğu s-ses çıkarıyor" bunu söylemesi ve yüzüne yumruğu yemesi bir oldu. Binbaşı ona vururken benim canım acıdı resmen.
Refleks olarak bir adım öne giderken binbaşı'nın gözleri beni buldu.
"SANA HAZIR OLUNU BOZ DEMEDİM ASKER "
Derin bir nefes aldım ve yerime geri döndüm. "Özür dilerim binbaşı"
"ÖZÜR DİLEME ÖZÜR DİLEYECEK BİŞEY YAPMA ASKER"
"birdaha olmicak efendim"
"umarım olmaz yoksa o güzel yüzüne yazık olur" sonrada gözlerime baktı mavi gözlerimin en derinlerine baktı 'sanki neden buraya gelipte kendine yazık ettin' dermişçesini baktı. Sonunda binbaşı gözlerini gözlerimden çekip çıkışa yöneldi.
"15 DAKİKA İÇİNDE TOPLANMA YERİNDE OLUN HEPİNİZ GEÇ KALANI ÖLDÜRMEKTEN BETER EDERİM" sonrada kapı açıldığı gibi sert bir şekilde geri kapandı.
Kapı kapandığı gibi bizimkilere döndüm yoongi yerde eliyle kanayan burnunu tutarken taehyung ise onunla ilgileniyordu. Jin yanıma gelip sanki birisi bizi duyacakmışçasına sessiz konuştu.
"O neydi amk biraz daha kalsaydı altıma edecektim" Hoseok çok geçmeden jini onaylamıştı
"Al bendende o kadar hatta tam emin bile değilim belki etmişimdir Jin baksana bi" bunu deyip arkasını döndü Jin hoseokun kafasına sert olmiyacak bir şekilde vurup
"Gerizekalı şimdi şaklabanlığın sırası değil geç kalacaz hazırlanın" demesiyle hepimiz sanki daha yeni jeton düşmüş gibi dağılıp kıyafetlerimizi giydik. Hızlı bir şekilde hepimiz merdivenlerden inerken ordunun başında binbaşının geri saydığını gördük.
"3,2,1 BİTTİ "
şimdi sıçtık mal gibi biz 5'imiz geç kalmıştık bir.
"DİYERLERİ BÖLÜĞÜN ETRAFINDA 100 TUR KOŞACAK 200 ŞINAV 400 MEKİK SONRA DİNLENİN"
Hassiktir bu adamın normal eğitimi böyleyse cezasını düşünemiyorum bile diğerleri koşmaya başlarken binbaşı bize döndü.
"ve siz benle gelin" Binbaşı önden giderken bizde sanki yavrularıymış gibi onu takip ediyordu. Sonunda geleceğimiz yere geldiğimizde güneşin tam tepede olduğunu gördük.
"Evet burası, 2 saat güneşin altında ayakta bekliyeceksiniz."
ve ben tabikide şu dilimi tutamadığım için lafa atlamıştım.
"Bu kadar mı binbaşı ben daha büyük bir ceza bekliyordum" Binbaşı'nın yüzünde bir gülümseme belirmişti
"Daha lafımı tamamlamadım park 2 saat boyunca sırtınızda 100 kiloluk kum torbalarıyla kalacaksınız"
Duyduğunuz sesle hepimizin ağzından bir 'oha' sesi çıkmıştı binbaşı ise bize sadece gülerek bakıyordu.
____________________________
"Binbaşı ne kadar kaldı?" Şu anda beşimiz de 100 kiloluk torbalar sırtlıyorduk güneşin altında. Binbaşı ise elinde bir kahve ile gölgelik alanda bacak bacak üstüne atmış bizi gülerek izliyordu.
"Dayan park sadece 60 dakikacık kaldı"
Nee 1 saat mi? Oha amk ben bok yaparım 1 saati.
"Binbaşı lütfen bu cezayı iptal edin bakın her istediğinizi yaparım nolur" Binbaşı yavaş yavaş bana yaklaşıyordu tabi yüzündeki piç gülüşüyle. Şu anda dediğim şeye bin pişmanım. Binbaşı kulağıma eğilip sadece benim duyacağım bir şekilde,
"O zaman bu gece yatağıma gel park"
______________________________________
Bittiiii
Lütfen kitap hakkında yorum yapın
Ve oylarsanız çook sevinirim
Görüşürüzzzz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
