Derin uykuya dalmadan önce jungkook'a özürlerimi sıralıyordum onun yaptığı tek şey ise saçlarıma öpücükler kondurması oldu.
___________________________Saat daha yeni 5'e gelirken karanlık odada yüksek sesli bir alarım sesi duyulmuştu. Birbirine sıkıca sarılıp uyuyan çift huysuz mırıltılar çıkarıp yatakta hafif bir şekilde hareketlenmeye başlamışlardı.
Diğerine göre ufak beden hafif bir şekilde yerinden dikleşip telefondan gelen tiz sesli alarımı kapatıp ayaklarını yataktan sarkıttıp üst vücudunu hafif bir şekilde sağa ve sola çevirip esnemişti.
Esneme işlemlerini hallettikten sonra yatağın yanında olan terliklerini giyip banyoya doğru yürüyüp içine girdi.
Banyoya girdikten sonra üzerinde olan eşofmanı ve boxeri çıkartıp duşa kabininin içine girdi.
Daha yeni uyanmaktan açılmamış bilinci ile su derecesini ayarladıktan sonra su başlığından akan suyun ferahlatıcı hissine kendini kaptırmıştı bile,
Kaslı bedenin banyoda yıkanma işlemi bittikten hemen sonra, duşa kabinden çıkıp kapı arkasına asılmış havlusunu alıp beline sardıktan hemen sonra ise dolabın içinde olan ufak havluyuda hala su damlatan saçlarını kurutmak için alıp saçlarını kurutmaya başladı.
Saçlarını kurutma işi bittikten sonra kapıyı açıp kıyafet dolabına doğru ilerleyip çift kapaklı dolabı açıp içinden yeni yıkadığı yeşil ve kahve tonlarındaki üniformasını askılıktan alıp giyinmeye başladı.
Giyinme işini bitirdikten sonra odanın sağ tarafındaki boy aynasının yanına ilerleyip nemli siyah saçlarına belli bir şekil vermeye çalıştı.
Saçlarını belli bir düzene soktuktan sonra aynanın yansımasından uyuyan bedeni görünce dudaklarına hafif bir gülümseme kondurup uyuyan bedene doğru aydınlanmaya başladı. Yatağın önüne gelip uyuyan bedenin dudaklarının üstüne ufak bir öpücük kondurup naif bir ses ile seslendi.
"Jungkook hadi kalk"
Yatakta yatan beden tepesindeki sevgilisini hiç umursamayıp yönünü değiştirdiğinde jimin bu kez ise ellerini yatan bedenin omzuna koyup hafif bir şekilde dürttü,
"Jungkook kalksana"
Sesi bir öncekine göre daha sert çıkmıştı bu sefer.
"Beş dakika daha"
Yataktaki beden mırıltılı bir şekilde konuştuğunda jimin derin bir nefes dışarıya doğru verip kendini hafif bir şekilde büküp bir kolunu yatan bedenin sırtından diyer kolunu ise kalçalarının hemen altından geçirip zorluk çekmeden vücudunu dikleştirip banyoya doğru yürümeye başladı. Bu sırada kucağındaki beden gözlerini açmış ne olduğunu algılamaya çalışıyordu. Durumu algılamaya başladığında kaşlarını hafif bir şekilde çattığında, onu kucağına almış olan sevgilisi kendisini lavabo tezgahının üstüne oturtmuş ellerini iki yanından lavaboya yaslayıp kendisini izliyordu.
"Günaydın"
Oturan beden ona karşılık bile vermeden sitemli bir ses tonuyla konuştu.
"Beni kucağına almaktan vazgeç artık"
Evet bunu günde neredeyse her gün yaşıyorlardı.
"Neden"
Jimin oturan bedenin üstüne doğru eğilip kısık tuttuğu ses tonu ile konuştu.
"Senden büyüğüm"
"Biliyor musun jeon bu hiç umrumda değil..."
Etkileyici bir ses ile konuşup oturan bedenin üstüne daha fazla eğilmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my major // jikook
Fanfiction"park jimin busan emredin komutanım" yüksek ve kararlılıkla çıkan sesimle kendimi tanıttım üstümdeki yeşil asker üniformam ile cesur ve kararlı bir duruş sergilemek lazım ve aynen öyle yapacam üstümdeki üniformaya layık olacam "Kısa bölümler"