"park jimin busan emredin komutanım" yüksek ve kararlılıkla çıkan sesimle kendimi tanıttım üstümdeki yeşil asker üniformam ile cesur ve kararlı bir duruş sergilemek lazım ve aynen öyle yapacam üstümdeki üniformaya layık olacam
"Kısa bölümler"
Beni öptü onun için ölümü bile göze alacağım adam beni öptü bana hem cenneti hem de cehennemi yaşatan adam başkasını seviyorken beni öptü,yapma böyle deniz gözlüm yapma ki daha fazla umutlanmıyim yapma ki sen başkasıyla olurken ben yaşarken ölümü tatmiyim,tabi yaşarsam şu anda arafta gibiyim ne ölü ne yaşıyorum zor nefes alıyorum gözlerimi açık bile tutamıyorken kalbim o beni öptüğü için hızlı atıyordu park jimin ölüme yaklaşırken bile kalbimin yaşam sebebi olmaya devam edecek.
"Beni öptün" sesim benim bile inanmayacağım şekilde şaşkın ve mutlu çıkmıştı,beni bu halde gören biri büyük ihtimalle benim olduğumdan şüpe eder. Jimine baktığımda bana gülümseyerek bakıyordu
"Hım hım seni öptüm" sesi eğlenir gibi çıkıyordu sanki benim onun yüzünden bu hale geldiğim için mutlu olmuş gibi.
"Neden" o çıkardığı eşiyaları çantaya geri koyarken ben zor çıkan sesimle ona soru sormaya devam ettim.
"Ne neden" çantaya eşyaları yerleştirdikten sonra bana döndü
"Neden beni öptün"
"Bundan rahatsız mı oldun" kaşlarını çattıp yanıma gelip oturdu
"Hayır bu öpücük için yaşamı bile hiçe sayarım ama bana birini sevdiğini söylemiştin " ve tanrı şahidim olsun ki bu kelimeler ağzımdan çıkarken canım daha fazla yanıyordu.
"Hm hm birini seviyorum"
"O zaman neden beni öptün o zaman neden bana umut veriyorsun yapma bunu beni yaşarken öldürme nolur yapma bunu park seni sonradan benim yanımda değilde başkasının yanında görünce daha fazla üzülecem işte o zaman ölürüm dayanamam" sesim sonlara doğru kısılmaya başladı ona baktığımda onunda bana baktığını gördüm onunla gölerimiz kesiştiğinde sadece birbirimize baktı ne kadar birbirimize baktığımızı bilmiyorum bu sessizlikten sıkılmaya başlamıştım sanki o benim bundan sıkıldığını anlamış gibi konuşmaya başladı.
"Sevgilim ol jeon sadece bana ait ol kimsenin değil sadece benim ol" o gözlerimin içine bakıp bunları söylerken benim kalbim her kelimede biraz daha hızlı atmaya başladı,
"Ben" bişey diyemedim dilim tutulmuş gibiydi konuşamadım noluyor sana jeon jungkook sen ölürken bile soğuk kanlıyken şimdi noluyor sana neden konuşamıyorsun
Jimin bana yaklaşırken ben ne yapacağımı bilmeden bekliyordum,park jiminin yanında put gibi kesilmiştim. Dudaklarımı. Üstünde bir sıcaklık hissettiğimde gözlerimi sonuna kadar açmıştım, gözlerim jimini bulduğunda onun gözleri kapalı bir şekilde dudağımı öptüğünü gördüm ben hala olayın etkisinden çıkmamışken jimin üst dudağımı sert bir şekilde ısırıp emdi ben en sonunda olayın etkisinden çıkarken ona karşılık verdim sanki bu onun dahada hoşuna gitmiş gibi mırıltılar çıkardı gözlerim kapalı Bir şekilde ona eşlik ederken o üst dudağımı emip ısırıyordu ben ise onun alt dudağını emiyordum. Yerinde yükselip dizlerinin üstünde durduğunda boynumu kaldırıp onu öpmeye devam ediyordum dizlerinin üstünde sürüklenip bacak arama girdiğinde onu hala öpmeye devam ediyordum, jimin bir dizini penisime sürttüğünde onun ağzına doğru inledim bu onu tatmin etmiş bir şekilde gülümserken aynı zamanda dilini ağzıma doğru itti o ağzımı diliyle gezerken bende dilimi onun ağzına doğru ittim elimi kaldırıp saçlarına asıldım başını kendime doğru çekip daha sert öpmeye başladım dilimi onun diline sarıp bu sefer onun dilini emdim jimin bu yaptığıma inlerken ben gülümsedim en sonunda nefessiz kalıp ayrıldığımızda alnını alnıma yaslayıp düzensiz nefesler almaya başladı benimde ondan farkım yoktu ikimizinde dudakları şişmiş bir şekilde birbirimize bakıyorduk.
"Eee jeon benim sevgilim olacak mısın hala bir cevap vermedin" sesi eğlenir gibi çıkıyordu yüzünden hiç silinmeyen gülümsemeyle bana bakıyordu onun dudaklarına doğru güldüğümde ona cevap verdim.
"Yaşına göre fazla cürretgarsın güzelim"
"Ne varmış yaşımda 25 yaşında biri gibi gayet normal davranıyorum"ona gülümseyip dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum
"Hm öyle mi" onu belinden tutup kendime daha fazla yaklaştırdım.
"Tabi öyle sen kendine bak"
"Ne varmış bende 30 yaşında bir adam olarak gayet normal davranıyorum"
"Öyle mi" suratında ki silinmeyen gülümsemeyle beni taklit edip kollarını boynuma sarıp dudaklarımı öpüp geri çekildi.
"Öyle" bu sefer diğer kolumuda ona sarıp sıkı bir şekilde sarıldım. Sonradan aklıma gelen şeyle ondan uzaklaştım
"Noldu" bana afallamış bir şekilde bakarken ben kaşlarımı çatıp konuştum
"Benim yüreğime mi indirmeye çalışıyordun ne demek bin başkasunu seviyorum binbaşı" onu taklit ederek konuştuğumda dudaklarındaki gülümseme büyüdü
"Bir gün yüreğime indireceksin bunun farkındamısın sen" bu dediklerine kahkaha atarken ben ona kaşlarım çatık bir şekilde bakıyordum.
"Ayy sen hala oraya mı takıldın farkındamısın bilmiyorum ama sana çıkma teklifi ettim üstüne de öptüm"
"Herşeyin farkındayım park ve burdan gittiğimizde bunun sana ödetecem" onu tekrardan belinden tutup kendime çektim ve yüzümü boynuna gömüp boynunu öpüp koklamaya başladım.
_______________________________________
Bittiii
Baktım yaşalrını söylememişim bu bölümde söyliyim dedim.
Umarım severek okumuşsunuzdur.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
