1. bölüm

762 41 12
                                    

"Park jimin seul emredin komutanım" yüksek ve karaklılıkla çıkan sesimle kendimi tanıttım üstümdeki yeşil asker ünüformam ile cesur ve kararlı bir duruş sergilemek lazım ve aynen öyle yapacam üstümdeki üniformaya layık olacam

Karşımdaki komutan benden uzaklaştıktan sonra bütün askerlere göz gezdirdi kararlı bir duruş sergiliyordu zaten öyle olması gerekmiyormuydu bir asker duruşuna göre yargılanır eğer karşımdaki komutan gibi kararlı bir duruş sergilerse askerler gözünün içine bakmaya bile çekinir ama eğer duruşu kendine güven barındırmıyorsa bırak askerleri yönetmeyi kendini bile yönlendiremez ben düşüncelerimde boğulurken komutanın sert ve otoriter dolu sesi duyuldu kulaklarıma

"rahat, ben kim namjoon sizi çalıştıracak komutan benim herkes burda benim sözümü dinleyecek.ama eğer sözümden çıkacak olan olursa ona hiç acımam bunu bilin şimdi dağılın."

Komutan namjoon arkasını dönüp giderken onu izlemeye devam
Ediyordum siyah saçları ünüformanın içinden bile belli olan kaslı vücudu uzun boyu ve kararlı yürüyüşü ben bunları düşünürken yanımda bir hareketlilik hissettim sağ tarafıma döndüğümde benden uzun siyah saçlı kare gülüşü olan bir genç bana elini uzatmıştı

"Merhaba ben kim taehyung ama sen bana tae diyebilirsin peki ya sen"

Ona hafif bir tebessümle karşılık verip elimi uzattım "merhaba taehyung ben park jimin memnun oldum"

"Memnun oldum jimin içeriye geçelim mi daha eşiyalarımızı yerleştirmemiz gerek"

Onu kafam ile onaylayıp içeriye geçtik çünkü doğru söylüyordu daha yapmamız gereken çok iş var.

_____

Taehyung'la eşiyalarımızı yerleştirdikten sonra yataklarımızda uzaniyorduk ben üst ranzadaiken taehyung alt ranzada uzanıyordu sadece tavana bakıp düşünüyordum acaba eski ekibim şimdi ne yapıyordu bi anda tainimin buraya alındığını söylediler ve şu anda burdayım sanırım onları özlüyorum onlarla askerliğimin ilk zamanlarından beridir tanışıyordum ve şu anda onlarsız yeni bir ekipte olmak beni üzüyor bi anda taehuyungun bana sorduğu soruyla düşüncelerime ara verdim

"e jimin sen bundan önce hangi ekipteydin yada baştan anlat kaç yıldır askerlik yapıyorsun"

"Ben mi tim de 5 yıl görev yapmıştım peki ya sen tae"

"bende tim de 3 buçuk yıl görev yaptım"

"Peki ya arkadaşların var mıydı chim "

"Tim de ki en iyi arkadaşlara sahiptim buraya gelirken onları bırakmak benim için zor olmuştu biraz "

"Senin adına üzüldüm ve arkadaşlarının ismini öğrenebilir miyim özel değilse "

"Hayır özel değil. Junk hoseok ,min yoongi ve kim seokjin bunlar benim en iyi arkadaşlarımdı. Peki ya senin tae"

"benim mi , teamin, Felix ve hyujin vardı askerliğe başladığımdan beri onlarla birlikteydim " demişti hüzünlü bir sesle sanırım oda benim gibi yalnızlık hissi yaşıyordu

"Neyse artık benimle idare etmen gerek taetae" demiştim eğlenceli bir sesle

O da küçük bir kıkırtı bırakmıştı ortaya o sıra kapı sert bir şekilde açılıp kalın bir erkek sesi duyuldu

"Komutan namjoon bütün herkesi toplanma yerine çağırıyor 15 dakika içinde herkes üstü giyinip gelsin geç kalanlar ceza alacak"

Bütün koğuş bı anda saldırı varmış gibi yerlerinden kalkıp giyinmeye başlamıştı bende yerimden kalkıp hızlı bir şekilde giyinip koşar adım toplanma yerinde sıraya geçmiştim komutan namjoon ise saatine bakıp geri saymaya başlamıştı

"15,14,13,12,11,10,9"

Taehyung koşup benim yanımdaki yerini almıştı

"Oh be bir an ceza Alacam diye korkmuştum"

Onu dinlerken küçük bir kıkırtı bırakınca komutanın sesi tekrardan duyuldu

"3,2,1 bitti. Geri kalanlar 100 şınav 200
mekik"

my major // jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin