"Peki bunun bedeli ne bay park."
Yüzünü boynuma doğru yaklaştırırken konuştu.
"Bu gece benim altımda inlemeni istiyorum jeon"
Aldığı hızlı nefesleri boynumda hissederken sadece gülümsedim bu şartımı kesin kabul edecek.
Jungkook bir şey demeden boynuma gömülüp oraya ıslak öpücükler bırakıp bazende emiyordu.
"Bunu tamam olarak kabul ediyorum"
O bir şey demezken ben gülüp yanağımı onun saçlarına doğru sürttüm.
Bu gece kesinlikle eğlenceli geçecek
En azından benim açımdan.__________________________________
Jimin
Elimdeki düdüğü bir kez daha çaldım
"Park soo_jin ve min yoongi başla"
İki taraftan da askerler gelirken onları izliyordum, mavi kalın minderin üzerinde durup birbirine selam verdikten sonra ikiside hızlı bir atakta bulundu, yoongi soo_jin'in bacağını hedef almışken soo ise yoongi'nin boynuna hedef almıştı ikisi de karşı taraftan gelen ataklardan kurtulmaya çalışırken ataklarını hızlı ve sert yapamıyorlardı derin bir nefes alıp sert tuttuğum sesim ile konuştum.
"Yeter! Güreşiyor Musunuz? Öyleyse ringe çıkın çünkü burada sizin siktiğimin güreşine gerek duymuyoruz. Anlıyor muzunuz beni? "
İkisinde yan yana durup derin nefesler vererek önümde eğildiler.
"Özür dileriz yüzbaşı"
"Benden özür dilemeyin eğer böyle olmaya devam ederseniz ailenizden özür dileyin"
Kararlılıkla mavi gözlerimi üzerlerinde gezdirip aşağlayıcı bir ses tonuyla konuştum.
"Sonuçta böyle olmaya devam ederseniz ancak sizin parçalanmış bedenlerinizi görüp üzülüp bir insanın sayamayacağı kadar göz yaşı dökerler ve hiçbiriniz hala bu sıfata ulaşmadınız bunu bilseniz iyi olur. "
Sözlerim sonrasında bazıları başını eğerken bazıları ise eğdiği başlarını kararlılıkla kaldırdı.
"Devam edelim"
Elimdeki düdüğü dudaklarımın arasına tekrardan aldığımda sol taraftan gelen sert adım sesleri yüzünden başımı çevirdiğimde binbaşı jeon'un bize doğru geldiğini gördüm. Elimdeki düdüğü indirip yönümü başıya çevirip gür bir ses ile konuştum.
"Asker selam dur!"
Verdiğim emir ile birlikte ard arda yere vurulan ayaklar ve kaldırılıp başın üzerine konulan ellere baktıktan aynı şekilde bende selam verdim.
"Rahat"
Binbaşı yanımıza vardığında ve gür bir ses ile komut verdiğinde hepimiz rahat konumuna geçtik.
"Dövüş antrenmanları mı?"
"Evet efendim."
Garip bir ses ile mırıldandıktan sonra ellerini giyindiği ünüformanın düğmelerine koyup yavaş yavaş açtı.
O bunları yaparken ben ise çatık kaşlarımla ne yaptığını izliyordum.
"Yüzbaşı park benim ile bir tur dövüşür müsünüz?"
Bunun soru olmadığını buradaki herkes biliyordu sonuçta sende üst rütbeli birisi senden bir şey istiyorsa onu yapman gerekiyor ve bende öyle yapıyorum onun gibi ünüformanın düğmelerini hızlı bir şekilde açıp yanımdaki askere doğru uzattım üzerimdeki yeşil kısa kollu üst ile bu aralar daha fazla şişmiş kaslarım belli olurken jungkook'a baktım o da benim gibi kısa kollu ile kalmıştı benden daha kaslıydı ve seksi ikimizde aynı anda minderin üzerine giderken karşı karşıya durduk eğilip ona selam verdiğimde o ise selamımı bir baş hareketi ile almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my major // jikook
Fanfiction"park jimin busan emredin komutanım" yüksek ve kararlılıkla çıkan sesimle kendimi tanıttım üstümdeki yeşil asker üniformam ile cesur ve kararlı bir duruş sergilemek lazım ve aynen öyle yapacam üstümdeki üniformaya layık olacam "Kısa bölümler"