Kan ve ter içinde kalmıştım, tanrım berbat bir kabustu rüyamın tek güzel yanı onun beni sevdiğini söylemesiydi ama sonrası berbat vurulması ağlaması...ölmesi düşüncesi bile beni bu denli korkutuyorsa ya gerçekten...hayır hayır böyle bir şey asla ama asla olmiyacak park jimini hayatım uğruna koriyacağım.yatağımdan kalkıp jiminin kaldığı odanın yolunu tuttum ama bu düşüncelerimle değil tamamen kalbimdeki korku yüzündendi en sonunda odaya vardığımda kapıyı ses çıkarmiyacak bir şekilde açtım.
Herkesin uyuduğunu gördüm, en sonunda gözlerim jimini bulduğunda derin bir nefes çekmiştim içime şu anda yatağında güvenli bir şekilde uyuyordu.
Ona biraz daha baktım o an onu hiç uyurken görmediğimi farkettim, çok tatlıydı öne büzülmüş dudakları yüzündeki çene kasları uyuduğu için gevşemiş yastığa dağılmış siyah saçlarıyla
benim için paha biçilemez bir tablo gibiydi, park jimin benim için paha biçilemez bir sanat eseriydi.
Çok fazla dikkat çekmemek için kapıyı açtığım gibi yine sessiz bir şekilde kapattım.
Noluyor sana jeon kendine gel o bir asker er yada geç vurulacak ya da şehit düşecektir ona bu kadar aşık olmamam gerek, ama olmuyor hiçbir şey istediğim gibi olmuyor park jimin benim sade 1 haftada bütün dengemi bozdu. Odama tekrardan geldiğimde yatağa uzandım ama gözlerimi kapatmadım korkuyordum,
jeon jungkook sadece bir rüyadan korkuyordu.
.
.
.
.
.
Saatlerdir yine aynı rüyayı görecem diye uyumadın ve şu anda fazlasıyla yorgundum.
Asker üniformamı giyip toplanma alanına gitmeye başladım. Yüz kaslarımı en sert şekilde tutup kararlı bir şekilde toplanma alanına indim bütün askerler hazır olda beni bekliyordu.
"RAHAT" bütün askerlerin rahata geçtiğinde ayak sesleri hep bir anda kulağıma doldu"HAZIR OL" yine aynı ses bu ses bana iyi geliyor park jiminden sonra bana iyi gelen şeylerden birtanesi çünkü bu ses sanki ayaklarımızın yere herzaman sağlam basacağının göstergesiymiş gibi geliyordu.
"HERKES ŞİMDİ BENİ İYİ DİNLESİN YENİ GÖREV ZAMANIMIZ BELLİ OLDU. HA-JOON BANA GÖREVE KATILACAK ASKERLERİN İSİMLERİNİ GETİR" ha-joon hızla yanıma gelip listeyi bana verdiğinde bende yüksek ve gür bir sesle okumaya devam ettim.
"CHA EUNWOO, MİN YOONGİ, CHAN JOON-WOO, JUNG HOSEOK, KİM SEOKJİN ,KİM TAEHYUNG , KİM DOYUN, PARK JUN, JUNK HWAN VE SON OLARAK PARK JİMİN" gözlerim son isimde takılı kalmıştı kaç defa okudum ben bile bilmezken sonanda kendimi topladım ve konuşmaya devam ettim.
"HAZIRLANMAYA BAŞLAYIN 1 HAFTA SONRA KUZEY IRAK'A GİDECEZ ŞİMDİDEN HAZIRLANMAYA BAŞLASANIZ İYİ EDERSİNİZ, SAAT 3'TE TEKRARDAN BURDA OLUN HEPİNİZ" bunlar son sözlerim oldu topuklarımın üstünde dönüp dik ve seri adımlarla düzergaha doğru yol aldım.
Jimin
Umutlu gözlerle binbaşının elindeki kağıda bakıyordum belki benimde ismimi okur diye binbaşı isimleri okumaya başladığında kalbim depar atıyordu. Binbaşı ismimi okuduğunda kalbimin sesi dışardan bile duyulacak şekilde atıyordu burdada ki ilk görevim olacaktı ve kabullenmek istemesem de bu göreve binbaşıyla çıkmak ayrı bir heyecan yaratıyordu kalbimde.
Binbaşı kalbimde iyi etki etmiyor.
Herkes binbaşının emriyle yavaş yavaş dağılırken bizimkiler heycanlı bir şekilde benim yanıma geliyordu.
"İnanamıyorum inanamıyorum buradaki ilk görevime sizlerle çıkacam oley be" tae'nin heyecan dolu sesi hepimizi gülümseeye yetmişti.
"Evet taetae bu güzel bir şey" yoongi'nin gülümseyerek tae'ye cevap verdi bir dakika yoongi gülümsedi hem de durduk yere resmen şu anda gözümüzün önünde flörtleşiyorlar.
"Iyy tamam yeter! Resmen şu anda flörtleşiyosunuz yanımızda" jin isyankar dolu sesiyle resmen aklımı okudu.
Bu sözleriyle taehyung yoongiye flörtüz bakışlar atarken yoongi kızarmaya başlamıştı.
"Yok öyle bir şey!"yoongi yüksek bir ses tonuyla konuşup koşar adımlarla içeriye geçmişti biz ise arkasından gülüyorduk.
Sonunda gülmemizi durdurduğumuzda tae'nin arkasından itip kurnaz bir gülümseme kondurduk dudaklarımıza.
______________________________
Yarından sonra bütün sınavlarım bitiyor ondan sonra daha uzun bölümler yazabilirim inşallah
Görüşürüzz
💜💜
(Bu bölüm bok gibi oldu kusura bakmayın)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my major // jikook
Fanfiction"park jimin busan emredin komutanım" yüksek ve kararlılıkla çıkan sesimle kendimi tanıttım üstümdeki yeşil asker üniformam ile cesur ve kararlı bir duruş sergilemek lazım ve aynen öyle yapacam üstümdeki üniformaya layık olacam "Kısa bölümler"
