Ameliyattan çıktığından beri 24 saat oldu ay parçam neden daha uyanmadın.
Kocaman pencerenin önünde sana bakıyorum gözlerini açmanı bekliyorum sevgilim. Okyanus mavisi gözlerini özledim dünya güzelim annen senin için göz yaşları döküyor ve bu beni çok suçlu hissetiriyor jimin sanki sorumsuzluğum her göz yaşıyla daha fazla öne çıkıyor.
"Bayan park lütfen kafeteryaya gidip bir şeyler yiyin."
Bayan park başını olumsuz bir şekilde iki yana sallayıp ağlamaktan pürüzlenmiş sesiyle söze girdi.
"Oğlumun yanında kalacam gözünü açtığını görecem, hem o uyandığında onu terketmediğimi sanmasın."
"Emin olun jimin hiçbir zaman öyle düşünmiyecek hem dünden beri hiçbir şey yemediniz o bunları öğrense daha fazla üzülür."
Bayan park genç adama dönüp dolu gözleriyle baktı.
"Üzülür değil mi?"
Başımı olumlu anlamda aşağı yukarı sallayıp onu cevapladım.
"Üzülür, hemde çok üzülür hem merak etmeyin onu yalnız bırakmiyacam."
"Söz mü?"
"Söz veriyorum"
Bayan park son bir kez daha ay parçasına bakıp yanındaki küçük kızının ellerini tuttu o da herkes gibi şişmiş gözleriyle abisine bakıyordu biricik abisine...
"Hadi gel karnımızı doyuralım bebeğim"
Huyun-joo annesine dönüp kırgın bir ses tonuyla konuştu
"Peki abim nolucak anne, o burda aç mı kalacak?"
"Hayır bebeğim abin uyandığında ona güzel güzel yemekler yapıp karnını bir güzel doyuracaz ama önce senin karnını doyuralım tamam mı?"
Bayan park kızının elini tutup oğluna son bir kez daha bakıp arkasını dönüp gitti.
Jungkook giden ikilinin arkalarından gözden kaybolana kadar baktıktan sonra yorgun bakışlarını yine jimin'e çıkardı.
"Uyurken bile çok güzelsin biliyor musun?"
Uyuyan bedenin arkasından ona hala aşkla bakıyordu
"Naptın bana jimin beni kendine nasıl bu kadar aşık edebildin hala anlamış değilim"
•
•Jungkook hala uyuyan bedene bakıyordu neredeyse 15 dakika geçmişti ama hala bir kıpırdama etkisi bile yoktu. Bakışlarını ondan ayırırken odaya yaklaşan doktoru ve bir kaç hemşireyi görünce çatılan kaşlarıyla doktora baktı.
"Bir sorun mu var?"
"Hayır bir sorun yok sadece bay parkı normal odaya almaya geldik"
Jungkook'un çatık kaşları normale dönerken derin bir nefes aldı saatler sonra aldığı en güzel haber olabilirdi.
Doktorlar odaya girip uyuyan bedene takılı olan cihazları dikkatli bir şekilde çıkarıp normal odaya almak için sedyeyi yavaş bir şekilde sürdüler jungkook ise bu süreç boyunca onlarla birlikte odaya giripmiş jimin'in elini sıkı bir şekilde tutmuştu. Doktorlar uyuyan bedeni normal odaya alıp değerlerine bakıp odadan çıkmışlardı. Jungkook jimin'e yakın olan koltuğa oturup jimin'in bir elini iki elinin arasına alıp başını ellerinin üstüne koyup gözlerini kapatmıştı. Taki jimin'in sesi kulaklarına ulaşana kadar.
"Sen kimsin ve yanımda ne işin var?"
Mavi gözlü çocuk gözlerini sorgular bir şekilde açıp elini iki elin arasından çekmişti."J-jimin uyandın tanrım şükürler olsun uyandın"
Jungkook sevgilisinin uyandığını gördüğünde sevinçli bir şekilde söylenmişti bu sevinci ise jimin'in sözleri ile yarım kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my major // jikook
Fanfiction"park jimin busan emredin komutanım" yüksek ve kararlılıkla çıkan sesimle kendimi tanıttım üstümdeki yeşil asker üniformam ile cesur ve kararlı bir duruş sergilemek lazım ve aynen öyle yapacam üstümdeki üniformaya layık olacam "Kısa bölümler"