Dina ağzından ne kadar kolay çıkarmıştı o kelimeyi.
"Savaşacaklar."
Karanlığın varisleri birçok ülkeye sızmıştı, ülkeler krallıklarla yönetiliyor gibi görünse de ekonomi, bilim ve teknoloji, hukuk, güvenlik gibi pek çok önemli alanda büyük söz sahibiydiler. Savaşacak neleri vardı? Bana güveniyorlarsa hâlim ortada, hastanedeki takviyelerle hayatta kalmaya çalışıyorum.
"Dina ne ile savaşacaklar, onlara karşı Yeni Yol'un elinde ne var ?"
"Sürgün edilen insanların sade vatandaş olduğunu mu sanıyorsun Kaylee? Ailenin yeteneklerini unuttun mu? Karanlık varislerinin bile hile, büyü, zorbalık ile ele geçirdikleri güçlerin altı boş. Ailen ve diğerlerini satın alamadılar, onların ülkede olması her açıdan zarar olacağı için her birine çamur attılar."
Edwin söze girdi sonra.
"Dina çok haklı dışarıda, içeride görmekten korkacakları bir ordu oluşmasına sebep oldular. İçerde ise bizim gibi bir oluşumun olacağı akıllarına bile gelmedi. Hırs o kadar gözlerini kör etti ki Kaylee, bizi fark edemediler."
Bunlar umut veriyordu, yine de korku içimde bir yerlerde kendine öyle büyük bir yer edinmişti ki kurdukları her bir cümleye, ama demekten kendimi alamıyorum. Ama onlar çok tehlikeli, ama onlar çok güçlü, yeni yol çok uzakta. Karanlık varisleri içimizde her yerde.
Dina düşüncelerimi hissetmiş gibi bana baktı ve beni hayrete düşürecek şu cümleleri kurdu.
"Sanırım haberin yok Prens Rex de bizim yanımızda Kaylee. O da Yeni Yol'u destekliyor. Karanlık varislerinin amaçlarının farkında. Tehlikeliyi nihayet görebildiler, seni kaçırdıkları zaman bütün kartlarını açık oynadılar."
"Müsaadenle bir şey eklemek istiyorum Dina. Kaylee senden aldıkları güç o kadar önemliydi ki maskelerini düşürmeyi bile göze aldılar, bu hamleyle krallığı karşılarına alacaklarını çok iyi biliyorlardı. Senden isteğimiz onların depolayıp cihazlarla kullanmaya çalıştıkları gücünü kendin kullanmayı öğrenmen. Sen bir makineden daha iyi kontrol edersin o senin Kaylee, sana ait."
Şuan yorganı üzerime çekip her şeyden kaçmak istiyorum. Savaş, güç, parazitler, beni çok yoran şeylerdi. Ben buna hazır değilim. Tek başına büyüyemedim ki ben, yedi yaşımdayım hâlâ anlattıkları şeyler çok güvensiz, ölümden dönmüş biriyle konuşuyorlar üstelik benden talep ettikleri güç yüzünden öldürülüyordum.
"Endişelerinizi anlıyorum. Bilmiyorum farkında mısın Edwin ben ölmek üzereydim. Savaş, güç, varisler, krallık yeni yol gibi kavramlar beni daha fazla yoruyor."
Gerçekten sırası değildi. Böyle davranılınca Edwin ile ilgili soru işaretlerim de artıyordu.
"Haklısın Kaylee, üzgünüm. Sadece krallık ile ilgili aldığımız gelişme beni heyecanlandırdı, bu yüzden çeneme hakim olamadım. Edwin ise çok ileri gitti kabul ediyorum." Konuşan Dina'ydı. Edwin'in yaptığı yanlışı düzeltmeye çabalıyordu.
"Hey, ben ileri gitmedim tamam mı, burada saatlerin bile önemi var. Onları durdurabilecek tek şey Kaylee, bunu söylememin nesi yanlış?"
Şimdi de Dina ile kavga ediyorlardı, bense uyumak istiyorum. Yatağa iyice uzandım onları yoksaydım, zaten ağırlaşan göz kapaklarım onları çabucak silmişti, kulaklarımda hafif bir uğultu dışında varlıklarından hiçbir iz yoktu. Uyku bu aralar en tatlı zayıflığımdı, karşı koymak imkansız.
Aynı rüyayı görmüştüm, makine ile karşımıza dikilmiş ruh parazitleri sonrası büyük gürültülü ışık...
Gözlerimi açtığımda yine bağlı olduğum cihazları, damarıma karışan serumu, komodinin üzerinde her gün tazelendiğini düşündüğüm papatyaları inceledim. Yürüme ihtiyacı hissedip geçen defa yaptığım gibi butona basarak hemşireyi çağırdım, o da aynı işlemleri tamamlayıp koluma girdi. Tam ayaklanmışken kapıdan giren Rex'in sıkıntılı ama her şeye rağmen benim için gülümseyen yüzüyle karşılaştım. Hemşireden kibarca izin alıp koluma kendisi girdi. Hayranı olduğum, özlediğim güzel sesini duyurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Yol
FantasyBir yol bulmalıydım. Bunca acıya ezilmişliğe karşı savunmam gerekiyordu benliğimi. Ben korkak olmamalıydım. Kırmalıydım bütün zincirleri. Ama nasıl? İçinde debelendiğim bu girdaptan kurtulmayı nasıl becerecektim. Düştüğüm karanlık kuyudan kurtulmanı...