Kahvaltıdaki konuşmadan sonra işleri olduğunu, akşam yemeğine geleceğini söyleyip beni evden çıkmamam için tembihleyerek evden ayrıldı. Moralinin bozuk olduğunu farkettim ama sorgulamadım. Eğer bilmem gereken bir şey olsa söylerdi. Odama çıktım, boş zamanlarımda bazen içimden şiir yazmak gelirdi. Duygular beni kapladığında şiirlere döker onları üzerimden atardım. Şimdi de buna ihtiyacım vardı. Her şey o kadar belirsizdi ki duygularım da karışık bir halde beni sarmaşık gibi sarmış nefes almamı zorlaştırmıştı.
Gidilecek yolları adımlıyorum,
Sisten görünmeyen soğuk yolları.
İtiyorlar, bir yerden çekiştiriliyorum.
Kimsesiz bir korku sarıyor etrafımı,Tüm yakın uzaklarımı özlüyorum.
Yakınımdakiler hep uzak, yabancı.
Umut nasıl bir şey anımsamıyorum?
Vakitsiz gidişler, omuzlarımda acı.Son satırımda gözümden bir damla yaş kağıda imzam gibi düştü. Rahatlamıştım aynı zamanda, içimi döktüğüm satırlarla dertleşmiştim.
Öğlen yemeği vakti geldiğinde Amy yemeğimi odama getirmeyi teklif etmiş olsa da onunla beraber mutfakta yemeği tercih ettim. Yemekleri yapan aşçı gerçekten çok yetenekliydi, çorbasından tatlısına her şey mükemmeldi. Yemekten sonra odaya geri döndüm. Zaman geçmek bilmiyordu. Akşam olmasına daha çok vardı. Yapacak bişey bulamayınca hava almak için bahçeye çıkmaya karar verdim. Rex evden çıkma demişti, zaten yer yol bildiğim de yoktu. Hava soğumaya başladığı için üzerime kahverengi beni sıcak tutacağını umduğum bir kaban giydim. Spor ayakkabımı siyah bir botla değiştim. Kapıdaki korumalar hiçbir şey sormadan kapıyı açtılar.
Hava beni kendime getirecek kadar serindi. Bahçede zihnim boşalana kadar yürüdüm. Dina'yla görüşmek istiyordum. Edwin bir soru işaretiydi. Yeni Yol demişlerdi, karanlık varislerinden ülkeyi kurtarmayı suçsuz binlerce insanı ülkesine geri getirmeyi amaçlayan topluluğa. Planları ile ilgili konuşmak istiyordum. Bu sabahki kahvaltıda Rex onların daha sonra ifade verdiğini söylemişti. Onlara, karanlığın varislerinin buldukları öğretmenler oldukları için güvenmiyordu. Zaten yapılan araştırmalarda şüpheli bir durum tespit edilmemiş, serbest bırakılmışlardı. Yine de Rex onlarla iletişime geçmemin tehlikeli olduğunu söyleyip enerjimi kullanmayacağı için onlara da gerek kalmadığını söylemişti.
Bu durumda Dina ile de Edwin ile de görüşemeyecektim. Gökyüzüne baktım, sonsuzluğu, genişliği ferahlatsın içimi diye. Bahçeyi incelemeye başladım. Küçük bir orman diyebilirdik buraya, eve giden dört geniş yolun kenarlarını yapraklarını dökmeyen uzun boylu çam ağaçları süslemişti. Güzel bir bahçeydi, kafamda bu kadar çok soru, düşünce olmasa tadını çıkarabilirdim. Gerçi bu sorulara sebep olan olayları yaşamasaydım bu yeri hayatım boyunca göremezdim. Yaptığım acı dolu tespite sadece güldüm.
“ Çok dalgınsın Kaylee.”
Rex’in sesiydi. Onu görmek için arkamı döndüm, sabahki mutsuz ifadesinden eser kalmamış gülümseyerek bana bakıyordu. Ben de fark etmeden ona bakıp gülümsedim.
“Erken dönmüşşsün, seni görünce şaşırdım.”
“Bazılarını erteledim. Kalanları da erkenden bitirdim. Eğer üşümüyorsan bisiklet sürmeyi öğrenmek ister misin?”
"Üşümüyorum, öğrenmeyi çok isterim."
Bir cümle hayatınızdaki kara bulutları nasıl dağıtıp götürebilirdi? Rex'in yaptığı şeyler, sözleri kalbimde kendilerine çok özel yerler buluyordu. Sakinleştirip mutluluk veriyordu. Bu duygu hiç bitmesin istiyordum ama her güzel şey gibi bir gün bunun da biteceğinin farkındaydım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Yol
FantasíaBir yol bulmalıydım. Bunca acıya ezilmişliğe karşı savunmam gerekiyordu benliğimi. Ben korkak olmamalıydım. Kırmalıydım bütün zincirleri. Ama nasıl? İçinde debelendiğim bu girdaptan kurtulmayı nasıl becerecektim. Düştüğüm karanlık kuyudan kurtulmanı...