Yıllardır peşindeydi genç kızın...
Sonunda onu bulmuştu ama o daha küçük bir kızdı.
Bırakmak zorundaydı genç adam. Alırsa üzülürdü güzel bebeği. Koparamazdı tüm acılarına rağmen ailesinden.
Onu istiyor muydu?
Hem de deliler gibi istiyordu...
Am...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm kısalığı için özür dilerim diğer bölümde düzelteceğim
Duyduğum sözlerle şok içinde yataktan kalktım!
"Sen... sen nasıl girdin buraya!" Diye dehşetle yatağımda uzanan Demir'e baktım!
Bunu sormamla yüzünde tehlikeli bir gülümseme meydana geldi!
"Bana olan ön yargın çok gurur kırıcı." Dedi alayla.
Bu daha fazla sinirlenmeme sebep oldu.
"Burada ne işin var?" Öfkeyle sordum!
"Asıl senin burada ne işin var! Benimle oynayıp buraya geldin." Dedi büyük bir sakinlikle.
Şok içinde beni yargıladığı şeye baktım.
İşaret parmağımı ona sallayarak öfkeyle tüm kinimi kustum!
"Sen! Sen ne dediğinin farkında mısın ha!? Asıl sen benimle oynadın! Beni günlerce kandırdın! Beni ailemden aldın!" Diye bağırarak konuştum!
Yataktan kalkıp benim yanıma geldi ve tam önümde durdu.
Gri gözlerini öfke sarmalamış çatık kaşlarının altından dikkatle gözlerime bakıyordu.
"Ben senin sadece benimle kalmanı istedim!" Dedi sanki çok normal bir şey yapmış gibi!
Bu beni dahada öfkelendirdi!
"Sen sadece kendini düşünen iğrenç, bencil adamın tekisin! Defol şimdi hayatımdan! Senin gibi cani bir adamın benim hayatımda yeri yok..." dedim tüm öfkemle.
"Demek ben, bencil, iğrenç adamım öyle mi? Sensiz geçirdiğim 9 yılın nasıl acı verdiğini biliyor musun sen!?"
"Umurumda değil! Sen benim nasıl acı çekeceğimi düşünmeden beni ailemden ayırdın sadece canisin!"
Dedim.
Öfkeyle yüzüme baktı.
"Senin için bu kadar basit mi her şey!" Dedi.
"Evet bu kadar basit hayatımda yerin yok." Dedim sakinlikle.
Ona söylediğim her söz bana acı veriyordu sanki.
"Hayırdır! Bugün arabasıyla buraya geldiği piç mi var senin hayatında?" Diyerek bana yeniden gerçek yüzünü gösterdi!
Beni itham ettiği şeyle ağzım bir karış açık kaldı!
"Sen! Ne demek istiyorsun?" Diye öfkeyle sordum duyacağım şeyden korkarak!
Zaten önümde duruyordu ve bir kaç adım atarak bedeninin ısısını hissedeceğim kadar yaklaştı bana.
Kulağıma doğru yaklaşarak, tüylerimi diken diken eden sesiyle fısıldadı.
"Sana benden başka bir kişi yaklaşırsa ne olur biliyor musun?" Dedi. Ve ben cevap veremeden devam etti.
