Ayagimda basit bir terlik nereye gittiğimi bile bilmiyorum bu ayazda. Düşünecek aklım yok şuan. Elime geçen ilk şeyle kafama vurup kendimi öldürmemek icin yürüyorum sokaktan aşağı. Ellerim, ayaklarım, her bir zerrem karın yapacağını haber eden havayla donuyor. Yine de yürümeye devam ediyorum. Sonra bir anda mekan değişiyor. Gözlerim bir noktaya saplanmış kalmış. Yüzümde bir fırça dolanıyor, senin öpücüğün gibi huzurlu hissettirmiyor, hafiften huylandiriyor. Sonra fırçayı tutan ele bakıyorum, ortam tanıdık görünüyor.
Sonra bir seungmine bir aynadaki yansimama bakıyorum. Makyaj yapmış bir domuz gibi hissediyorum kendimi. Gözümdeki kalem tek bir goz yaşımda silinecek gibi duruyor. Göz pinarlarimdaki simler çökmüş gözlerimi gizlemek istercesine sürülmüş, dudağımdaki pembelik hiç öpülesi durmuyor. Yüzüm genel olarak bir enkaza benziyor. Beni beğenip begenmemen bir muamma. Karşına çıkabilecek yüz var mı bende? Onu bile bilmiyorum. Yağmur altında kalmış gibi hissediyorum, sabahki soğuk içime işlemiş sanki. Ellerim öyle soğuk ki tuttuğum bardağı hissedemiyorum. Tenim odaya uyum saglayamiyor. Kendimi berbat hissediyorum.
Ve tekrar oluyor gözlerim bu sefer farklı bir yere kitleniyor. Karşında siyah saten bir elbise giymiş, dudaklarında kırmızının en pahalı tonu sana gülümsüyor. Ümitsiz hissediyorum. Ve bir göz yaşı damlıyor yanağımdan aşağı. Yavaşça yol alıyor, boynumdan aşağı iniyor.
Kolumda bir el hissediyorum. Bakışları yine bir yetime bakar gibi. Biliyor ve Aklımı okuyor. Sana nasıl takılı kaldığımı anlıyor gibi. Tek bir yanımdan akan göz yaşlarımı izliyor. Kolumdaki tutuşu daha sıkılaşıyor ve yürümeye başlıyor. Zorla arkasından gidiyorum. Barın karanlık bir noktasında duruyoruz, derin bir nefes veriyor. Gözlerine bakamıyorum. Karşımdaki benden yaşça küçük olsa bile akılca büyük benden.
"Ağlama."
Basit bir kelime aslında ve beni tetkilememesi gerekiyor ama tam tersi oluyor ve göz yaşlarım kalkıp inen göğsümle daha çok artıyor.
"Yapma."
Ne derse tam tersini yapasım geliyor. Doğru olan her şeyin üzerine bir perde çekip kendi doğrularımı yazmak istiyorum. Bu oyunun kurallarını ben yazayım istiyorum. Dudaklarım titriyor, görülen göz yaşlarımı daha inmeden siliyorum. Yüzüm allak bullak oluyor. Cirkinligim gün yüzüne çıkıyor. Karanlık içime işlediği anda farkına varıyorum. Dakikalık ağlamam sessizlikle sonuçlanıyor. Son kez gozlerimi silip karşımdaki çocuğa bakıyorum.
Ve sadece basit bir özür kaçıyor dudaklarımdan. Köşede duran lavaboya adimliyorum. Aynadaki dağılmış suratımı görünce buruşuyor dudaklarım. Elimle düzeltebildigim kadar düzeltiyorum. Siyah saçlarımı biraz karıştırıp tekrar düzeltiyorum. Kapının agzindan beni izleye Jeongine bir gülüş sunup yanına gidiyorum. Adımlarımız olabildiğine yavaş. Tekrar ana salona girdiğimizde değişen müzikle beraber sizi buldu gözlerim. Oturan senin kucağına yan bir şekilde oturmuş bir şeyler fısıldıyordu kulağına. Suçlu benmişim gibi hissetmeyi bıraktım o an. Sabah seni evden kovmamis, bunlar hiç yaşanmamış gibi yapmaya karar verdim.
Önümde duran alkolle dolu tepsiden bir shot bardağı alıp kafaya diktim. Alkol boğazımda aşağı hızlıca kayarken gözlerimi sıkıca kapattım. İkinci bir bardağı daha kafaya dikerken farkında olmadan ard arda elime tutuşturulan bardakları beraber hepsini teker teker diktim. Gözlerimi açtığımda sallanan etrafa bir kaç saniye öylece durarak alışmaya çalıştım. Boş kalan elimi bir anda tutan Jeongine baktım. Haerin bana öylece gülümseyip göz kırpıyordu. Beraber dana etmeye başladığımızda artık kafamda ne sen ne de o güzel karın vardı.
Ayaklarım birbirine dolanmaya başladığında durdum. Gözlerimi sıkıca kapatıp olduğum yerde kaldım. Seungmin kolumdan tutup deri kırmızı koltuklara oturttu. Gözlerimi yarım yamalak açtığımda kucağına oturmuş karınla seni gördüm. Ve gözlerimiz birbirimizi buldu. Karın dudaklarına eğilirken sen bana bakiyordun.
![](https://img.wattpad.com/cover/356476605-288-k410743.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
o tarz bir adamsın
FanficAma sen o tarz bir adamsın ve ben sana geri dönmek için yaşıyorum. +16 yaş! ... Hyunho Uyarı: psikolojik unsurlar içerir, şiddet ve ağır travmalar içerir. Aynı zamanda tetikleyici unsurlarda bulundurmaktadır. Açık c#nsel unsurlar, tasvirler, zararli...