12.BÖLÜM Duyduk Ki Adın Leyla

170 11 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim ❤️(Biraz kısa oldu. Anlayışlı olacağınızı umuyorum. Bir okuyucuma sözüm vardı yeni bölümü atacağıma dair bu yüzden uzun tutamadım.)

Oy ve yorumları unutmayalım lütfennn💋

"Dünün kusmuğu ile kirlenmiş şimdinin, pek bir merakı yok yarına."

Yaşanılan hiçbir şeyin anımsanmasa bile, insan hafızası tarafından yedekte edildiği ve son nefesin teslim edilmesiyle birlikte her şeyin film şeridi gibi göz önüne geleceğini öğrendiğimden beri hiçbir hatıranın göründüğü kadar basit olmadığının farkına vardım. Aldığımız nefesin bile sorgusu vardı aslında. Verdiğimiz her nefesin bir hikâyesi var hanemize günah ya da sevap olarak kazıyacağı. Gözlerin de sorgusu var. Bazılarının sualini Tanrı şüphesiz idrak etmemiz gereken asılları insan ağzından bize ulaştırırdı.

Örneğin şu anda olduğu gibi. Bakışlarından rahatsız olarak diken üstündeymiş gibi oturduğum koltukta bir oraya bir buraya dönüyordum. Öküzün trene baktığı gibi gözlerini dikmiş her hareketimi izleyen Boran'a dönüp her ne kadar dilediğim küfürlerin hepsini dökmek istesemde, bu ortamda hala sorulmuş sorunun yanıtını bekleyen diğer insanların varlığından kaynaklı pek mümkün değildi.

"Oğlum telepati yoluyla mı anlaşmayı bekliyorsun? Akıl okuma güncellemesi gelmedi henüz maalesef."

"Anne, telepati, güncelleme filan, sen nereden biliyorsun bunları kız?"

Nazlı ve Asuman teyzenin sözleri ile etrafta dolaşırdığım bakışlarımı onlara yönelttim. Asuman teyze kaşlarını çatmış Nazlı'ya anladığım kadarıyla 'sen sus!' bakışı atıyordu.

"Hanım, çocukları zorlama. Olmuş işte geçmişte bir şeyler. Kocaman olmuşlar, ne gereği var geçmişi şimdi açmaya?"

Haluk amcaya konuşmaya devam etmesi için minnettar bakışlarımı atarken, Asuman teyzenin sözleri tekrar gerginliğimi arttırmıştı.

"Sen sus Haluk! Çocuklarım ile benim aramda. Ayrıca hiçte geçmiş gibi durmuyor. Seni ben mi doğurdum oğlum? Dikmişsin gözlerini Leylam'a değişik şekil şukul gülüyorsun. Ay yok biz mi bir hata yaptık, yoksa hastanede birkaç gün küveste kaldığında biz farkında olmadan değiştirdiler mi?"

Nazlı organları ağzından çıkacak dehşette kahkaha krizine girmişken, Boran sonunda bakışlarını benden annesine yönelterek inanamaz şekilde gözlerini kocaman açmıştı.
"Anneee," diyerek konuyu kapatması için alttan vurgusunu göndermişti.

"Deme bana anne," diyerek trip atar gibi bakışlarını oğlundan kaçıran Asuman teyzenin haline ister istemez gülümsedim. Boran, bu arada aklına bir şey gelmiş gibi tekrar bana dönmüştü gülümseyerek. Bakışlarım o esnada Boran'da olduğu için hemen başka tarafa dönmüştüm. Özgür ile göz göze gelince bana alayla baktığını görmüştüm. 'Beni kurtar!' içerikli bir ifade ile yüzüne bakarken Asuman teyzenin bana yönelttiği sorusu ifademin yavaş yavaş korku senaryolarındaki baş karakterin katile yakalandığı andaki dehşetine dönmüştü.

"Leyla, bu çocuktan hayır gelmez biliyorum. Sen anlat bakalım. Ne, nasıl oldu?"

Asuman teyze merakla sorusunun cevabını bekleyerek bana bakarken tedirgince oturuşumu değiştirdim. Verecek bir cevabım yoktu. Aslında vardı fakat bitmiş bir şeyin ne gibi bir açıklamasını yapacağımı bilmiyordum. Özellikle Boran'ın yanındayken bu konu hakkında konuşmak beni germişti. Ne diyecektim şimdi?
"Asuman teyze," diyerek bir süre etrafa bakındım. İçimden söyleyeceğim şeyleri toparlamaya çalışıyordum. Fakat elime hiçbir şey geçmeyince zaman kazanmak adına Nazlı'ya kaçamak bakışlar atarak kaş göz işaretleri ile yardım istedim. Nazlı anlamış olmalı ki,
"Anne yarın akşama ne yemek yapalım? Canım şöyle bol kıymalı karnıyarık çekti. Hıh, yapalım mı?" dedi.

Duyduk ki Adın Leyla/SAĞANAK MAHALLESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin