2. Bölüm Yanlış Resmedildim Gözlerinde

477 19 1
                                    

2. Bölüm


"Bizi zaman yenecek ve anılar kalacak..."

Garip bir yaratılışımız var. Amaçsız bir hayatımız var. Zihnimde çıkmaz sokaklar; kalbime acımasızca saplanan ucu zehirli karamsarlıktan bir mızrak var. Tüm bunlara ev sahipliği yapan, ruhumun kendisinden göçmesine izin vermeyen can çekişerek sessiz çığlıklarla haykıran etten kemikten, hapsettiği ölü ruha tabut olan bir beden var. Tüm bunlar ile birlikte birçok karaktere bürünmüş kimliği kayıp bir ben var.

Kafamda yetişkin savaşlarına kurban giden çocukların ağlama sesleri, çocuklarının ardından lanetler ve ağıtlar yağdıran annelerin acı çığlıkları varken dört dönerken dışarıya sessizlik içinde boş bir aura yayıyordum.

'Göz altları mor, teni sigara kokan kadın'

Bu bendim. Geldiğimden beri zamanımın büyük bir kısmını geçirdiğim, mahallenin her bir yanını ayaklar altında gösteren odamın balkonunda, sepet koltukta oturur birbiri ardına içtiğim sigaralar eşliğinde gelip geçen insanları izlerdim. Bu birkaç gün öncesine kadar eskileri düşündüğüm fakat zamanla yerini hissizlik ile karşıladığım bir yoğunluktu.

Doğumumdan yirmi yaşıma dek bu mahallenin her yerinde birçok anı bırakmıştım. O zamanlar mahallede 'götünde kurt var' deyimi ile tanınan kişiydim. Asla yerimde durmaz yüzümde kocaman bir gülücük ile mahallede koştururdum. Bulaşıcıydı sebepsiz mutluluğum. İçim kıpır kıpırdı her daim. Yaş önemli değildi gevezelik, oyun oynamak, yaramazlık yapmak ve benim için.

20 yaşım... Benim için her şeyin dönüm noktası olan o yaş. Eminim ki herkes için böyle bir yaş vardır. Bundan 4 yıl öncesi de benim için öyleydi. Sonunu düşünmeden sorumsuzca eğlencesine hareket eden, her şeye inat sabahlara kocaman bir tebessümle kucak açan o sevimli kız Leyla Amber Muna. O ölmüştü. 20 yaşındayken 4 ceset vererek içimde ölmüştü. Ne uğruna?

Şimdi balkonda oturup, elinde kaçıncı yaktığı sigara olduğunu bilmediği sigarasını içerek mahallenin telaşlı hallerini izleyen Leyla Amber Muna farklı bir kişilikti. Her şeyden önce eskisi gibi gülmekten kısılmazdı çekik gözleri. Ormanın derinliklerini andıran bakışları, yangın sıçramış gibi alev alevdi. Sönmemiş yangınına tezat 24 yaşında buz parçasından başka bir şey değildi.

Bir evden çıkıp diğer eve giren insanları izlerken evin zil sesi ile yerimden kalktım. Dalgınlığıma hayret etmiştim. Kimin bahçeye girdiğini görmemem sıkıntıyla avcumu yüzüme yaslamama sebep oldu. Üstümdeki siyah, ince ve kısa saten geceliğin vücudumu gözler önüne sermesine aldırmadan kapıya doğru ilerledim.

Yürürken bir tutam saçı burnuma götürüp koklarken kendime lanet ettim. Her tarafım leş gibi sigara kokuyordu. İki gündür duş almamış vücudum yazın kavurucu sıcağından dolayı terlemişti. Kuruyan terin kokusu ile birlikte olduğum kişiden çok uzaktım.

Holü geçip kapıya vardığımda önce delikten kim olduğuna baktım. Boşluk beni karşılarken merakla kulpu çevirip kapıyı açtım. Kapının yan tarafında ellerini önünde birleştirmiş utandığı her halinden belli bakışlarını gözlerim hariç her tarafta gezdiren, yüzündeki hafif tebessüm ile bekleyen kızı gördüğümde,
"Evet?" dedim açıklama ister gibi.

Kaba tavrım karşısında çekinceli bir şekilde bakışlarını gözlerime çeviren kızı inceledim. Yirmi yaşlarında kahverengi gözlü sarışın bir kızdı. Uzun sarı saçlarını tepeden at kuyruğu yapmış, yüzünde yok denecek makyajı ve kısa boyuyla sevecen birine benziyordu. Karpuz kollu kare yaka siyah tişörtü ve geniş buz mavisi boyfriend pantalonu ile yaşından küçük görünüyordu. Tanıdık siması vardı fakat çıkaramamıştım. Geçmişimde var olduğunu anlamıştım.

Duyduk ki Adın Leyla/SAĞANAK MAHALLESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin