Toplantıdaydım. Herkes bir şeyler söyleyip duruyordu ama hepsi saçma gibi. Babamın karşısında oturmuş herkesin nasıl saçmaladığını dinliyordum. Babamın bu insanlara iş verdiğine inanmak zor.
"Sen ne düşünüyorsun Minho?"
Dedi babam. Yutkundum. Elimde döndürüp durduğum kalemi masaya koydum. Doğruyu mu söylesem, geçiştirsem mi?
"...Saçma bence."
Ve insanlar bana düşman kesildi. Babam ise şaşırmış gibiydi böyle bir şey dememe.
Babam daha da açıklamamı istedi. Saçma diyerek ne demek istediğimi öğrenmek istedi. Ben de anlattım. Altı yaşımdan beri bu ortamlarda büyüdüm bundan dolayı bilmediğim pek bir şey yoktu bu iş hakkında. O yüzden söylediklerimin mantık dışı olmadığından kesinlikle emindim.
Anlatışımın yarısında kendimi bildim bileli görmediğim bir şeyi gördüm. Babamın gülümsemesi. Gurur duyuyor gibiydi. Ne yani bu adamı gülümsettirmek bu kadar kolay mıydı? O gülümseyince ben de gülümsedim konuşmama devam ederken.
Konuşmam bitince babam bana hak verdi. Gülümsemeden edemiyordum.
Toplantı bittiğinde kendi ofisime geri döndüm. Ne yapmam gerekiyorsa onu yapıyordum ki babamın asistanı ofise geldi ve babamın beni ofisine çağırdığını söyledi. Asistanla beraber babamın ofisine gittik. İçeri girdiğimde asistan kapıyı arkamdan kapattı.
Babam bilgisayarına bakıyordu. Mail okuyordu galiba.
"Otursana."
Diyince hemen masanın önündeki sandalyeye oturdum.
"Beni çağırmışsın."
"İki haftadır güzel gidiyor gibisin."
"Geliyim istersen."
Güldüm. Bunu neden dedim bilmiyorum bile. Aklıma gelen her şeyi sayabilirim belki de şu an. Bu ofise ne zaman adım atsam kötü bir haberle karşılaşırım. Korkutucu.
"Şu ana kadar ablanı holdingin başına koymayı düşünüyordum ama bu iki haftada tüm her şey değişti Minho. Beni gerçekten etkiledin."
"Yönetmesini istediğin şirketi nerdeyse batıran ablamı mı?"
"Başka ablan mı var?"
"Bence ben yattığım halimle bile daha iyiyimdir ondan."
"Bu bir yarış değil."
Sinir olduğum için göz devirdim. Sessizlik oluşmuştu. Babam da ne diyeceğini unutmuştu.
"...Ha, senden bir isteğim olacak."
"Hm?"
"Üniversiteni bitirdiğinde gıda şirketini senin yönetimine bırakacağım."
"Baba çok teş-"
"Bir şartla."
"Ayaklarına masaj yapmayacağım sürece sorun yok."
"Soyadımızı sen taşıyacaksın. O yüzden senden şu eşcinsellik işlerini bırakmanı istiyorum."
"Evlat edinsem?"
"Bizim kanımızdan olmalı."
"Gayrimeşru olsa?"
"O zaman medyaya duyuramayız."
"Ablam doğursa yetmez mi?"
"Soyadımızı taşımalı!"
"Soyadımız aynı biriyle evlense?"
Ve babam durdu. Düşündü.
"Olur mu ki öyle?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darbeli Matkap || hyunho
FanfictionArkadaşının adresini karıştırmasıyla beraber kargosu yanlış eve giden Lee Minho'nun tesadüfen onunla aynı üniversitede okuyan Hwang Hyunjin ile tanışma hikayesi.