25

82 7 6
                                    

"Geldim!"

Hyunjin'in evine geri dönmek zorundaydık çünkü pasaportu yanında yokmuş. Arabaya bindiğinde zaman kaybetmeden sürmeye başladım. İki saat sonra havaalanındaydık. Ben bilet almaya giderken Hyunjin de gelmek istemişti ama ona bileti aldığında nereye gideceğimizi söylemek istiyordum.

Gittim gişeye baktım uçak kalkış saatlerine. Şanslıydım ki bir buçuk saate kalkacak bir uçak vardı. Aldım biletleri ve Hyunjin'in yanına gittim.

"Minho tamam boku çıktı aşkım annem soruyor nereye gideceksiniz diye."

Bileti ona uzattığımda pasaportunu almaya gittiğinde hazırladığı çantayı yere bıraktı. Ben almamıştım yanıma bir şey. Oradan alırım en kötü.

Bileti eline alınca gülümsedi.

"Roma?"

Ve kafamı salladım. Sonra omzuma vurdu.

"Ne kadar klişe bir adamsın Lee Minho."

Bunu şakasına demişti. Sakin kalmaya çalışıyordu ama çok hoşuna gitmişti bu olay.

"Jeju Adasına götürmeyi düşündüm sonra Roma'ya gitme hayalin aklıma geldi."

Hyunjin sarıldı bana bir anda.

"Teşekkürler."

Ben de ona geri sarılınca kendini geri çekti ve çantasını taktı sırtına.

"Ben açım."

Dedim. Hyunjin de aç olduğunu söyleyince yemek yiyebileceğimiz bir yere oturduk. Yemeklerimizi yerken zamanın geçmesini bekledik. Hyunjin bana sorular soruyordu.

"Kaç gün kalırız?"

"Bilet gidiş dönüş. İki gün sonra akşam döneceğiz."

"Yani bugünü saymazsak bir buçuk gün falan var."

"Evet. Ani yaptığım için planı üç günü boş geçirsek yeter diye düşündüm."

"Yeter de artar bile."

"Otel bakıyım ben."

"Tamam."

Hyunjin yemeğine devam ederken ben en iyi gözüken oteli seçmiş rezervasyon yaptırıyordum. Bu işi de halledince Hyunjin'e geri döndüm.

"Ne yaparız peki?"

Ve Hyunjin'in 10 yıldır hayali olan o geziyi dinledim. Gezeceğimiz müzeler, gideceğimiz yerler hatta yemek yiyeceğimiz mekanlar hazırdı.

"O zaman iyi ki merkezde bir otel seçmişim."

"Biliyor musun? Otelde kalmayı hiç sevmem."

Dedi Hyunjin.

"Neden?"

"Pis geliyorlar."

"Sen ne tür otellerde kaldın ki?"

"Yani iyisinde de kaldım kötüsünde de ama bana pis hissettiriyorlar. Yani mesela ben o çarşafa yattığımda ilk yatanın ben olmadığımı bileceğim. Rahatsız edici."

"Ev alıyım o zaman."

Ve Hyunjin'in ağzındaki yemek boğazında kalmıştı. Boğulacak gibi olduğundan endişelenmiştim ama suyunu içince düzeldi.

"İyi misin?"

"Sen iyi misin?"

Dedi Hyunjin.

"Neden?"

"Minho baban Acun Ilıcalı değil dimi?"

"Değil."

"Pek inanmadım. Baban araştırılsın."

Darbeli Matkap || hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin