Kepleri attığımızda herkesin sevinç çığlıkları arasında Hyunjin'i bulmaya çalışıyordum. Babam gelmişti yanıma o sırada.
"Paramla mezun oldun."
"Sağ ol baba. Hyunjin'i gördün mü?"
Sonra yanındaki ablam konuştu.
"Aferin lan kendine de şirket kapmayı başardın."
"Senin de kaybetmene ramak kaldı abla. Hyunjin'i gördün mü?"
"Beraber gelmediniz mi?"
Diye sordu annem.
"Hayır bir haftadır ailesinde kalıyor."
"Neden?"
Üçü de sordu. Haklılar sormakta. Ben olsam ben de sorardım.
"Biraz görüşmezsek onu gördüğümde daha mutlu olurmuşum diye."
Üçü de bir şey demedi. Hepsi son bir kez daha tebrik ettikten sonra gittiler. Hyunjin, Hyunjin, Hyunjin, Hyunjin.. HYUNJIN.
"HYUNJIN."
Diye bağırdım Hyunjin'i görünce. Koşa koşa gelmişti. Elinde çiçek vardı. Onun yanına gittiğimde nefes alışverişinin düzelmesini bekledik. Sonrasında kendisi konuştu.
"İstediğim çiçeği burada bulamayınca bizim evin oradakine gittim orada da bulamadım gittim ta dayımın oraya. Orada varmış iyi ki ama iki saatimi aldı aşkım. Normalde iki saat önce gelicektim OF."
Doğrulmayı başarınca bana çiçeği verdi. Ne özelliği vardı bu çiçeğin.
Çiçeği ağzıma götürmeye çalıştığımda Hyunjin beni durdurdu. TADI DA YOKSA NE ÖZELLİĞİ VAR BUNUN.
"YEME ÇİÇEĞİ."
"O ZAMAN BU ÇİÇEĞİN ÖZELLİĞİ NE?"
"En sevdiğim çiçek. Beyaz Kamelya."
"Kamelya bahçede olan şey değil mi?"
"Yani, galiba öyle bir anlamı da var ama bu çiçek. O ahşap parçası."
"Anladım..."
Bu sefer koklamak için kendime yaklaştırdım. Güzel kokuyordu.
Yalan söyledim, çiçek gibi kokuyor işte. Neyse.
"Hadi gidelim."
"Tamam."
Bizimkiler kafede bekliyordu bizi. Biraz takılıp sonrasında evlere dağılacaktık.
***
Yaz
"Napıyorsun?"
"İşten geldim şimdi. Senin staj nasıl geçiyor?"
"İyi ama sıkıcı."
"Geliyim mi oraya?"
"Gel derdim ama işinden etmeyim seni. Bay Patron."
"Hyunjin kimse bana öyle demiyor dedim sana."
"Ben kimse değilim? Çok sinirlisiniz Bay Patron."
"Görüşürüz."
"YOKSA BAY DARBELİ MATKAP MI DEMEL-"
Ve telefonu kapattım. Sonrasında mesaj olarak da kızmasın diye birkaç şey yazıp telefonu sehpaya bıraktım.
Bugün bana zorunlu olarak bir haftalık tatil verilmişti. Bazı orospu çocukları işteki gerginliğimi babama söylemiş babam da ya terapi alırsın ya da tatile çıkarsın dedi ben de tatili seçtim çünkü benim bir sorunum yok. Stajyer nasıl yazılır bilmeyen moronlarla çalışıyorum nasıl sinirlenmeyeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darbeli Matkap || hyunho
FanfictionArkadaşının adresini karıştırmasıyla beraber kargosu yanlış eve giden Lee Minho'nun tesadüfen onunla aynı üniversitede okuyan Hwang Hyunjin ile tanışma hikayesi.