5

2.4K 237 111
                                    

5 | burada sürücü benim sanırım?

[ Chris brown, Under the influence ] ♪

˝Bana ne yaptığını, bilmiyorsun
Bedenin hafifçe benimle konuşuyor
Seni bebek gibi ağlatabilirim, evet˝


˝Bana ne yaptığını, bilmiyorsun Bedenin hafifçe benimle konuşuyorSeni bebek gibi ağlatabilirim, evet˝

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






//

taehyung🦋


Hayat hiç bir zaman tamamen adil olmamıştı. Her insan farklı şartlarda, farklı bir hayat yaşardı ve bunu seçmek ise hiç kimsenin elinde değildi. Fakat mutluluk bir seçimdi. Her ne kadar batmış olsa bile insan, mutluluğu seçebilir ve onu yakalamak için çabalayabilirdi. Hayat zordu ve bunu daha da zorlaştırmak aptallık olurdu. Ben de bana gelenleri geri çevirmemeyi seçmiştim.

"Şu aptallığının sonucu olan yaran hala geçmedi mi taehyung?" Annemin etrafı toplarken bana seslenmesiyle gözlerimi devirdim.

"Geçmedi anne. İki gündür buna takmış durumdasın." dediğimde elind ki kupayı sertçe tezgaha koymuş, "Sakarlığın can sıkıcı. Bakmama bile izin vermedin. Yaralı bir şekilde dolaşıp benim kariyerimi lekeleme." demişti. Abartıyordu.

Jungkookla son görüşmemin üzerinden iki gün geçmişti. Bileğime çizdiği kelebeği eve dönerken yarabandıyla kapatmak zorunda kalmıştım. Mavi kelebekli yarabandıyla. Çünkü biliyordum. Annem bunun bir dövme olmadığını bilse bile bir kalemle tenime bir şeyler çizdiğim için yine de kızardı. Silmek için peşimden koşardı ve ben silinmesini istemiyordum.

Bu yüzden yarabandıyla kapatmış, dalgın bir anımda kestiğimi söylemiştim. Bu yol ile de azarlanmıştım fakat kelebeklerim hala duruyordu. Büyük ihtimalle silinmişlerdi fakat ben biliyordum. Oradaydı işte. Kendimi o günden alamıyordum. Jungkook'un garip ve sakin tavrı.. ilk defa normal iki insan gibi oturup konuşmuştuk.

O günden sonra ise hiç konuşmamıştık. Hala hyunjinle aralarında ne olup bittiğini bilmiyordum ve bunu merak da ediyordum. O akşam eve geldiğimde hyunjinle telefonda konuşmuştum fakat o da bana bir şey anlatmamış, öylesine bir şeyler konuşmuştu. Beni koruyacağını, bir şey söylemeyeceğini de söylemişti.

"Bugün babanla birlikte yola çıkacağız." diyen anneme döndüğümde kaşlarımı kaldırdım. Bundan haberim yoktu.

"Nereye?" Dediğimde mutfağı toplamaya devam ederek konuştu. "Anneannenin bakıcısının tatil zamanı. Biliyorsun." dedi.

Biliyordum. Anneannemi hiç tanımamıştım çünkü busan da yaşıyordu ve hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Annemin onun kızı olduğunu, kaç yaşında olduğunu veya nerede yaşadığını. Hastaydı, bazenleri evinden çıkıp yollarda kaybolurdu ve evine geri dönemezdi. Bakıcısı vardı fakat yıllık tatili olduğu zamanlar annemler giderdi.

a litte death | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin