O gece belki de hiç yaşanmamalıydı. Ya da yaşanması gereken en önemli gecelerdendi? Basit bir oyunun içine düştüğünü sanan Taehyung, aslında sırlarla dolu hayatının anahtarını kilidine sokmuş, kendisini bambaşka duygularla tanışırken aynı zamanda da...
15 | seni sevmiyorum, senin haricinde ki herkesten nefret ediyorum.
[ BTS , The truth untold ] ♪
˝ Sana kendimi gösteremem Sana kendimi veremem Sana zayıf tarafımı gösteremem Bu yüzden yeniden maskemi takıp seni görmeye geleceğim Ama hala seni istiyorum ˝
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
//
yazar, taehyung uyanmadan önce🦋
Ellerinin üzerinde ki kanları umursamadan bir yumruğu daha karşısında ki adamın yüzüne geçirdi jungkook.
"Anlat ne yaptığını." Sertçe, tükürür gibi konuştuğunda adam acıyla inledi. Kafasından geçen tek düşünce tam olarak şu an ölmek ve bu adamdan kurtulmak istediğiydi.
"Bana ne dendiyse onu yaparım ben," diye acıyla tısladı adam. Ağzındaki kan birikintisi çenesine yayılırken gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu.
"Ben," diye ürkünç bir mimikle fısıldadı jungkook, "Aksine, ne istersem onu yaparım," elleri adamın çenesini kavradı, "Şu an sana neler yapmak istediğimi bilmek ister misin?"
Adam korkuyla kafasını yana doğru salladığında çenesinde ki sıkı baskıdan dolayı ağlamaklı çıktı sesi, "Onu uzaklaştırmamı ve bir kaç defa da pataklamamı söylediler," dediğinde sertçe öksürdü.
"Kim söyledi? Hikaye mi dinliyoruz lan burada? Kanını sikerim senin." Bir yumruğu daha burnuna attığında adam sendeledi. Öfkeden içinde kıvılcımlar patlıyordu.
"Annesi!" Adam son nefesleriyle bağırdığında ağzında ki kanı yere tükürmek zorunda kaldı. "Gerçi annesi de değil ama," dediğinde genişçe sırıttı.
Jungkook duyduklarıyla birlikte kafasını yana doğru eğdiğinde bu cümlenin altında neler yattığını düşündü. Gözleri açıldığında kaşlarını çattı. Sertçe yutkunarak adamın dibine girdi ve kafasını elleri arasına hapsettiğinde, "Ne diyorsun lan sen?" Dedi.
"Bunu sana neden anlatayım?" Diyen adam bir kurtuluş yolu bulduğunu düşünerek bakışlarını jungkooka dikti. "Beni çözersen uzun uzun anlatabilirim."
Jungkook sinirle güldüğünde boş odada kahkaha sesleri yankılandı. Arkasına dönerek soobine baktığında kaşlarını kaldırarak, "Çözersem anlatırmış," dedi ve daha çok gülmeye devam etti. Arkada kolları cebinde bir şekilde zevkle izleyen soobin'in yüzünde ise alaycıl bir tebessüm vardı.
