12

2.2K 212 184
                                    

12 | sevilmeyenler kanardı, sevilmeyenler çok kanardı.

[ Young the giant, Mind over matter ] ♪

˝Ve eğer dünya kırılmazsa
onu sarsacağım
çünkü ben her şeyden önce genç bir adamım
ve mevsimler değişince
yanımda kalacak mısın?˝





//

taehyung 🦋

En büyük kaybedişler yaşayamadıklarımızdan gelirdi. Bazı hisleri tanımaz, öylece gelip giderdik ve bu da sıradan olmaktan başka bir şey olmazdı. Mutluluğun, heyecanın en basitinden sevilmenin ne demek olmadığını bilmediğimiz bir dünyada yaşamak en büyük kaybedişlerdendi.

Sevilmeyen ruhlar her zaman kaybederdi. Çünkü küçük bir kırıntı da bile sevildiğini zannederken aslında kalbine dokunmazdı bile kimse. Sevilmeyenler herkese kanardı. Sevilmeyenler çok kanardı.

Yıllardır tatmadığım duyguları bana kısa bir sürede hissettiren bu adamın kollarının arasında olmak en doğru şeymiş gibi hissettiriyordu. Burnuma yayılan kokusu tüm hayatı umursamayıp burada nefes almam gerektiğini söylüyordu sanki.

Sevgi böylesine delirtici bir şey miydi? Bilmiyordum. Ben bir çok şeyi onunla öğrenecektim çünkü hayatımın başlangıcını kendi elleriyle oluşturacaktı. Bana nasıl yaşayabileceğimi gösterecekti. O kadar süre tutsak olmuştum ki kendi isteklerimi göremez hale gelmiştim. Bana kendi isteklerimi sunacaktı. Biliyordum, yapacaktı. Hissederdim.

Tam olarak şu an göğsüne yaslı yüzümle birlikte kolları arasındayken de hissediyordum. Burnumdan derin bir nefes çekerek kokusunu biraz daha soluduğumda kapalı gözlerimi yavaşça araladım. Kolları belime sarılıydı ve beni resmen kucağına çıkartmak ister gibi kendisine hapsetmişti.

Üzerimizde ki yorgan altımızı örterken gördüğüm çıplak üstü ile dudaklarımı dişledim. Başımı göğsünden çekip biraz geriye, kollarına doğru yasladığımda manzaramı izlemek ister gibi gezdirdim gözlerimi kocaman olan cüssesinde. Sonra bakışlarım yüzüne çevrildi. Uyuyan bir jungkook görmek benim için fazlasıyla yeniydi.

Ondan önce uyuduğumu biliyordum çünkü gece saçlarımda dolanan parmaklarını hissetmek içimi büyük bir huzurla kaplamış, mırıldana mırıldana ona sokulmama sebep olmuştu. Ne zaman uyumuştu?

Parmak uçlarım kendime engel olamadığım bir şekilde yüzüne dokunduğunda her kısmını gezindi. Önce dudaklarından başlamış; Burnunu, elmacık kemiklerini, göz altlarını ve en sonunda da anlını gezmişti. Uzun kirpikleri göz altlarına gölge yaparken ne kadar sık olduklarını düşünmüştüm. Ne kadar güzel olduğunu. Sadece yüzünü incelemenin ne kadar heyecanlı hissettirdiğini.

"Yüzümü mü ezberliyorsun?" Uykulu sesiyle mırıldandığında refleks olarak parmaklarımı yüzünden çekmiş ve yerimde kıpırdanmıştım fakat belimde ki kolları beni kendisine daha çok çekmişti.

"Uyuduğunu sanıyordum." Sessizce fısıldadığımda dudaklarımı birbirine bastırmış, bakışlarımı çıplak göğsüne çevirmiştim.

"Uyuttun beni," Mırıltısı boğuk sesine karışırken kafasını saçlarım arasında hissettim. Burnunu saçlarıma daldırırken huylandım fakat ses etmedim. Derin bir nefes aldı. "Bir sürü ilaç denedim uyuyabilmek için. İlaç senmişsin."

a litte death | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin