8

2K 228 74
                                    

8 | bazen tanıdığını sandığın kişiler, sana gerçek yüzünü hiç göstermeyenlerdir.

[ Conan gray, Family line ] ♪

˝ Tüm geçmişimi silmeye çalıştım
Ama şimdi bakıyorum da,
değiştirir miydim ki?
Aynı yüzü ve soyadı paylaşıyor olabiliriz ama
(Biz aynı değiliz, değiliz) ˝





//

yazar, geçmiş kesidi🦋


"Sadece sessiz sinema oynayacağız biricik çoçuğum.."

Aydınlığın yüzünü çevirdiği bir binaydı burası. Hiç bir katta ışıklar yanmaz, sesler çıkmazdı. Dışarıdan soğuk bordaya boyanmış, içeriden ise simsiyahtı. Yüzler birbirinin aynısı, sesler tek birinden çıkıyor gibiydi.

"Baba." diye fısıldadı küçük oğlan. "Aydınlık bir yerde sinema izlesek daha güzel olmaz mıydı?"

Çelimsiz bedenini soğuk duvara yaslamış, karanlıktan hiç bir şey göremediği için dizlerini kendisine doğru çekmişti. Etrafta dolanan tek bir gölge vardı fakat bin bir gölgeyle eş değer büyüklekteydi.

"Şşt." Soğuk sesi ortama döküldü babasının. Keskindi. "Işıkları gördüğün zaman hiç eğlenceli olmaz sinemalar."

Kafasını sallamıştı usul usul küçük çoçuk. İçinden aynı cümleyi defalarca sayıklamıştı. Babası söylemişti sonuçta. Işıkları görürse eğlenceli olmazdı. Karanlık eğlenceliydi.

"Şimdi." diye fısıldamıştı nefesinden kötü bir koku ortama yayılırken. "Babana gel oğlum."

Usulca kalkmıştı çöktüğü duvarın dibinden çoçuk. Ayakları minik adımlarla babasının kocaman ayaklarının önünde durduğunda odayı bir sis kaplamıştı. Bulutlar yere inmişti sanki küçük çoçuk için.

"Bulutlar!" Diye şakımıştı eğlenceyle.

Babası kafasını sallamış ve gülümsemişti ona karşı. Elleri saçlarını okşamıştı fakat bir babanın yapacağından daha sertti dokunuşları. Ya da öyle miydi? Küçük çoçuk başka nasıl dokunulur bilmiyordu.

"Evet oğlum. Bak bulutlar.. Derince içine çek nefesi ki daha çok hisset bulutları. Sonrasında çok güzel bir rüya göreceksin. Ama sessiz sinema oynayacağız tamam mı?"

"Sinema! Tamam." diye mırıldanan küçük çoçuk iyice solumuştu havayı minik burnundan. Yüzünde ki sırıtış babasına baktığında daha da büyümüştü. Fakat görüşü bulanıklaşıyordu. Sanki gözlerinin önüne bir tabaka inmişti.

"Alın bunu. İşlem tamamlandı!"

Pis bir şekilde sırıtan adam önünde yığılmış bedeni odanın içinde ki kare bir delikten sarkıttığında aşağıdan bir el yakalamıştı bedeni.

"Yine sol koluna mı?"

"Her zaman sol koluna. Bana o koluyla karşılık verdiğini hiç unutamasın."




a litte death | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin