O gece belki de hiç yaşanmamalıydı. Ya da yaşanması gereken en önemli gecelerdendi? Basit bir oyunun içine düştüğünü sanan Taehyung, aslında sırlarla dolu hayatının anahtarını kilidine sokmuş, kendisini bambaşka duygularla tanışırken aynı zamanda da...
23 | hayaline kavuşmuşsun fakat hayallerinde olabilirim sanıyordum
[ Amy Winehouse, Back to black ] ♪
˝Sadece sözlerle vedalaştık yüzlerce kez öldüm.˝
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
//
taehyung, 7 haziran ( iki hafta sonra)🦋
Boşluk, her şeyin ötesinde içime akın etmişti ve ben bir yangının ortasında göğsüm fazla hızlı bir şekilde inip kalkacak kadar yanıyordum. Belki de ikinci kezdi. Birinciyi hatırlamıyordum fakat ikincisi çok yakınımdaydı.
Boğazımda ağrısı geçmeyen o yumruyla birlikte valizimin fermuarını hızla kapattıktan sonra içime sığmayan her şeyi tek bir bavula sığdırmış olmak yüzüme acınası bir gülümseme yerleştirdi.
"Yolda okuyacağım kitabı gördün mü?"
Etrafıma bakındığım sırada karşımda duran Jimin harekete geçmiş, "Arkanda," diyerek bana izin vermeden kitabı avcumun arasına uzatmıştı.
"Böyle mi olacak?"
Hoseok'un en köşeden söylediği cümleyle birlikte bakışlarım ona kaymış, elimde ki kitabı sallayarak omzumu silkmiştim.
"Nasıl oluyormuş?" Dediğimde kitabı küçük çantama yerleştirmiştim.
"Üzerinden iki hafta geçti, şimdi gidiyoruz. Buna seviniyorum fakat sen gerçekten iyi misin Taehyung?"
Boğazımda ki ağrıyla birlikte sertçe yutkunduğumda bedenimi ikisine çevirmiştim. Dudaklarımı birbirine bastırarak gülümsediğimde bu iki haftada neler olduğu aklıma teker teker akın etmiş, dizlerimin tekrardan titremesine sebep olmuştu.
"Her şey için beni cezalandır Taehyung. Bir günahkar arıyorsan ellerinin arasında olmaktan çekinmem." Diyordu zihnimde duran Namjoon'un silüeti.
"Seni cezalandırmayacağım," diye fısıldayarak korkutucu sakinliğimle birlikte bacaklarımı birbiri üstüne atıyordum. Karşımda oturan adam öz babamdan başkası değilken gözlerim bile parlamıyordu ona karşı.
"Sadece beni cezalandırmalısın, aslında." Diyerek beni yanıtladığında acınası yüzüne bakarak aşağılayıcı bir tebessümü yüzüme kondurduğumu dün gibi hatırlıyorum.
"Seni cezalandırmayacağım, Namjoon. Çünkü günler, aylar belki de yıllar geçecek ve sen yaşadığın süre boyunca kendi evladının hayatını altüst etmenin verdiği vicdan azabıyla gittikçe yok olacaksın. Ve ben o zaman bile yanında olmayacağım."
