6.BÖLÜM

37K 1.8K 335
                                    




Bölümü okurken yorum yaparsanız sevinirim

İyi okumalar ❤️







6.BÖLÜM




Sıcak kahvemden bir yudum aldığım zaman karşımdaki sandalye geriye doğru çekilmişti. Önümdeki diğer bardağı ona doğru dökülmemesine dikkat ederek yavaşça ittim.

"Seni de boşuna uğraştırdım. Kusura bakma." diyerek kahvesinden bir yudum almıştı. İkimizin de dersi son dakika iptal olduğu için okula boşuna gelmiştim.

"Evde kimse yok demiştin ama abin evdeydi. Odanı ararken ilk onun odasına girdim. Üzerini giyiniyordu. Of Emir!"

Gülerek elindeki kahvesini masanın üzerine bıraktı. "Abimden mi hoşlanıyorsun yoksa?" diye sorduğu zaman gözlerimi şaşkınlıkla açmıştım. "Hayır canım ne münasebet." dedim ve sıcak olmasını umursamadan kahvemden büyük bir yudum aldım.

"Bir şey demedim. Sakin."

"Emir , abin ne iş yapıyor?" diye sorduğum zaman böyle bir şey sormamı beklemiyor olmalı ki şaşkınlıkla kirpiklerini kırpıştırmıştı. "İnşaat şirketimizi yönetiyor." dediğinde "Yani tehlikeli bir iş değil?" diye sormuştum. Kaşları hafifçe çatılırken "Bir şey mi oldu?" diye sordu.

"Beni okula abin bıraktı ama buraya geldiğimizde takip edildiğimizi söyledi. Biraz farklı yollara saptık. Oyalandık. Adamları geldi sonra arabasını onlara bıraktı beni de yürüyerek okula bıraktı." dediğimde çenesi kasılmıştı. Parmakları ise bardağın kulpunu sıkıca kavramıştı. "Başka bir şey oldu mu? İyisin değil mi? Gerçi abim sana bir şey olmasına izin vermez."

"İyiyim de sadece böyle bir şey beklemiyordum."

"İhaleye falan girmiştir boş ver. Bazen ihale zamanı böyle şeyler yaşanıyor o yüzden adamları var. Onu korusunlar diye."

"Anladım." diye mırıldandıktan sonra tekrar kahvemden bir yudum aldım. "Sana grup provasını söylemeyi unuttum ya." dediğinde "Biliyorum, abin söyledi." dedim.

Başını belli belirsiz sallarken "Yarın gezeriz." dediğinde başımı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım.

"Batı aradı, dershaneye gitmeyecekmiş. Bizimle gezersin dedim ama provayı bilmiyordum. O da gelse olur mu bizimle?" diye sorduğumda "Gelsin gelsin bir şey olmaz. Çocuk iki farklı insan yüzü görsün." dediğinde güldüm. "Ufalsın da cebime girsin. Benden uzun." dediğimde o da gülmüştü.

"Emir." dediğimde dikkatli bir şekilde yüzüme bakıyordu. Gözlerinin içine bakarak rahatça konuşamayacağım bildiğimden başımı önüme eğmiştim ve yarısı boş olan bardağımın içine bakıyordum.

"Yeni tanıştım o yüzden çok yeni ve belki de geçici bilmiyorum ama ben... Kalbim uzun zaman sonra heyecandan atıyor ve gülümsemememi sağlıyor. Abini beğendim ama sonuçta senin abin. Hem benden de on yaş büyük."

"Arya." dediğinde başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. "Bir şey söyle diye söylemedim. Sadece söylemek istedim, içimde tutmak istemedim. Söyleyecek başka kimsem de yoktu o yüzden. Neyse." dedim ve ayağa kalktım.

Çantamı omzuma takarken "Gidelim mi?" diye sorduğumda başını olumlu anlamda aşağı yukarı sallayarak ayağa kalktı. Az önce söylediklerimi hiç söylememişim gibi davranırken bana uyum sağlamıştı. Emir'in en sevdiğim özelliği de buydu. Nerede ve ne zaman ısrar etmesi gerektiğini bilmesiydi.

Alevlerin DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin